6. Bölüm

18 6 0
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💓

*****

Üzülme büyüyünce geçer derlerdi , büyüyünce anlıyordun ki aslında geçip giden sadece insanlar oluyordu. Ölümün varlığını bilseler de bir insanın ölümünü diğer bir insana kabullendiremezdiniz.

Ölümün izleri kalırdı sevdiğinde. Anılar o izleri tekrar gün yüzüne çıkarırdı. Özlem hüzünle karışır bir ruhu ölüme sürüklerdi.

Koskaca 2 ayda yaşamadığım binlerce şeyi daha yaşamıştım. Hâlâ o uçurumun kenarındaydım. Havanın soğukluğu içimde yanan ateşi dindiremiyordu.

Ellerimle yerden güç alıp kalktım. Hesap sormam gereken bir sürü kişi vardı. İlk olarak Tahsin Belemir' le başlayacaktım. Kenarda duran arabama bindim ve onu götürdükleri yere sürdüm. Tenha bir yerdeki depoda tutuluyordu. Arabamı park ettikten sonra deponun kapısının önüne geldim. Gözlerimi hazır olmalısın dercesine kapattım ve biraz geçtikten sonra depoya girdim.

Deponun ortasında sandalyeye elleri ve ayakları bağlı bir şekilde Tahsin Belemir duruyordu. Depoyu aydınlatan hafif sarı ışık onun yüzündeki endişeyi ortaya çıkarıyordu. Karşısına geçtim ve bir sandalye istedim.

" Noldu Tahsin Bey, şaşırdınız mı ? Yoksa 5 yaşındaki sadece kendini düşünerek gittiğin kızının bunları yapabileceğini düünmemiş miydin ? "

Ağzı bağlıydı . İçimde onun bu halde olduğu içine bir hüzün ne de acıma vardı. Kendini hareket ettirip konuşmaya çalıştı. Ağzındakş bantı hızlı bir şekilde çektim. Yüzünü buruşturdu ve konuşmaya başladı.

" Kızım bak bırak beni, düzgün bir şekilde konuşalım. Evet... Kendimi de düşündüm ama siz daha önemliydiniz."

" Yeter ! Senin yalanları dinleyip inanacak velet yok karşında. Şimdi laf kalabalığı yapmadan  konuş . Uğur ile ne gibi bir iletişiminiz vardı ?"

Yüzüme far görmüş tavşan gibi bakmaya başladı. Gözlerinde gizlediği korkuyu da görebiliyordum.

"  Sadece bir kez soracağım, tek yalanında kafana sıkarım. Bizzat ben yaparım. "

Bir süre yüzüme baktı ve gözlerini kaçırdı.

"Uğur ile liseseyken tanıştınız değil mi?"

Kaşlarımı çatıp yüzüne baktım.

" Uğur ile seni tanıştıran bendim kızım. Seni dayın koruyormuş ama meğer öldü olarak göstermiş. Ben de yıllarca seni aradım. Bir gün senin yaşadığın haberi geldi bana. Öyle çok sevindim ki... Ama biliyordum beni affetmezdin. Ben de Uğur'u senle tanışıp senin ile ilgili olan bilgileri bana söylemesi karşılığında ona bir miktar para ve güzel bir ev verdim."

Şimdi yazarın kaleminde bedenime vuran kesiklerin kan içinde kaldığını hissettim. Bir kere daha tüm yaşadıklarımın  bir rüya olmasını dilesem olur muydu? Tanrıya yalvarsam kabul eder miydi dualarımı. Ruhumun günden güne ölüşünü izlerken bir darbe daha vuruyorlardı.

" Ne saçmalıyorsun sen? Buna inanmamı mı bekliyorsun , seni adi herif!"

Elimdeki silahı kafasına daha sıkı bastırdım.

" Hayır , gerçekler bunlar kızım."

" Kes ! Uğur'u sen mi öldürdün?"

Korkulu gözlerini artık saklayamıyordu.

" Hayır kızım gerçekten ... Ben gerçekten bilmiyorum."

"Neden kavga ettiniz o gün kafede. Yalan söyleme bana. Zorla mı yaptırıyordun ? "

" B-bana o gün oyundan çekilmek istediğini ve seni gerçekten sevdiğini söyledi. Gerçekten sinirlensem de ben yapmadım. Kabul , kavga ettik biraz ama sonra zaten bir hışımla ayrıldı oradan. Ondan sonra da görmedim zaten ."

Doğru söylüyor olabilir miydi ? Oturduğu sandalyeye sert bir şekilde tekme attım. Daha sonra onu orada bırakıp depodan ayrıldım. Bunları Uğur'un yapmayacağını söylüyordu bir tarafım. Diğer yanım ise ya babam doğru söylüyorsa diyordu.

Arabama bindiğimde yan koltukta siyah ve sarıdan oluşan bir zarf gördüm kaşlarımı çatıp arabanın içine ve etrafa baktığımda kimseyi göremedim. Arabayı çalıştırıp depodan uzaklaştım ve  giderken zarfı açmaya başladım.  Çapraz bir şekilde siyah ve sarının kullanıldığı zarfı açtığımda içinden küçük bir kağıt çıktı.

" Babanın dediklerine inandın mı ? Hadi amaa... Baban yerine biraz daha Uğur'un çevresine mi bakınsan inatçı kız  :) "
   
                                                ~ Kum Saati

Bu da neydi böyle ? Kim yollamış olabilirdi bu mektubu , kim bizi depoda izleyip duymuştu. Cidden kafayı yemek üzereydim. Arabanın hızını arttırdım biran önce eve gitmek istiyordum.

Uğur'u babam öldürmemiş miydi?

Uğur'un yakınında ona zarar verebilecek olan kimdi?

Benim partide dikkatimi çeken nasıl kimse olmazdı , bunu ona kim yapardı?

Belki de günlüğün tamamını okuyup hemen bitirmeliydim.

*************Bölüm Sonu **************

Nasıl buldunuz ?

Sizce mektubu kim yollamış olabilir?

Babasının dedikleri doğru olabilir mi ?

Bir sonraki bölüme kadar görüşmek üzere , oy vermeyi unutmayın 💓

Ölümün İzleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin