Altıncı Bölüm

168 26 9
                                    

Bu bölümü her zaman beni okuyup yorumlayan arkadaşım Elif' e ve Oflaz'ın yemeğinin kaynağı olan Gülşah'a ithaf ediyorum. Okuyunca anlayacaksınız. 

Yorumlarınızı eksik etmeyin. İyi okumalar <3

Bir de, dün attığım bölümü okuduğunuzdan emin olun kaynamasın :)

Bir de, dün attığım bölümü okuduğunuzdan emin olun kaynamasın :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🤎


Eve döndüğümde Derin'e olan biten her şeyi anlatmıştım video ile ilgili. Kızlarla görüştüğümü, konuştuğumu ve onların şikayet edeceğini biliyordu artık. Ve bir süredir şaşkınlıktan belerttiği güzel gözleriyle bana bakıyordu. Söyleyeceklerim bittiğinde bana ondan beklediğim tepkiyi verdi.

"Neden bana daha önce söylemedin?" 

Ve daha Selim ile olan konuşmamızı bilmiyordu bile. "Videoyla ne yapmam gerektiği hakkında uzun uzun düşündüm aslında." O kadar da uzun sürmedi... "Kızlara çok odaklandım bu süreç boyunca." Selim salağına da tabii. "Önce onlarla konuştum hal böyle olunca da, ortada onların safında bir şeyler var çünkü ve bilmeleri gerekiyordu. Zannımca acilen." dediğimde biraz yumuşadı, bana hak vermesini istediğim anlarda bana hak vermesine bayılıyordum. Çoğu insan gibi.

"Şimdi söyle," dedim ciddiyetle. "sana da böyle şeyler yapmış olabilir mi?" 

İşte asıl korktuğum kısma gelmiştik ki gelmek zorundaydık. Derin'e böyle bir şey olsaydı ne yapardım düşünemiyordum. Muhtemelen o gün onu daha beter dövmediğime, beyin olarak kullandığı ikinci organını kesip atmadığıma pişman olurdum öncelikle. 

"Yok, zaten üç aylık bir ilişkimiz vardı ve biliyorsun ben kullanmıyorum alkol. Ayrıca 18 de olmadım, mekanlara da giremiyorum." dediğinde bir miktar rahatladım.

"Evine gittin mi hiç, bir şey içirmiş olabilir mi? Ya hatırlamıyorsan?"

"Karin," dedi bana şaşkınlıkla. Bana bazen ismimle seslenir, bazen dolu dolu abla derdi. "sakin ol. Bir kere evine gittim onda da birlikte yemek yaptık. Sudan başka şey içmedim ve sızmadığımdan eminim. Bana ilk yüzünü gösterdiği anı sen biliyorsun zaten. Ondan önce bana, benim sınırlarıma çok saygılı davranıyordu ve çok romantikti. Dayanma sınırı üç aymış demek ki." dedi son cümlelerinde üzülerek. "Ayrıca çok üzüldüm kızlar için, kendim için de. Ne hasta insanmış meğer. Umarım şikayetleri sonuç verir." 

TABUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin