saatler süren, yitip giden günlere dönüşen
bir kavganın ortasındayım,
kazananları aynı zamanda kaybedensöylenenleri dinliyorum,
kulaklarıma tıkalı çığlıklarladenizlerime dökülen gözyaşlarımın kırgın sesi
bir parça ben, bir parça o, bir parça sen
inanıyorum, yok oluşların varoluşları bastıracağına
bir anlansam kendimi
ya şefkatle kollarıma alırdım kırgın bedenimi
ya da terk ederdim temelli
ah siz insanlar
ararken kaybedenler
görmüyor mu bu ruhlar
umut kalleştir, insanı katleder
tehlikelidir, bağlar hayata
tek ihtiyacın soğuk bir öpücüğün vazgeçişidir
ışığa dayanamayarak ağlar karanlığa
mutsuzlar mı kaybeder
mutlular mı yoksa
bildiğim tek şey, tüm bu çaresizliğin ortasında
sevincin, kabullenilmiş bir mutsuzluktan
daha fazla acı getirdiğidir oysa
mutlular kaybeder,
mutsuzlarsa kaybetmiştir çoktanbatan güneş, kuruyan göl, kayan yıldız
hepsine rağmen ağarıyor tan
utanır mı sönen umutlar,
isyan çıkaran inançlarsayfalarım eksik, yazım karman çorman
sonuna gelmişken başındayım bir ömrün
ve aslında en başında yaşıyordum sonumu
yarınlar imkansız sanki, daha çok vardım dün
sesi yankılanıyor evrenimden yayılan patlamalarda
dualarımdan taşan sitemkar, öfkeli haykırışların
ne orada, ne şurada, ne de burada
bir anlamı var mı bu doğuşların
topraktan, küllerden, yeni baştan
oysa ki hepimiz sabırla, bazense umutsuzca
bekleriz yaşadığımızı hissettiren bir canı, ruhumuza
ne olur savunmayın bana onu
hiçbir deniz dolduramaz artık bu boşluğu
umut prangadır göçebe ruhlara
karşı çıkan şefkattir arzularıma
ah arzularım, kokusuz bir gülden yükselen buhranlarım
onların hiçbirinde ya yaşamıyorum
ya da hiç doğmamışım