kalabalıklara karıştım, doğdum
doğurdum, karanlıklar getirdim dünyaya
ışıklarla boğdum ak gölgeleri
içimdeki her bir çocuk
dünyaya yansıyan, aydınlıklarda soldu
kalabalıklar, kalabalık oldum
içimde öldüm, yaşadım
ölülerimin yaralarını sardığım her sefer
yaralı bir kadını gömdüm toprağa
dünya kalabalıktı, ben daha çoktum oysa
haykırışlarım sağırdı sessizliğe
gözlerimi susatıyor bu gürültü
tüm bu tutku, sevinç ve üzüntü
kendi avucum olacak, uzanan boşluktaki elime
ellerim, kuru topraktan, seller altında kalan
kalabalıklar çoğaldı, dünya küçülürken yeryüzüne
sığmıyorlar bu çağda yüreğime
binlerce kez şükür, isyanlar içinde
gökyüzü hâlâ benim
kalabalıklar uzanamadı, kör de olsalar
umutlar var, benim çiçek açan ellerim
kaybolduğumda
haritasını kendim çizdiğim şehirlerde
bir şiir buldum gözlerimde
tüm oyuncuların alkışladığı
yapayalnız kalabalıklar içinde
en başından beri tek kişilikti dünya,
kalabalıklar sadece bir yansıma