...
"Başkomiserim herhangi bir şey bulabildiniz mi?"
"Şu anlık pek bir gelişme yok, zaten şu uyuşturucu baronunu gördüm ama tanışamadım. Bu akşam ki etkinlikte bir şekilde halledeceğim" Jeno başını ileri geri salladığında Jeongin başkomiserine güven verircesine gülümsemiş ve bacağını sıkmıştı "Başarılı olacağımıza eminim başkomiserim" Jisung onun bu tatlı haline gülmüş ve saçlarını bir çocuk edasıyla karıştırmıştı, sebepsizce Jeongin'in varlığı ona güç veriyordu, bu oğlana kendinden çok güveniyordu "Yalnız bir sorun var, istediğimiz belgeleri bulmak için yan odaya sızmamız gerekiyor... Ama bunu nasıl yapabiliriz? Kameralar-"
"Karina ve Wooyoung kamera sistemine giriş yapmışlar bile" Bunu söyleyen Jungwon olmuştu, Jeongin başkomiserinin tepkisini kısaca kontrol etmiş ve elini kaldırmıştı, herkesin ilgisi oğlanın üstüne çekildiğinde konuşmaya başlamıştı "İşe yaramaz, alt yapısı güvenli dediğiniz için denemek istedim ve burada bulunduğum sürede işlemcimden giriş yapmaya çalıştım, neredeyse imkansız, özellikle bulucuları bir kişinin farklı bir bölgeden açtığı saldırıyı açık açık görür ve dikkat çeker" herkes tam dikkat Jeongin'i dinlerken Jeongin izin alırcasına başkomiserine döndü "Eğer izniniz olursa ben kamera sistemine sızabilirim, hem burdaki özel konuklardan birinin ismini kullanırım, bu şekilde ortam aynı olduğundan yakalansakta anlaşılmaz, ve daha kolay erişim sağlayabilirsiniz"
"Çüş bu çocuk çok zeki! Yarısı bende olsa Kore:nin başbakanıydım"
Hyunjin hayranca oğlana baktığında diğerlerininde şaşkın bakışı Jeongin'i utandırmış ve başını eğmişti "Sadece bir fikir.. hepsi bu" Jisung başını sallamış ve aklına yatmış olan fikirle Jeongin'in sırtını sıvazlamıştı "İşte benim bir numaralı hobaem, bunu acilen yapıyorsun ve herkese nasıl başkomiserin sağ kolu olunurmuş gösteriyorsun" Jisung'un kıkırtısı kulaklarına ulaştığında yanakları kızaran Jeongin başkomiserine kısa bir bakış atmıştı, Jisung'un kızarık dudakları, hafif kırışık gömleği, belini tam sarmayan kemeri ve eşit bağlanmamış gömlek düğmeleri gözüne batmıştı, o kesinlikle katille bir şeyler yaşamıştı. Bunun düşüncesiyle başı tekrar eğilirken elleri dizlerini bulmuştu oğlanın, endişe tüm bedenini sarmıştı bile, acilen bir şeyler yapmalıydı, çok acil yapmalıydı "Hepsi sizin için... Yemin ederim" demişti, Jisung onun bu tatlılığına tebessüm ederken yanağından bir makas almış ve ellerini çırpmıştı
"Yeter bu kadar tantana, herkes odasına geçsin bakalım"
"Tamam başkomiserimm" ilk ayaklanan Jaemin olmuş ve Jeno'ya göz kırparak omuz atmıştı "Odama uğra bebeğim" Jeno onun sırtından itip odadan çıkarken söyleniyordu aynı zamanda, herkes teker teker odayı boşalttığında Changbin de arkadaşına iyi geceler dileyerek çıkmıştı, geriye sadece Jeongin kalktığında o da ayaklanmıştı, ama Jisung onu durdurmuştu birden, etrafını kontrol etmiş ve kapıda olan oğlana adımlamıştı "Bekle" kapıyı eliyle kapatmış ve bakışlarını hafif loş odada Jeongin'e çevirmişti "Yardım lazım"
"Ne oluyor başkomiserim?"
"Benimle şu baronun odasına geliyorsun, kimse bilmeyecek bunu. Çoktan aradığımı buldum ben, sende kilit açabildiğine göre bana eşlik edeceksin" Jeongin'in kaşları yukarı kalktığında birkez daha başkomiserine hayran kalmıştı, o ne yapacağını hep bilirdi, asla boş durmazdı "Yakalanırsak?" Jisung endişeli olduğunu düşündüğü oğlanın omzunu patpatlamıştı "En fazla öldürürler, benimle ölüme gelmiyorsan niye varsın ki Jeongin?" Jisung her zamanki umursamaz halini takımdığında Jeongin de gülmüş ve heyecanla başını aşağı yukarı sallamıştı, sonuçta her zaman başkomiseriyle özel görev yapma fırsatı bulamıyordu "O iş ben de başkomiserim!" Onun heyecanlı tavrıyla Jisung iki parmağını oğlanın dudaklarına bastırmış ve diğer eliyle 'sessiz olmasına' dair işaretler yapmıştı "Dinleniyor olabiliriz.." Jisung parmaklarını çekince Jeongin başını sallamıştı usulca