İyi okumalar, umarım keyifli bir bölüm olur sizin için :) (Medya da kızımız var)
Gözlerimi açmama neden olan tacizci güneş ışığına birkaç kelime sövdüm. Bu kadar erken doğmak zorunda mıydı? Başımda da sanki bir öküz tepiniyordu bu nasıl bir ağrıydı? Ayrıca dün gece en son partide Ivan'la yakınlaştığımızı hatırlıyorum niye gerisi yok? Tanrı'm umarım Ivan'a zorluk çıkartmamışımdır. En son alkolün etkisiyle Ivan'a o gözle bakmaya başlamıştım.
Ah bir de kızları kıskanmıştım, onu hatırlıyorum.
"GÜNAYDIIIIIIN!!!"
Ve üstümde ani bir ağırlık hissettim. Noluyor lan? Kafamı hızla üstümdeki ağırlığa çevirdim. "Marcus?"
Yine odamı basmıştı ve GERİ UYUYAMIYORDUM ONUN YÜZÜNDEN. Ama o üstümde zıplamaya ve beni rahatsız etmeye devam etti. "Kalkar mısın artık? Bugün Colin'le maç günü!"
BİR SANİYE UNUTMUŞTUM DOĞRU! Siktiğimin baş ağrısından bir şey hatırlayabiliyor muyum ki? "Marcus çekil üstümden!" diyerek onu üstümden iterek yere düşürdüm. Ardından yatağımdan kalktım. Ah sikeyim niye üstümdekiler ıslaktı? Dün gece neler oldu Ivan'a sormaya utanıyorum kim bilir neler yaptım... Neyse bir ara sorardım onu görünce. Şuan odaklanmam gereken şey COLIN'LE GİDECEĞİM MAÇ!
Yatağımdan kalkıp hızla dolabıma gittim ve tek tek kıyafetlerimi deşmeye başladım. "Ne giyeceğim ben!" diyerek bir on dakika kıyafetlerimi yere savurduktan sonra Marcus'a döndüm. Bana baygın ve bıkkın bakışlarla bakıyordu. Nefesini dışarı üfleyerek yanıma geldi ve o da kıyafetlerimi karıştırmaya başladı. Ama beş dakika sonra o da pes etti. "Iliana 14 yaşındaki kardeşim bile senden daha kızımsı giyiniyor. Şunlara bak hepsi erkek reyonundan tshirtler." eliyle bir tshirtümü çıkarttı ve bana gösterdi. "Bunu geçen sene tüm H&M mağazalarında erkek reyonlarında aradım ve bulamadım ama sende var inanamıyorum."
Sırıtmaya başladım. Evet, güzel bulduğum her tshirtü alabilirdim cinsiyeti benim için fark etmezdi. Zaten kız reyonundan aldığım şeyler sınırlıydı, birkaç haftadır o sınırlı şeyleri giyip duruyordum. Bende sonuna gelmiştim, ama alacak param yoktu şuan. Babam aylık harçlığımı vermemişti. Verdiği gibi alışverişe çıkmam lazımdı bunun bende farkındaydım.
Marcus tekrar söylenmeye başladı. "Hiç mi babygirl ya da e-girl tarzı kıyafetin yok?" o dolabımı tekrar karıştırırken göz devirdim ve yanına gidip kafasına vurdum arkasından. "İngiliz prensesiydim de ben mi kıyafet almıyorum param yok Marcus."
"Hey!" diye geri çekildi vurduğumda ve benim omzuma vurdu karşılık olarak. Pes edip dolabımdan geri çekildim. "Geçen hafta giydiğim mini etek nasıl onu giysem tekrar?" dolaptan beyaz mini eteğimi çıkardım. Bence güzeldi ve bana çok yakışıyordu. Marcus da incelemeye başladı sonra bana baktı. "Kaç beden giyiniyorsun?"
"36 ama bazen 38 kalçaya bağlı, 40 giydiğim bile oldu." dedim ve ellerimi büyük popoma koyup gülmeye başladım. Bazı kıyafetler malesef ki popomdan geçmiyordu ama belden de bol kalıyordu. Marcus söylediklerime üzülmüş olacak ki bıkkınlıkla nefesini verip kaşlarını eğdi. "Kardeşim 34 giyiniyor, ondan alalım diyecektim. Ama sen Kim Kardashian poposuna sahip olduğun için olacağını sanmıyorum."
Kıkırdamaya başladım, bunu iltifat olarak kabul ediyordum. "Saçmalama kardeşin 14 yaşında daha, onun kıyafetleri çocuksudur." ellerimi belime koydum ve yere attığım kıyafetlere bakmaya başladım. Bu beyaz mini etekle tüm dikkati üzerime çekebilirdim bence ya. Kesinlikle çok güzeldi.
"Aslına bakarsan senin dolabın ondan daha çocuksu diyebiliriz. Kardeşim giyinmeyi çok iyi bilir. Seninkiler ya erkek reyonundan ya da çocuksu. Kızımsı babygirl tarzı çok az şeyin var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Aşık Olacaksın
FantasyUYARI: Aile içi şiddet ve zorbalık vardır. Tanrı neden bize böyle bir özellik vermişti hiçbir fikrim yok ama 18'ime geldiğimde bileğimde belirecek isim için çok heyecanlıydım. Evet Tanrı bize nedeni hala tam olarak bilinmeyen ama bizim için en doğr...