"Nasıl tutayım ki ruhumu, değmesin diye seninkine?"
[yetişkin içerik]
Güneşin batmasıyla birlikte mabedin geniş bahçesinde büyük bir ateş yakılmıştı. Alevler öyle kuvvetliydi ki sanki gökyüzüne uzanacak gibiydiler. Şenlik ateşinin etrafında birçok neşeli insan vardı, onlara ikram edilen şaraptan içerlerken gülüşüyorlardı. Bir geceliğine herkes yaşam savaşını bir kenara bırakıyordu. Mabedin demir kapısı ardına kadar açılmış davetlilerini beklerken farklı farklı kasabalardan onlarca insan mabede gerek kafileler halinde yürüyerek gerekse atlarıyla birlikte adeta akın ediyordu. Atlar için ayrılan toprak alan hınca hınç dolmuştu.
O gece kalabalığın arasında biri daha vardı.
Jungkook, onu bir an yalnız bırakmayan Yoongi ile birlikte soluğu mabetteki şenlikte almıştı çünkü başka yerde olamıyordu. Yoongi, dönüşümü sonrası çırılçıplak haldeki alfanın üzerine bir ceket atıp sakin sokaklardan koşarak geçmiş ve onu eve taşımıştı. Aptal bir oğlan gibi davranırken onu yalnız bırakamıyordu da. Söylene söylene Jungkook'un başını şişirmiş olsa da Jungkook karşılığında tek bir şey söyleyememişti çünkü bir aptal gibi davranmıştı gerçekten de. Neredeyse bir kara kurt formundayken Taehyung'un üstüne atlayacaktı.
Bir süre ateşler içinde uyumuş uyanmıştı. Akşam olup güneş çöktüğündeyse kendini şenlik için hazırlanırken bulmuştu. Hem liderlerin bu gece halkla birlikte bu etkinliğe katılması beklendiğinden hem de kurdu istediğinden orada olacaktı çünkü daha fazla acı çekmeye dayanamıyordu. Çektiği acı onu ne olacaksa olsun kafasına getirmişti.
Ancak Yoongi nereye giderse gitsin peşini bırakmadığından bir hayli başı dertteydi. "Tamam, gördüğün gibi sadece dikilip ateşi izliyorum. Beni rahat bıraksana artık sen."
"Hayır," dedi Yoongi elindeki gümüş kadeh içindeki lezzetli şarabı iki yudumda mideye indirirken. Gözleri bir şeyi arıyormuş gibi etrafı kolaçan ediyordu. "Burada durup aptalca bir şey yapmana mani oluyorum."
"Yapmayacağım hiçbir şey!"diye çıkıştı. "Hem yapsam bile sanane ki bundan? Bizim kasabamızdan bile değilsin."
"Neyse ki."
"Gerçekten...bak, bana kısacık sürede bir sürü şey öğrettin bunun için minettarım ama-"
"Şimdi keşke öğretmeseydim dedirtiyor." İri yapılı alfa başını iki yana salladı. "Yeniyetme çocuklar gibisin."
Jungkook öfkeden saçını başını yolacaktı nerdeyse. "Ben lanet olası bir liderim Yoongi! Tek emrimle seni öldürtebilirim! Biraz ciddi olsan iyi edersin."
Yoongi ürktüğünü gösteren en ufak bir işaretin aksine keyifle sırıttı ve Jungkook'un yanağından bir makas aldı. "Ancak hak edersen seninle ciddi konuşurum, küçük alfa."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Outlaws of the Wild West | taekook
Fanfiction(Slow update) Omega Taehyung, düğün gününü kana buladıktan sonra hasımlarından kaçar ve son seçenek olarak bir tapınağa sığınır ancak bunun bedeli olarak özgürlüğünü ve ruhunu yitirmek zorunda kalır, ta ki onu zincirlerinden kurtarıp özgürlüğüne kav...