uyari- yari M
...
"Önden buyur başkomiser"
Katilin ona geçmesi için uzattığı eline bakarken gülerek başını sallamış ve açık kapıdan girmişti oğlan, gözleri kırmızı ve siyahtan oluşan tanıdık evde gezdi "Ne bu kibarlık, seni tanımasam nazik sanacağım" Kızıl saçlı oğlanda başkomiserinin arkasından gelirken kapıyı kapatmış ve gülüşüne eşlik etmişti onun "Canını yakacağım için önceden ufak bir özür vermek istedim sana, bilirsin, katilde olsam yatak dışında kaba biri değilimdir" Jisung kaşlarını kaldırıp oğlanın dediği söze baş sallarken ceketinin uçlarını kavradı, üstünden çıkarıp askılığa astığı ceketle beraber bakışları da katile doğru dönmüştü, elleri cebine girdiğinde bir süzdü oğlanı boydan boya, gülümsedi ardından "Bende sana olacaklar için bir özür vermek isterdim kızıl katil, ama maalesef hiçbir kibarlık sana o acıyı unutturamayacak"
"Beni mi deniyorsun başkomiser? Bu konuyu yatağımızda tartışmalıyız"
"Yatağa kadar sabırlı olamayabilirim, hızlı olsan iyi edersin" Jisung'un ukala lafları katili güldürmüş ve başını sallamasına sebep olmuştu, bu kadar emindi yani kendinden? "Kendinden emin hallerin beni bitiriyor, seni zevkle becereceğim bu akşam" Jisung önden giderken gecikmeden onunda adımları odaya ilerlemiş ve boş kapıyı ittirmişti, boş bir yatakla karşılaşmıştı kızıl saçlı oğlan, Jisung'un burda olması gerekirdi, ama yoktu "Hey başkomiser, yoksa kaçtın mı? Oh, kıyamam sana" sırtışı büyürken bir adım daha attı oğlan, bu haraketle kuvvetli bir tutuş kavradı bileğini, arkasından hissettiği çekişle oğlanın kolu bükülmüş ve sırtına değmişti, acıyla aralandı dudakları ama dudaklarını örten el onun ses çıkarmasına izin vermemişti, güldü Jisung "Seni savunmasız katil, avlarlar seni böyle"
vücudu kilitlenmiş olan oğlan başkomiserin kolunu kavrayam parmaklarının omzuna ilerlediğini hissetti, yavaşça oraya batan parmaklarla gözlerini yummuştu, kötü bir işkence şekliydi bu, kesinlikle can yakıyordu, Jisung arkasında durduğu oğlanın dudaklarını bıraktığında hafif bir mırıltı çıkmıştı kızıl saçlı oğlanın dudaklarından "Siktir.." Başı geriye düştü katilin, soluklandı biraz, Karşısında profesyonel bir polis olduğunu unutuyordu bazen, Jisung sadece kibarca hatırlatıyordu bu gerçeği "Canını mı yaktım, oysa ki ufacık bir dövüş tekniğiydi bu"
"Polislik şeyleri yok, bu hile başkomiser"
"Kuralları koymak istiyorsan kollarımdan kurtulman gerekecek" Kızıl saçlı oğlan kulağına fısıldanan kelimelerle dilini yanağının içinde gezdirmiş ve öne doğru atılmıştı, bu yalnızca sırtında katlı olan kolunun güçlü bir sızı bahşetmesine sebep olmuştu, Jisung güldü onun bu savunmasız haline "Sikeyim, hazır değildim, baştan almamız lazım" Katil başını çevirip söylediğinde Jisung'un ellerinden biri usulca oğlanın tshirtünden içeri girmeye başladı, soğuk teni okşayan elleriyle tekrar etti "Kurallarını koymak istiyorsan eğer" demiş ve elini oğlanın teninde ilerletirken boynuna ulaşan parmaklarıyla kıkırdamıştı, orda biraz gezindi "Bana sözünü dinletebilecek bir konumda olmalısın, bu gece dümenin bende anlayacağın" Kızıl saçlı oğlan gerilmiş omurgasıyla ve boynunu kavrayan elle gülmeden edemedi, ama nafileydi; vücudu resmen kaskatı kesilmişti, gerçekten istediği zaman Han Jisung'u durdurmak çok zordu "Canımı yakacaksın yani, planın bu"
"Canını yakmayacağım, sana adını unutturacağım"
"Çok iddialısın, başla o zaman, ağlat hadi beni, pek imkan vermiyorum ama" Kızıl katil alayla kurduğu cümlelerle başını Jisung'un omzuna bırakmış ve bir nevi teslim oluyorum demişti ona, Jisung ani bir haraketle katilin dizlerinin arkasına vurduğunda kendi de anlamadığı bir biçimde dizleri üstüne düştü kızıl saçlı oğlan, vücuduna her ne yapıyorsa kontrolünü kaybetmişti, oğlan dizlerinin üstünden kalkmak istedi, ama Jisung'un omzuna baskı yapan parmaklarını gördü teninde "Hemen olmaz öyle, sabırsız olduğunu biliyorum ama izin ver" Eli kemerine gitti Jisung'un, dudaklarını ıslatmış ve diz çökmüş olan katilin kulağına fısıldamıştı "Yanakların ne kadarını alabilir?" Bu katili güldürdü