10.08.2022
Selam (。♡‿♡。). Yeni bölümle sizlerleyim.
Keyifli okumalar.****
Yaşanılan acılar yaşa bakmazdı. Kimilerinin küçük omzunda dünyanın yükü dururken kimileri rahat koltuğunda yaşamını sürdürürdü.
Hayat acımasızdı... Yaşanılanların geri dönüşü yoktu.
Belen Belemir. Gözlerindeki gücü geçmişten , hayata dair en küçük umudunu Uğur'dan alan o kadın...
Yaklaşık 2 ay önce bir intihar mektubu ile umuduna son verilmişti.
Şimdiki Zaman :
Acı ruhumu esir almış en sert işgenceleri uygularken benim iki aydır aklımdaki tek kişi Uğur'du. O gün ... Soğuk parkenin üzerine uzanmış , başında bir kurşun yarasıyla ve masasının üstündeki intihar mektubuyla duran Uğur'u asla unutamıyordum. 2 aydır bütün olanları araştırmış fakat bir sonuç bulamamıştım.
İntihar ettiğine inanmıyordum . Bunu yapsa bile ablasının doğum gününde herkesin içinde neden yapsındı. Mektubunda ;
~Bunu yaparken çok düşündüm. Biliyorum üzüleceksiniz , kızacaksınız ama benim için en doğru gelen buydu. Hayatı kaldıracak bir gücüm kalmadı.
- Uğur Sezer
Yazıyordu. Kaç dakika içerisinde olmuştu veya planlı mıydı bilmiyorum. Ama içimdeki o güçlü ses kesinlikle Uğur'un intihar etmediğini haykırıyordu.
Silah sol elindeydi. Evet Uğur solaktı ama genelde normal işlerini sağ eliyle yapardı. Onu tanıyordum. Ama eğer öldürüldüyse onun katili de onun solak olduğunu bilecek kadar yakındı.
İçimi yakan detaylardan biri de buydu. Şöminenin karşısına oturup tekrar düşündüm . Şöminede yanan odunlar anılarımı canlandırıyor, yanan ateş kor gibi içime düşüyordu.
İnsan güçlüdür derlerdi. Onlarca yükü kaldırabilen insan zaafına yenik düşerdi çünkü güçlü görünen her şeyin altında bir zayıflık yatardı.
Uğur ' un evine gizlice girmeyi denesem de korumalar buna hep engel olmuştu. Tüm planları yeniden yaptım adamlarımı ayarladım ve yarın Uğur'un odasına girecektim. Belki de birçok sır yatıyordu ama ailesi hep geçiştirmişlerdi. Hatıralarına zarar gelmesini istemiyorlardı.
Belki de haklılardı ama hiçbir ipucu yokken elimden başka bir şey gelmiyordu. Gece daha çok çökerken şöminenin verdiği ısı beni mayıştırmıştı. Gözlerime çöken ağırlık rüyalarıma hapsettirdi.
***
Adamlarımla birlikte Uğur'un evinindeydik. Korumaları hallettikten sonra içeri girebilmiştim. Merdivenleri çıkarken 2 ay önceki anılar gözlerimin önüne geliyordu. Titreyen ellerim Uğur'un odasının kapısını bulunca derin bir hava çektim içime.
Kapının kolunu indirdiğimde onun geçmeyen kokusu burnuma dolmuştu. Adımlarım gitme diyordu sanki. Ya gerçekten intihar ettiyse bununla yüzleşebilir misin dercesine geri adım atmak istiyordu. Kapı koluna daha sıkı tutundum ve içeri girdim.
Kapının hemen sağında bir çalışma masası yer alıyordu . Bütün çekmecelerine ve üstüne baksam da bir şey yoktu.
Duvarın diğer tarafında oldukça büyük bir gardrop vardı. Giysileri özenle dizilmişti. Birçok kişinin aksine oldukça titiz biriydi Uğur. Asla ütüsüz bir giysi giymez , temizliğe de çok özen verirdi.
Askılıkların alt kısımlarına da baktıktan sonra fark ettiğim siyah kazakla duraksadım. Geçen yıl doğum gününde aldığım siyah kazağı ayrı bir bölmeye tek başına koymuştu.
Elime alıp kokladım . Aynı onun gibi kokuyordu. Sarıldığımız anlar aklıma geliyordu. O his bambaşkaydı. Kazağı alıp çantamın içine koydum. Yatağının yanındaki komodini fark ettim ve oraya da baktım. Hiçbir kanıt hiçbir işime yarayacak şey yoktu. Sinirle yatağın baş kısmına vurdum ve gözlerimi kapadım. Tam o an bir ses duydum. Gözlerim aniden açılınca yere düşmüş bir defter gördüm.
Eğilip yerdeki defteri aldınca aslında bir günlük olduğunu fark ettim. Uğur'un günlük tuttuğunu bilmiyordum ama yazmayı sevdiğini eskiden bahsetmişti.
Az bir zamanımın kaldığını fark ettim. Günlüğü çantama koyarken merdivenlerden gelen sesle bedenim buz kesmişti.
****
Herkese yeniden merhabaaa 🌸🌸
Nasılsınız?
Yeni bölümü nasıl buldunuz?
Bir sonraki bölüme kadar görüşmek üzere .