Saat 03.35'i gösteririken sessiz olmaya özen göstererek kapıyı yavaşça açtım ve aynı yavaşlıkta geri kapattım.
Yağmura yakalanmadan odama gitmek için sessiz bir şekilde salondan geçerken salonda Kayranın üstünü örten bir Yağmur görmemle ağzımdan koskoca bir "OHA! " diye bağırış kaçmış sonrada kahkaha atmaya başlamıştım.
Attığım gür kahkaha ile Yağmurun bakışları sinirle bana dönmüş ve bakışları daha da sınırlı bir hal almıştı.
"Kes sesini! " diye fısıldadı tehlike dolu bir sesle.
"Saat kaç oldu ne bok yedin bu saate kadar! " dedi hızla bana yaklaşarak.
"Niye kızıyosun anlamadım! " diyerek bitirdim sözümü.
Yağmur yüzünü buruşturarak yanıma doğru eğildi ve üzerimi koklayarak "Sende mi amına koyim! " dedi sinirle beni kolumdan tutup kaldırırken.
"Evet Memati bendeğ! " dedim ve beni ayağa kaldırmaya çalışan Yağmuru umursamadan olduğum yerde dans etmeye başladım.
"Allah sizi bana sayıylamı veriyor yaa! Berrin yenge bu halini görse varya seni sağ bırakmaz kızım. " dedi sinirle beni ayağa kaldırdığında.
"Kim? " dedim merakla. Hiç birşey anlamamıştım dediklerinden.
Hızla bana gözlerini devirdikten sonra bir çırpıda beni kucağına aldı ve yukarı kata taşımaya başladı.
"Oha balayı gecesi! " dedim ve yine olduğum yerde dans etmeye başladım.
"He amına koyayım balayı gecesi! Bir dur yerinde düşeceğiz şimdi! " dedi homurdanarak beni odama doğru götüren Yağmur.
Zaten hafif açık olan odamın kapısını ayağıyla yavaşça ittirdi ve tamamen açılmasını sağladı.
Beni yatağıma doğru hızla fırlattığı için popom acımış ve "AHHH! LAN AYIĞ! GÖTÜM ACIDIĞ! " diyip tekrar dans etmeye başlamıştım.
Bir yandan dans ediyor bir yandan da şarkı söylüyordum.
'Çingenem, çingenem kara gözlü çingenem!'
'Aşkınla tutuşup yandım çingenem! '
Yağmur başıyla sabır çeker gibi bir hareket yapıp dolabıma yöneldi ve kapaklarını açıp pijamalarıma bakmaya başladı.
"Lan senin niye bütün pijamalarının götü başı açık her an sikişecek gibi pijamaların var tövbe! " dedi yüzünü buruşturarak.
"Kırmızı dantelli olanı ver o güzel! " dedim yatağımdan kalkıp paytak adımlarla ona doğru adımlarken.
"Yok yaa hanımefendiye bak! Sonbahar kapıya dayanmış birde dantelli giyeceğim diyor! Gece götün donsun hasta ol sonra ben uğraşayım değilmi?! " dedi elinde ki söylediğim kırmızı dantelli pijamayla bakarken.
"Şuna bak! Yeni evli çiftlerin sevişme gecesi kıyafeti resmen! " dedi ve hızla devam etti.
"Bu kıyafet yarın direk çöpü boyluyor!" dedi ve hızla kapıdan çıktı.
Kafamı kaşıyıp nereye gittiğini anlamaya çalışırken elinde uzun kollu bir pijamayla geri gelmiş ve "Bunu giyeceksiniz matmazel! " diyerek tulumumun iplerini çözmeye başlamıştı.
Bir yandan üstümü çıkartmam için yardım ederken diğer yandan da "Şuna bak leş gibi kokuyor! " diye söyleniyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yaklaşık 4 dakikalık bir kıyafet boğuşmasından sonra Yağmur pijamamın son düğmesini de ilikleyip beni yatağıma doğru yönlendirmişti.
Yatağıma yatırıp üstümü örttükten sonra "Yer bakalım baş belam. " diyip lambamı kapatarak odadan çıktığını hissettim.
"Yat baş belasığ! " dedim o gittikten sonra bende kendime hafifçe tokat atarak.
*＊✿❀ ❀✿＊*
Sabah yoğun bir baş ağrısı ve alarmımın bitmek bilmeyen sesiyle bir küfür savurarak uyandım ve başımı ellerimin arasına aldım.
Dün Sarpla beraber güzel bir akşam yemeği yemiş sonra da eve gitmek yerine Alkımla beraber gece kulübüne gitmiştik.
Ettiğim danslar, içtiğim içkiler sonrası bir taksici bizi evlerimize bırakmış ordan da direk eve girmiştim.
Sonrasını hatırlamıyorum. Ancak bu baş ağrısı ile şirkete gidemeyeceğini biliyordum. Bu yüzden bir günlük tatil yapmanın bir zararı olmayacağını düşünüp hızla yatağıma geri yattım.
Bir kaç dakika sonra odaya giren Yağmur ile gözlerimi açmış ve hafifçe yatakta doğrulmuştum.
"Günaydın pis sarhoş! " dedi Yağmur sinirli bir ifadeyle.
"Sinirli olduğuna göre sana yakaldım gece. " dedim yüzümü buruşturarak.
"Keşke tek sen yakalansaydın bana! " dedi yatağıma otururken.
Kaşlarımı çattım ve "Başka kim yakalanabilir ki? " dedim merakla.
"Kim olacak Kayra! Dün sahilde gördüm içip içip sızmış gözünü zor açıyordu bende eve getirdim. " diye mırıldandı kollarını iki yanına bağlarken.
Duyduğum söz ile gözlerim şaşkınlıkla açılmış ve "KAYRA MIĞ?! " diye bağırmıştım.
Yağmur bağırmam yüzünden sinirle bana vurmuş ve "Sessiz ol gerizekalı! Uyuyor hala! " demişti.
Şaşkınlığımı üzerimden atıp neşeli bir kahkaha patlattığımda Yağmur bana "Salak bu" dermişcesine bakıyordu.
"Kanka hızlısın maşallah! " dedim ve tekrar kahkaha attım.
"Çocuğu-çocuğu eve atmışsın ya lan! "
Kahkahalarım kesilmiyor Yağmurun suratına bakıp bakıp daha çok gülüyordum ancak o hiç tepki vermiyor sadece bana bakıyordu.
Kahkaham yavaş yavaş durduktan sonra Yağmur aynı ifadesiz bakışlarıyla bana bakmaya devam edip "Bitti mi? " diye sormuştu.
Yüzüne yerleştirdiğim tebessümle ağzımı açıp tam 'Bitti' diyecekken çalan kapıyla ikimizde odamın dışına doğru bakmıştım.
"Kim lan bu sabahın köründe? " dedi Yağmur yataktan kalkıp odamdan çıkarken.
Bende Yağmurun arkasından hızla giderken Yağmur benden önce kapıya varmış ve kapıyı açmıştı.
İkimizde şaşkınlıkla kapıya bakarken kapının ardında ki Gökçe gıcık bir ifadeyle bize bakarak "Sevgilim sizin evinizdeymiş?! " dedi hızla.
Söylediği şey ile şaşkınlıkla salonda uyuyan Kayraya sonra da sinirli gözlerinin yanına birde kırgınlık eklenen kuzenim Yağmura.
