15. Bölüm

10 1 0
                                    

Oy verip yorum yapmayı unutmayın.

Keyifli okumalar.

~~~~~~~~~~~~

Her kartın farklı bir görünümü ve özelliği vardır. İnsanlar genelde oyunlarını diğer insanlar üzerinden yapıp birini öne atarlar. Bu hikayede öne atılan kişi Oktay'dı.

Bu oyunu sürdürmek için kaç can daha bir hamlenin parçası olacaktı ?

Gerçekleri onun dilinden duymayı benim için son nefesini verdiği an o kadar çok istedim ki içimdeki sesler birbirine karışıp pişmanlığımı yüzüme vurdular.

Her şey tek bakışta aynı gözükebilirdi. Mesela bir  kar tanesine baktığınızda hepsi aynı gelse de aslında hepsinin birbirinden farklı olduğunu birçok kişi bilmezdi.

Yaşantıları anlatırken hepsine aynı bakış açısını sunardınız. Karşınızdaki size hak vermediğinde kızar , söylenirdiniz. Lakin şunu unuturdunuz. Onlar sizin acılarınızı sizin gibi duyup yaşamamışlardı, yaşayamazlardı.

İşte tam bu yüzden acılarınızı küçümseyenlerden , hayatı tek bir taraftan izleyen ve yolunuza taş koyan kişilerden uzak durmalıydınız.

Ben duramamıştım.

Peşimi bırakmamışlardı.

Şimdi ise Oktay'ın cenazesinden dönmüş hedef benken onu vuranları araştırıyorduk. Siyah bir araçla gelip yüzü maskeli adamlar tarafından vurulmuştu. 2 saattir görüntüleri tekrar başa sarıp izliyordum.

" Şu ofisin yakınlarındaki harabeyi buldunuz mu Orhan ?"

" Henüz değil Belen Hanım. Bulmak üzereyiz."

" Elinizi çabuk tutun."

Ve bir şey daha eklemem gerekiyordu ki Tahsin Belemir ortalıkta yoktu. Biz Oktay'ın başındayken kimseye fark ettirmeden kaçıp gitmiş iki gün geçmesine rağmen ortada bir iz bırakmamıştı.

Dediklerinin içinde doğru olsa bile yarısından fazlası yalan ve sırla kaplıydı. Bir ton sır önümde engelken onun kaçması bunun kat kat artmasına neden oluyordu.

Bugün Oktay'ın evi temizlenecekti. Gelen firma şirketi benim adamlarımdı. O gün baksam da içim rahat etmemiş ve bu sefer daha kolay bir yol seçmiştim.

İki bilinmez yolun ortasında sıkışıp kalmış gibi hissediyordum. Cenazede Kumsal da vardı. Ölüm haberini ona verdiğimde şok içinde kalmış ve gerçekten ağlamıştı. Evet yaptığı şeyler yenilir yutulur şeyler değildi fakat aklıma ilkokulda yaşadığım o gün gelince yüreğime oturan o kötü hissi kovamıyordum.

Harabenin yeri bulunur bulunmaz incelemeye gitmem gerekiyordu. Ne ile karşılaşacağımdan habersizdim. İçimde saklı kalan hislerin bir bir ortaya döküleceği bariz belliydi. Kim kalırdı yanımda , arkamdan kim iş çevirmezdi  bu raddede bilemiyordum.

Kış neredeyse bitmek üzere bahar kendini müjdeliyordu. Baharın gelmesi Uğur'un katili için de umarım bir müjde olurdu.

Haber beklerken kitap okuyordum. Her insanın hayatını süsleyen kitapların değeri günümüzde her ne kadar bilinmese de en çok önem verdiğim şeylerden biriydi. Koca bir kütüphanem vardı. İçinde birbirinden farklı apayrı konulara değinen yapıtların anlamı bende çok farklıydı.

Okuduğum sayfa şöyle başlıyordu :

" Sen üzülen insan ... Hiç düşünmedin mi ya daha kötü bir durumda olsaydın ?Ya o çıkış yollarının hepsini denemediysen ? Umutsuzluk kendinden korkanların dilidir.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 09, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ölümün İzleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin