Sekizinci Bölüm

134 25 9
                                    

Hava o kadar sıcak ki hiçbir şey yapasım gelmiyor. Anlık bir bildirim sadece.

"Kelebekler uçsun konsun omzuna,Beni kalbine koy gidelim sonsuza doğru

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Kelebekler uçsun konsun omzuna,
Beni kalbine koy gidelim sonsuza doğru."



Oflaz Diken

Değer verdiğim birinin kötü durumda olduğunu öğrendiğimde o an işim olsa da olmasa da yanına gideceğim çok fazla insan yoktu. Yardım isteyeni elbette geri çevirmezdim ancak ailem dışında bir iki arkadaşımı bu kadar ciddi önemserdim herhalde, gelme dese de gideceğim cinsten.

Karin bir anda bu listeye girmişti, o mesaj atmadan önce oflaya puflaya ders çalışıyordum. Masamda rahatlık açısından insan dışı pozlara girerken bildirim sesi geldiğinde herhangi bir mesajlaşma grubumdan gelmiştir diye düşünmüştüm ancak açıp baktığımda Karin'in ismini görmüş, okumayı doğru bilip bilmediğimden emin olamamıştım bir an gördüklerimle.

Sanki biri beni dersten alıkoysun diye bekliyormuşçasına yatağıma atmıştım kendimi ve normal bir ruh halinde diye düşünerek şu sıralar sıkça dinlediğim bir şarkıyı önermiştim. Ancak sonraki mesajlarında normal Karin olmadığını anlamam zor olmamıştı. Attığı adrese gittikten sonra denize doğru transa girmiş gibi görünüyordu. Bu nedenle ne yapacağımı bilememiş, en sonunda sessizce ona eşlik etmeye karar vermiştim hiç yoktan iyidir diye.

Ben ne olduğunu anlayamadan Karin'in ağlaması şiddetlendiğinde orada öylece durmamam gerektiğini anlamıştım ve sarılmanın ona iyi geleceğini umarak onu kendime çekmiştim. Beni itmesinden korkmadığımı söyleyemezdim ancak öyle bir şey olmamıştı, istese de buna hali olur muydu bilmiyordum gerçi. İçli içli ağlıyordu çünkü.

Onu rahatlatmak için sarıldığım Karin kollarımın arasında giderek sakinleşirken beni de rahatlatmasını beklemiyordum. Kolları kollarıma ne kadar da uygundu öyle? Yoksa ben kendimi mi kandırıyordum?

Saçlarını düzeltirken ıslak olduklarını fark etmiştim ve her ne kadar onun için korkmuş olsam da bu noktada ona kızmadan duramadım. Hemen kendi beremi ona taktım ve evden aceleyle çıkarken kafama 'Hava çok soğuk!' diyerek bere fırlatan anneme içimden teşekkür ettim. Eve gidince onu yanaklarından öpecektim.

Onu eve bırakmayı teklif ederken kızarmış gözlerine, burnuna ve dudaklarına bakıyordum. Yüzü makyajsızken daha küçük görünüyordu, şimdi yer yer kızaran suratı ile çocuk gibi gelmişti gözüme.

Demek ki Karin Öztan da bazen çocuk gibi görünebiliyordu.

Eve gitmek ister gibi durmuyordu, biraz düşündükten sonra pamuk şeker yiyerek dönme dolaba binmeyi teklif etti bana. Bu teklifini hiç beklemiyordum, biraz daha oturalım derdi belki. Ya da daha sakin, başka bir yerden söz derdi ama bu kombinasyonu kesinlikle beklemiyordum ondan.

TABUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin