9.bölüm

15 3 2
                                    

   Berkan'ı öyle gördükten sonra neler olduğunu hatırlamıyorum. Hastanede kendimi seruma bağlı olarak buldum. Gözümü açtığımda başım felaket ağrıyordu. Sağ tarafımı döndüğümde Aslı baş ucumda uyuya kalmış o ne ara gelmiş hiçbisey bilmiyorum.

  Birden aklıma Berkan geldi ve yataktan doğrulayarak serumu acısa da çıkardım ve ayağa kalktım. İlk kalktığımda gözüm karardı ve sendeledim. Tekrar gücümü toplayarak kapıya zor bela ulaştım. Kapıyı açtığımda karşımda hemşireyi gördüm. Koluma göz attıktan sonra hemen  elimi tuttu.

  "Nil Hanım serumun bitmesi gerekiyodu neden kalktınız?"

  Bir an kağıt gezer gibi oldum ama konuşmak için ağzımı araladığımda

"Berkan " diyebildim.

  Hemşire anlayışlı şekilde tebessüm ettikten sonra konuşmaya başladı.

"Sevgiliniz sizden önce uyandı o da sizi görmek için odanıza geldi ama onun da serumu bitmediğinden dolayı geri odasına almak zorunda kaldık. Yani eğer isterseniz tekerlekli serumla gidin hem serum biter hem sevgilinizi görürsünüz Nil Hanım."

Sevgilim? Berkan mı? Ela gözlü olan? Uzun olan? Beni mi görmeye geldi?

"Olur."dedim şaşkınlık geçtikten sonra.

Ses tellerinin acıdığını hissettiğim için odadan çıkmadan su da aldım yanıma. Kolidorun sonuna doğru Berkan'ın odasının kapısına gelmiştim.Kapının önünde duran ailesini gördüm. Geri dönüp odama gitmeye hamle yaptığımda Akça Abla bana seslendi.

"Nil nasılsın iyi misin? Çok merak ettik hem seni hem Berkan'ı ama iyisiniz çok şükür."

   Tam ağzımı açık konuşcakken babası Ayça Abla'nın önüne geçip beni parmağı ile uzaklaştırdı.

"Oğlumu bu hale sen getirdin ne yüzle geldin daha buraya"

"Baba ne dediğinin farkında mısın? Nil o an orda olmasa Berkan ölmüştü belki de!!"

   Bu sözlere çok üzülmüştüm tam arkamı dönüp giderken odanın kapısı sertçe açıldı.

  "Nil nereye gidiyorsun? Beni görmeden mi gidicektin? Bence görmek istersin." dedi Berkan imalı şekilde.

Benim gene ağzım açık kaldı cevap veremeden Berkan beni belimden tutup kendine çekti. Nefesim kesildi sanırım o an biraz öyle durduktan sonra odaya sanki kutu koyar gibi koyup kapıyı kapatıp kitledi. Bu aile benim konuşmama düşman herlade tam konuşcam ya oğlu ya babası aaaa!!!

  Odada azıcık sessizlik olduktan sonra Berkan üstüme doğru yürümeye başladı. BERKAN hastanedeyiz kendine gelir misin lütfen? O adım attıkça ben geri adım attım. Ve en korktuğumuz an sırtım soğuk duvara değdi. Aramızda kısa mesafe kaldı.

  "Sesin beni iyileştirdi. "

Gülümsedim.

"Çok ani olucak ama Berkan ben sana bişey diycem. "

  " İki tane şey söyle Nil."

Tam konuşucakken kapının kilidinin açıldığını hissedip oraya döndük. Berkan'ın babası kendini durduramayıp görevlilerden yedek anahtarı almış. Berkan babasını karşısında görünce çene kasları belirginleşti. Söylemek istediğim şeyi de söyleyemedim öylece kalakaldım.

  " Sana son uyarımdı. Seni yurttan atarım dedim. Ailen bile bişey yapamaz buna gerçi ailen de seni terk etmiş sanırım. Seni yurttan atıyorum ve bir daha Berkan'a yaklaştığını görürsem..."

  "Nolur baba öldürür müsün Nil'i ? Ondan sonra da beni öldür ki seni ben öldürüp baba katili olmiyim. " dedi Berkan.

 
  "B-ben çok özür dilerim. Aileme bile layık olmadım haklısınız."diyebildim zar zor.

AvelâHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin