4. Bölüm

28 6 2
                                    


Her his cümlelerle anlatılsaydı o hislerin anlamı kalır mıydı?

Kalp hissederdi , zihin reddederdi , İnanmazdı . Sevgisiz kalan her kalp zihniyle yaşamaya muhtaçtı.

Gördüklerime hâlâ inanamazken telefonumun sesi hislerime gölge düşürdü. Merakla yanımdaki telefonu elime aldım ve açtım.

" Belen Hanım. Önemli bir olay öğrendik. Uğur Bey'in ölmeden bir gün önce bir kafede 50'li yaşlarındaki bir adamla koyu ve tartışmalı bir sohbet ettiğini öğrendik."

" Kim olduğunu bulabildiniz mi peki? "

" Maalesef kamera görüntülerinin devamında adamın yüzü gözükmüyor. Ancak arabasının plakasına ulaşabildik."

"Orhan hemen bana konumunu atar mısın ? "

" Tabii efendim, atıyorum. "

Telefonuma gelen mesaj sesiyle hemen ayaklandım. Yüzümü silip arabama bindim. Araba sürerken bir yandan da adamın bilgilerini okuyordum.

Adam Kemal Yazılı diye biriydi. B... ofisin sahibiydi. İçimi kaplayan kara bulutlara aldırmayarak şirkete sürmeye devam ettim. Uğur'un ölümüyle ilgili bütün sırlar bu adamda olabilirdi. Neden tartıştıklarını ve ne gibi bir problemleri olduğunu öğrenmeliydim. Sonunda adresin yazılı olduğu yere varmıştım.

Çevreye bakındığımda oldukça korunaklı olduğunu fark ettim. Bir süre bekledikten sonra yola çıkarken haber verdiğim korumalarım da gelmişti. Onlar kapıdaki görevlileri hallederken ben de Kemal Yazılı ile görüşecektim.

Arka taraftaki kişileri halletmişlerdi. Ön tarafta 7 kişi duruyordu. Ben masum bir şekilde giderken adamların bakışları bana dönmüştü.

" Pardon , bir adres sorabilir miyim? Bir türlü bulamadım. "

Adam kafasını sallamıştı . Telefonumdaki adresi ona gösterirken adamlarım geriye kalan görevlileri bayıltıyorlardı. Adam ani bi hareketle silahını çıkarırken tekmemi karın boşluğuna indirdim. Bana bakıp şok içinde kalırken yüzünü arkasında bulunduğu kapıya çarpmış ve yere düşmesini sağlamıştım.

Burda kalmalarını söylerken Orhan'ı yanıma aldım ve Kemal Yazılı'nın odasını öğrenip oraya doğru yöneldik.

Kapının önüne geldiğimizde derin bir nefes aldım ve odaya girdik. Koltukta oturan kişi cama doğru dönmüştü yüzünü göremiyorduk.

" Birsen dosyaları masaya bırak ve öğlenki toplantıyı ertele. "

Adamın sesi ruhumdaki acıları gün yüzüne çıkarırken benzeyebileceğini düşündüm içimden. Başımı sallayıp kendime geldim ve konuştum.

" Birsen olsaydı yapardı tabii. Öğlenki toplantın da bizimle olsun ne dersin ?"

Alaylı bir sesle konuştuğumda adam aniden oturduğu koltuğu bizim tarafımıza çevirdi. Yoldayken hissettiğim o kara bulutlar gördüklerimi silmek istercesine birbirine çarpıp koca bir yıldırımı ciğerlerime bıraktı. İrislerim geçmişin izlerini tekrar görüyordu.

- Baba?

*****

Hellooo!

Ben geldim yeniden. Nasıl buldunuz yeni bölümü?

Diğer bölümü Belen'in geçmişinden okuyacağız.
🌸🌸

Ölümün İzleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin