Bölümü yazarken o kadar eğlendim ki 2 gün de bitirdim yazmasını ve hemen yayınlamak istedim bu yüzden jdjfjfjfkf Herkese iyi okumalar değişik bir bölüm oldu djdjjdjdjd
Bölüm şarkısı Attack Attack! Fade with me
Cumartesi. BUGÜN CUMARTESİ. IVAN'IN DOĞUM GÜNÜ. Ve ben hala ne hediye alsam karar verememiştim. Ona düz bir tshirt alıp gitmek istemiyordum. Marcus ve ben tüm alışveriş merkezini alt üst etmiştik ama ne alsak bulamamıştık. En sonunda pes edip bir oturağa oturup etrafı seyretmeye başlamıştık.
"Milyonuncu kez soruyorum ama Ivan ne sever ki?" ellerimi bıkkınlıkla yüzüme koydum ve yüzümü kapatıp bekledim. Şuan bu sorunun cevabını bilmeyi, evrenin nasıl doğduğunu gerçekleriyle bilmeye yeğlerdim.
"Bilmem en yakın arkadaşın değil mi bilmen lazımdı."
Marcus'un bu kıskanç sözleri üstüne yüzümü geri açıp ona baktım boş boş. O da omuz silkip uzaklara baktı. Tribin sırası mıydı cidden şuan? 2 saat sonra parti başlayacaktı...
Derin bir nefes aldım, yeter saatlerdir bu tribi çekiyordum. "Marcus kıskançlığın hiç sırası değil. Sadece sözde arkadaşız onunla." tekrardan etrafa bakınmaya başladım belki bir şey görürümde almaya karar veririm diye.
Omuz silkti küçük çocuklar gibi de dudaklarını önde büzerek konuştu. "Ondan hoşlanmıyorum, o bir zorba."
Göz devirdim. Onu sevip sevmemesi şuan umrumda değildi. Beni okuldaki piçlerden korusun, onları ismiyle bile uzak tutsa bana yeterdi. Tek istediğim son yılımı mutlu huzurlu, ders çalışarak geçirmekti. Ders çalışmak demişken birkaö gündür boşlamıştım. Yarın maçtan sonra birkaç saat fazladan çalışmam lazımdı.
Konuya dön Iliana. "Peki şöyle sorayım Rus biri ne sever?" sorumla beraber yeniden Marcus'a baktım. O da havaya bakıp birkaç saniye düşündü ardından bana dönüp gülümseyerek cevapladı. "Vodka ve güneşli sıcak bir hava."
Doğru! Düşününce ülkeleri çok soğuk olduğu için sıcak ülkeleri her zaman çok sevmişlerdi. Mantıklı. Elimi çeneme koydum düşünürken. "Vodka götüremem ama sıcak hissettirecek ne götürebilirim ki?"
"Güneşi getirdim diyip kendini götürebilirsin ne de olsa sana aşık."
Gözlerimi baygınlıkla kırpıştırarak ona baktım. "Cidden bu espiriyi yaptın mı?" umarım yapmamıştır ve ben hayal kurmuşumdur. Ama bu Marcus'tu, dünya iğrenç espiriler yarı finalisti Marcus. Onda bile birinci değildi. Başarısız Marcus.
"Bence mükemmeldi." dedi fısıldanarak. Sonra uzaklara doğru bakarken bir kadının elinde bir şey gördüm VE BULDUM! Ayağa sıçradım. Heyecanla konuştum. "BULDUM! MUM! Hem ne zaman dinlenmek istese mum yakıp rahatlayabilir!"
"Evet zorbalık meditasyonu da yapar o sırada."
Söyledikleri üstüne Marcus'a baygın bakışlar attım. Yeter ama artık, bana hiç yardımcı olmuyor ki... "Ya Marcus lütfen yıl sonuna kadar sabret lütfen! Zorbalık olayını da konuşurum onunla ikna ederim yapmamasına." hızlı hızlı peşpeşe kelimeleri sıralamıştım sırf sussun araya girmesin diye.
Göz devirdi ve kafama vurdu hafifçe. "İkna olursa sana aşık demek olur."
Ardından gittik en şirin mumu bulduk ve aldık. Üstünde güzel anlamlı bir söz vardı. Eve dönüp üstümü değiştirip oldukça mini beyaz bir etek üstüne de siyah göğsünde derin bir dekoltesi olan bir crop giymiştim. Sadece göğüslerimi kapatıyordu ve boynumdan aşağı halterci kıyafetleri gibi iniyordu. Güzel çiçekli bir parfüm de sıkmıştım, portakal çiçekli. Şuan kendimi dünyadaki en güzel kız gibi hissediyordum. Ve Ivan'ın kapısında durmuş zilini çalmış açmasını bekliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Aşık Olacaksın
FantasyUYARI: Aile içi şiddet ve zorbalık vardır. Tanrı neden bize böyle bir özellik vermişti hiçbir fikrim yok ama 18'ime geldiğimde bileğimde belirecek isim için çok heyecanlıydım. Evet Tanrı bize nedeni hala tam olarak bilinmeyen ama bizim için en doğr...