13-Nazlı

55 2 0
                                    

Yağmurun ağzından;

1 hafta sonra;

"İç lan şunu! " dedim Nazlı'nın ağzına çorba kaşığını sokarken.

"Yaa yeter ne var bunun içinde zehir gibi! " dedi Nazlı yüzünü buruşturarak.

"Et var? " dedim ne var der gibi.

Hızla ağzındaki çorbayı tükürdü ve üstüne üç bardak su dikledi.

"Öğk! Zaten ne var diyorum bunun içinde zorla içiriyorsun ya bilmiyormusun ben vejetaryen'im! "

"Oha yönelimin vejetaryen mi?! " dedim dalga geçerek.

"He salak! " dedi hafifçe koluma vururken.

Biz Nazlı ile atışmaya devam ederken odanın kapısı hafifçe açılmış ve içeriye Sarp girmişti.

"Prensese hediye getirdim! " dedi neşeyle.

"Kendini getirmişsin o en büyük hediye. " dedi Nazlı sırıtarak.

Bu kız ne ara böyle yavşak olmuştu?

"Hızlısınız ben çıkayım isterseniz! " dedim Nazlı ile Sarp'a alayla.

"Yok şuan kalabilirsin! " dedi Sarp neşeyle ve Nazlıya doğru yürüyüp yanağına küçük bir öpücük kondurdu.

"Evlenmeden olmaz lan! " dedim Sarp'a hafifçe vurarak.

"Kuzenimi duydun helalim ol sonra!" dedi Nazlı gülerek.

Sarp sırıtarak Nazlının yatağının yanındaki koltuğa oturdu ve elini tutup öptü.

"Başınada koy!" dedim hemen.

Eh söz konusu dalga geçmekse canımızı veririz!

"Kayra bana mesaj attı. " dedi Sarp ikimize bakarak.

Nazlı'nın olayından sonra durumu iyiye gitmiş 2 gün uyuttuktan sonra ise kendiliğinden uyanmıştı.

Şimdi ise hala dinleniyor ancak daha iyi hissettiğini söylüyordu.

Bu yüzden başımızdan geçenleri onada anlatmış ve Kayraya bir ton küfür etmesine neden olmuştuk.

Bir haftadır sesi çıkmayan Kayra bugün Sarp'a mesaj atmıştı ve bu ister istemez içimdeki sinirlerin ayağa kalmasına birazda üzülmeme sebep olmuştu.

"Ne yazmış şerefsiz? " dedim Sarp'a bakarken.

"Konuşmak istediğini söylemiş. " dedi ve devam etti.

"Hepimizle."

Nazlı önce kaşlarını sinirle çattı sonra Sarpın elini daha fazla sıktı ve konuştu.

"Hayır, hiçbirimiz onunla konuşmayalım. " dedi sorun çıkmamasını istediğini belli eden bir sesle.

"Bende aynı şekilde düşünüyorum. " dedi Sarp sonra bakışları bana kaydı.

Ha bu arada bu iki şerro sevgili olmuştu.

Hızlılar diyorum inanmıyorlar anasını satayım.

"Evet." diye mırıldandım bende ikisi bana bakarken.

"Görüşmeyelim." diye devam ettim.

Daha sonra ise telefonumun titrediğini hissettim ve hızla pantolonumun cebinden telefonumu çıkarttım.

Kayra: Konuşalım. Lütfen.

Kayra: *Konum*

                                           Siz: Seninle konuşacak birşeyim yok benim.

Siz: Kendi yoluna git uzak dur benden.

Kayra: Yağmur Lütfen.

Kayra: Konuşalım.

Kayra: Anlatmam gereken şeyler var.

Siz: Senin bana anlatacağın hiç birşey olamaz.

Siz: Geçen sefer söyledim tekrar söylüyorum.

Siz: Bir kere daha karşıma çıkarsan ikinci defa çıkamazsın cenaze namazını kılarlar!

Siz: Şimdi siktir ol git Arabistan'a.

Kayra: Attığım konuma gelmezsen ben senin yanına geleceğim haberin olsun.

Kayra: Yemin ederim
                              (Görüldü)

Minik Tasarımcı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin