On İkinci Bölüm

111 19 12
                                    

"Senden uzak bana yakın,Nerede tuzak sen oradasın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Senden uzak bana yakın,
Nerede tuzak sen oradasın.
Senden uzak bana yakın,
Benden uzak hep aklımdasın."

🦋


Oflaz'ın pastası üzerinde mumlar ve maytaplar eşliğinde merdivenin son basamaklarında belirmeye başladığı anda herkes iyi ki doğdun şarkısı söylemeye ve video çekip alkışlamaya başlamıştı. Oflaz'ın şaşkınlığı ile birlikte yüzümde oluşan gülümseme, o pastanın mumlarını dilek tutup üfleyinceye kadar devam etti. Ardından tekrar alkışladık ve Aysel, bize bırakılan bıçağı alıp pastayı dilimlemeye başladı. 

Herkes sırayla Oflaz'a sarılıp nice seneler diledikten ve hediyelerini verdikten sonra, en sona kendimi bıraktığım için garip hissederek ona sarıldım. Sarılmadan önce çok gerilmiştim ama kollarını bana sardığı anda içim o kadar rahatladı ki etrafımız bu kadar kalabalık olmasaydı, sadece ikimiz olsaydık mesela sanırım bir süre daha böyle kalırdım. Tabii beni itmediği sürece.

Ancak kısa kestim, kollarından tamamıyla ayrılmadan önce "Çok güzel senelerin olsun." demiştim. O bana gülümserken hediyesini uzattım, içten bir şekilde teşekkür ederken gözlerinden ne kadar mutlu olduğunu anlayabiliyordum. Bugün dilek hakkı tamamen ona aitti ama ben hep gözlerinin içine kadar, iliklerine kadar mutlu olmasını dilemiştim. Şimdiye kadar tanıdığım Oflaz, o güzel insan, bunu hak ediyordu diye düşünmüştüm. İsteğimin temelinde bu yatıyordu.

Herkes tekrar yerlerine oturduğunda Oflaz hediyelerini daha sonra açmak adına tek bir poşette topladı. Aysel pasta dilimlerini dağıtırken Evren ojelerini kontrol ediyordu. Dora'ya döndüğümde baş parmağının siyaha boyalı olduğunu gördüm. Gülümseyerek tırnağına bakıyordu ve tahminimce Aysel sürmüştü ona da. Yüzündeki gülümsemenin sebebini bilmiyordum ancak bilse, Aysel'in hoşuna gider mi acaba diye düşündüm.

"Yahu kuruduk kaldık burada Ofi Oğlan'ın pastasını bekliyoruz diye, içki yok mu içki? Boğazımdan alkollü bir sıvı geçmeyince ben celalleniyorum bakın, anksiyetem azıyor sonra. Sulayın beni sulayın!" diye bağırdı Evren. Yağız yüzünü buruşturup kulağını tuttuktan sonra Evren'in omzuna bir tane geçirdi. 

"Orta kulak iltihabı oldum amına koyayım, bağırmasana kulağımın dibinde!"

Evren onun vurduğu yere elini götürüp ona büyülenmiş gibi baktı. "Vay canına, sen de aldın mı elektriği Yogiş'im? Cebimdeki telefon yüzde yüz şarj oldu, öyle bir elektrik valla. Hissetmemiş olamazsın, gel duygularımızı açıkça yaşayalım artık."

"Bunun flörtüne ne oldu Allah aşkına?" diye sordu Demir. Bu gece sesini ilk defa duymuştum, gerçekten sessiz bir çocuktu. Sadece grup arkadaşları varken daha konuşkan oluyor muydu acaba? Yoksa hep mi böyleydi? Ben mesela kızların yanında daha konuşkandım, zaman zaman sessiz ve umursamaz olabiliyordum ama o kafam yoğunkendi.

TABUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin