ADI YOK HALA #Wattys2018

"Gecenin En Karanlık Anındaysan Şafak Yakın Demektir !"

Multimedya : Nefes Kozanoğlu. Müzik de ekledim. Geçmiş kısmıyla okursanız daha iyi olur.

2015 - İstanbul

Zeus'un ikiz kardeşi dedik bağrımıza bastık, meğer o bizim bağrımıza göz dikmiş! Terbiyesiz yakalandığı halde devam ediyor birde utanmadan. Elimdeki çantayı belimdeki kollarının izin verdiği kadarıyla kafasına vurmuştum. Sinirle ve bağırarak "Hayatımı kurtardığın için teşekkür ederim ama bu beni dikizlemeni gerektirmez ! Seni tacizci, terbiyesiz, pislik, ahla..."

Tam hesap sormaya devam edeceğim sırada belimdeki elleri kollarımı, göğsümdeki gözleri de gözlerimi bulmuştu. Sabah masmavi olan gözleri şuan neredeyse siyaha dönüşmüştü.

Dişlerinin arasından tıslayarak "Sen kimsin ?" diye sormasına karşılık şaşırmıştım.

Neden sormuştu şimdi bunu ? Onu tanımadığıma emindim. Böyle bir yakışıklılığı görsem hatırlardım herhalde. Neye bu kadar sinirlenmişti ki sanki ? Alt tarafı kafasına çantayla vurup birazcık bağırarak 'Tecavüzcü Coşkun' muamelesi yapmıştım o kadar. Imm tamam belki birazcıktan da fazla bağırmış olabilirdim. Ama o da beni dikizlemeseymiş. Haketti ! Sorusuna karşılık alamadığı için zaten sıktığı kolumu iyice sıkınca ağzımdan acı dolu bir inilti çıkmıştı.

"Eğer amacın beni kangren falan etmekse hedefine ulaşmana az kaldı !"

Sıkıca tuttuğu kolumu sarsınca ağzımdan bir acı dolu inilti daha firar etmişti. Kopar canım kopar. Hatta al eve götür biblo niyetine kullanırsın. O bu kadar sinirliyken kafa tutmak çok akıllıca bi hareketti zaten bravo bana(!)

Ezilmiş ve morarmış olduğuna emin olduğum kolumu tek parça halinde eve götürmek istediğimden "Ne-Nefes" diye kekeleye bilmiştim. Kekelemem korkudan değil acıdandı. Adımı söylemem üzerine ellerini gevşetmişti ama hala kolumu tutuyordu. Şaşkınlık ve biraz önceki haline göre daha az bir sinirle "Nefes ne ?" diye sormuştu.

Kural 4: Aklından geçenleri söylemekten korkma !

Hayır yani ona neydi ki benim adımdan soyadımdan. Bu düşüncemi dile getirip "Sana ne ki benim adımdan soyadımdan. Hayır yani nüfusuna falan geçirmeye karar verdiysen öncelikle bana sorman gerek biliyorsun değil mi ? Çünkü normal insanlar öyle yaparlar. Yani önce sevgili olurlar sonra da evlenirler. Ve ben bir teklif aldığımı hatırlamıyorum ?"

Harika. Ben biraz önce ne saçmalamıştım. Zaten onun da "Söyle" diye kükremesi üzerine aklımdan geçenleri her zaman dışa vurmamam gerektiğini anlamıştım. Şu kurallar listemi gözden geçirsem iyi olacaktı.

"Nefes. Nefes Kozanoğlu" demiştim. Anlayamıyormuş gibi kafasını iki yana sallarken gözlerindeki soru işaretlerini görmüştüm. Tam bu esnada Onun kollarımı sıktığı ellerinden kurtulup yan tarafa savrulmuştum. Bugün beni savurtturma günü falan da benim mi haberim yok acaba ? Az önce benim olduğum yerde şuan Ozan vardı ve Zeus'un ikiziyle birbirlerine ölümcül bakışlar atıyorlardı.

"N'aptığını sanıyorsun lan sen ?" diyen Ozan aynı zamanda Zeus'un ikizinide omzundan ittirmişti. Kim bilir dışardan nasıl gözüküyorduk ki Ozan bu kadar sinirlenmişti. Zaten az önce neden sinirlendiğini bile anlamadığım sebepten dolayı sinirli olan Zeus'un ikizi Ozan'ın bu hareketinden dolayı yumruklarını sıkmıştı.

Sinirine rağmen alaycı ve rahat bir tavırla "Oo Ozan Kozanoğlu da buradaymış." demişti. Buna karşılık olarak Ozan'da "Burdayım Elzem Atabey. Ben senin olduğun her yerdeyim." diye cevap vermişti.