bir bahar gibi gelişin,
doğduğum ilk doğum günümdeyirmi yaşımı çoktan geçmişken, ilk defa
iyi ki doğdum diyebildiğimde
hiç fidan yeşermemiş topraklarım vardı
kimsenin sulamadığı çiçeklerimi açtırdığında
nasıl da inandım
anladın, anladım
anlaşıldık, sevildim sandım
farkında değilsin, senden sonra
o fidanı nasıl da kırdım
kırıldım, farkındayım
uyandığım kış sabahlarıylabaharlar da kandırır
haberin yok ki, arkadaşım
bir zamanlar öylesine güzel olan,
canım arkadaşım
bir güvercinle yollayabilsem sana
sığınağıma yağan çamuru
ahşap, güzelce boyanmış bir kutuda
nasıl bir insan olurdum
bir katil, güvercin dayanamayarak
kırdığında kanatlarını
ve ağladığında bulutlarda
gri bir suskunluk, beyaza yatkın,
siyah olabilmeyi umsa da.
korkuyorum, geleceksin yalnız şehrime
evime, ellerime
unutmayacağım bu cenazeyi
affedemeyeceğim biliyorum ki
seni affedeceğim günleri
farkında değilsin, sulamaya devam ediyorsun inatla
benim yasını tuttuğum,
senin soldurduğun, üzerine kar yağan
saf beyazı güllerimi