9. Bölüm

17 5 1
                                    

Multimedya: iris çiçeği

Keyifli okumalar <3

*****

19.05.2019 ( Uğur ve Belen'in  güzel anılarından )

" Kaçmaa! "

" Yaa ,Belen sevmiyorum ıslanmayı."

Yüzüne yapışan saçlarını ve yüz halini görünce büyük bir kahkaha patlattım.

Bahçe hortumunu kapattım ve yanına adımladım.

" Ya ıslandın diye öldün sanki , şu triplere bak. "

3 yaşındaki çocuk gibi dudaklarını buzmüş bana bakıyordu. Sabahtan akşama kadar yanaklarını sıkabilirdim.

" Tamam yaa gel hadi özür dilerim."

Yanına koşup sarıldım ve uzayan saçlarını elimle dağıttım. Normalde teması fazla sevmeyen insanlardan olsam da onun bu tavırlarına dayanamıyordum.

" Affettim." deyip gülümsemişti.

"Islandın baya hasta olucaksın. Üstünü değiştir sonra seni süpriz bir yere götüreceğim."

"Merak ederim ben neresi? "

" Süpriz işte Uğur. Hadi koş değiştir üstünü çıkacağız sonra."

Ben de odama çıkıp hazırlandım. Üstümü değiştirdim ve çantamı hazırladım . Son olarak saçlarımı yapıp aşağı indim. Salona ve bahçeye baktığımda Uğur daha inmemişti.

" Uğur! Nerdesin hadii ? "

" Geliyoruum. "

" Hayır arabanda dolabını taşıyıp kombin mi seçiyorsun odada . Sadece kadınlar uzun süre hazırlansınlar lütfen . Ben bekleyemiyorum. "

Odanın kapısını kapatıp salona geldiğinde altında siyah bir kot üstünde ise yazılı beyaz bir tişört vardı. Üstündeki siyah deri ceket ve ayakkabılarıyla çok uyumluydu.

" Amma abarttın kızım ya. Hem ayrıca erkekler de şık giyinmek için hazırlanamaz mı?"

" Mümkünse hayır. "

Hem kızar hem de gülmek ister gibi suratıma bakınca ister istemez ben de sırıtmıştım.

' Tamam hadi gidelim ama çok merak et, heyecan yükselsin."

Yanağındaki gamzelerin belireceği kadar güldüğünde süprizimi görünce duygulanacağı geldi aklıma.

Evden çıkıp ona süpriz yapacağım yere götürdüm. Çok güzel bir botanik bahçeye götürmüştüm onu. Bana hep küçükken dedesiyle birlikte çiçek ektiğini anlatırdı. Müziğe ilgisi olduğu kadar resime de vardı. Gördüğü çiçekleri çizmeyi çok severdi.

" Şaka yapıyorsun, ben buraya gelmeyi çok istiyordum ama..."

Geleceği hafta dedesi kanserden vefat etmişti. O günden sonra fark ettirmemeye çalışsa da çiçek ekmediğini anlamıştım. Bu korkusunu kırmak için de onu bugün buraya getirmiştim.

" Biliyorum... Ama bunu yapmalısın , onun hatırasını yaşatman gerekiyor Uğur. Bunu beraber yapabiliriz. "

" Ben bilmiyorum yani bir korku var içimde atamıyorum onu."

" Tamam sakin ol bak ilk göstermek istediğim çiçekle başlayalım."

Kolundan tutup biraz ilerideki çiçeğe doğru götürdüm onu. Birçok çiçek türünün bulunduğu bu yerdeki o çiçeğin bizim için anlamı farklıydı.

" Belen... Bu..."

" Dostluğumuzun güzel rastlantısındaki o çiçek..."

" İris çiçeği."

Bir gün lisede araştırma ödevinde bu çiçeği kullanmıştım. Okulun son haftalarında notlarımızı yükseltmek için bu tarz ödevler veriyorlardı. Derslerim iyi olmasına rağmen bu tarz araştırma ödevlerine ilgim olduğu için ben de istemiştim.

Aynı sınıfta olmamıza rağmen kimseyle pek iletişimim yoktu. Ödevi yapacağımı duyan Uğur bana onun da çiçeklerle ilgisinin çok fazla olduğunu ve beraber yapabilme imkanımızı sormuştu. Normalde olsa belki hayır derdim ama düşünmeme zaman kalmadan dilim devreye girmiş ve onaylamıştı.

İyi ki de öyle bir ödev almış ve arkadaş olmuştuk. Araştırdığımız çiçek iris çiçeğiydi. Birbirmize kişilik olarak benzemesek de bir dostlukta olması gereken her kriteri taşıyorduk.

" Bilgeliği , umudu ve cesareti temsil eder. Bir şey itiraf etmem gerekirse bilerek o çiçeği araştırmamızı istemiştim."

Şaşkınlıkla yüzüne baktım.

" Hep sessiz insanlar daha çok dikkatimi çeker. O gün arkadaş olmak için o teklifi sunmuştum sana. Dersler umrumda değildi yani. Çiçeğin anlamını bana daha önce dedem anlatmıştı. İris çiçeğimin melodisi. "

Dudaklarım bir şey söylemek istercesine açılsa da ne diyeceğimi bilemedim. Konuyu değiştirmek istercesine konuştu.

" Bu bu mavi iris çiçeği. Umut ve inancı temsil eder."

Biraz daha yana ilerleyip diğer iki rengini de gösterdi.

" Beyaz iris çiçeği saflığı , sarı iris çiçekleri ise tutkuyu simgeler."

" Çok hoş..."

Evet. Üstünden yıllar geçmişti ve diğer çiçek renklerinin anlamını unutmuştum. Ben söylemeden bunu anlayıp anlatması bile apayrıydı benim için. Parlayan gözlerimi gözlerine diktim. Yüzüne tebessüm kondurup diğer çiçekleri de gezip incelemeye başladık.

Aradan uzun bir süre geçtikten sonra oradan ayrılmıştık.

" Teşekkür ederim iris çiçeğim. Bu cesareti yeniden bana kazandırdığın için."

Kollarımı açıp ona kocaman sarıldım. Hiç ayrılmak istemezcesine sanki bir gün hiç ayrılmayacakmışız gibi daha çok sarıldım. Bana iris çiçeği diyordu ama benim iris çiçeğim oydu. Belki şimdi gülüp umut kuruyorsam onun sayesindeydi. Umarım hiçbir zaman ayrılmazdık.

************* Bölüm Sonu **************

Tatlı bir bölümle geldim.

Nasıl buldunuz ?

Arada mutlu olalım yani hep üzülecek miyiz.

Diğer bölüm de yakın bir zamanda geliyor.




Ölümün İzleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin