fourteen- lost and found

1.3K 171 51
                                    


---

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---

"Ruh eşi olduklarını biliyor muydun?"

Birlikte geniş salondaki koltuklardan genişçe olanına oturmuş, Jungkook'un yaralarını, o benimkileri deşercesine açığa çıkarırken özenle sarıyordum. Yarası ciddi değildi ama mikrop kaparsa ciddileşebileceğinden oldukça dikkatliydim. Ruh eşimi bile isteye ölüme gönderecek değildim.

Jungkook arkasına yaslanmış gözlerini kapatmıştı, zar zor dayanıyor gibi görünüyor muhtemelen karşısında ben olduğum için dişini sıkıyordu.

"Kimin?"dedi sık nefeslerinin arasından.

Yarasını kaynatılmış su ve bezle temizleyerek iğneyi aldım. Evde yarasını dikebileceğim her şey duvara monte edilmiş küçük dolapta mevcuttu, Jungkook her yaralandığında buraların şifacısı Kyon'un soluğu burada aldığını söylemiş ve şaşkınlığımı gidermişti. Kısacık bir an için yaralarıyla kendi kendine ilgilendiğini düşünüp ona acımıştım ama o sözü geçen bir liderdi, kasabadaki herkes emrine amadeydi.

"Kim olacak," diye mırıldandım. "Yoongi ile Jimin."

"Dur. Ne? Jimin de kim?" Gözleri irice açıldı.

Başımı iki yana sallayarak iğneyi derisine geçirdim, acıyla inleyerek dişini sıktığında güldüm. "Şu anda üst kattaki yatak odalarından birinde yabani arkadaşının göğsünde uyuklayan en yakın arkadaşım. Kokuyu da mı fark etmiyorsun, bak buram buram kokuyor...gerçi sen ne anlarsın ki," sinirlendikçe canını daha çok yakacak şekilde hoyrat davrandığımda öfkeyle homurdandı.

"Yavaş ol biraz!"

"Amma tatlı canlıymışsın."

"Bana sinirli olduğunun farkındayım ama bacağımı da sakat bırakman gerekmiyor."

"Sadece ufak bir iğne,"dedim alayla ve iğneyi tekrar derisinden geçirdim, bu kez daha yavaştım. Çünkü zaten acısı acımdı. "Benim ruhum bile duymadı."

Jungkook benimle mücadele edemeyeceğini anlamış gibi derin bir nefes alıp başını geri attığında başımı hafifçe kaldırıp onu süzdüm. Adem elması belirginleşmiş beyaz boynu açığa çıkmıştı. Yutkundum, mührümü hemen oraya kondurabilirdim. Ama yapamıyordum işte.

Ne zordu, istenmeyen bir ruh eşine sahip olmak. Buna canım sıkılınca önüme dönerek sessizleşti ve işimi yapmaya devam ettim.

Bir süre sonra alfa canımın yanmadığını söylediğim için, "gerçekten hislerimi hissediyor musun yani?"diye sordu.

"Sen hissetmiyor musun?"diye karşılık verdim düz bir sesle. Aslında çok daha fazlasını hissedebilir, ruhlarımızı birbirine tamamen bağlayabilirdik ama beni asla mühürlemezdi Jungkook. Bana hislerinin arasından vereceği tek şey acı olurdu böylece.

Outlaws of the Wild West | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin