Hogwarts Savaşı sürüyordu. Voldemort'un durmaya niyeti yoktu, taki bir kaç saniye önce duyduğu şeylerden ötürü şuan şok geçiriyordu.
"Ne demek harry James potter benim hortkuluğum?!"
Bellatrix ona olayların nasıl geliştiğini anlatıyordu. Ama Voldemort düşünceli bir halde etrafı izliyor Bellatrix'in anlattıklarını götüne bile takmıyor, mutlu bir surat ile sırıtıyordu.
"saraya gizlice nasıl sızıyorsan sız ve çocuğu bana getir. Çünkü sabrım tükendi." dedi Voldemort. Çok kararlı bir sesi vardı. "ve hayır çocuğa avada kedavra veya başka bir lanet yapma. Ona zarar verme çünkü ona canlı ihtiyacımız var." karanlık Lord bunu derken biraz tuhaf hissetmişti. Sonuçta baş düşmanını korumaya almıştı, Ama şuan sadece sağ kalan 2. Ve en değerli hortkuluğuna ulaşmaya çalıştığı için bu hissi bir kenara bırakıp beklemeye başladı...
İki saat geçmişti. Voldemort artık sabır edemiyordu. Zaman çok yavaş geçiyordu mühver âsa ile Yerdeki taşları un ufak edip duruyordu. Değerli hortkuluğuna bir şey olduğu için korkuyor muydu? Tabiki evet. Çünkü Voldemort ölümden korkuyordu, ve bu sayede hortkuluğuna bir şey oldu diye aklı gidip geliyordu. Sonunda Bellatrix'in kahkahası geldiğinde Voldemort derin bir oh çekti ve Harry'i yanında 20 tane ölüm yiyenle beraber çevrili bir bariyer ile getirildiğinde kahkaha attı. Çocuğu onun önüne atıp eğildikten sonra hemen birkaç metre uzağa çekildiler ve olacakları merakla izlediler. Lord Voldemort pis bir şekilde sırıttı. Harry onun gülüşünü hiç sevmedi. Hayra alamet olmadığını çok iyi biliyordu.
"vay vay vay... Galiba bu sefer cidden kaybettiniz. Ben kazandım sevgili hortkuluğum. Buna alışsan iyi edersin. Tüm büyücü dünyası benim önümde eğilecek..." sesli şekilde tısladı burunsuz adam. Harry yere bakıyordu. İnanması zor ama korkmuştu... Voldemort mu kazanıyordu?.. Sona gelmiş miydi? Her şey bitmiş miydi?!...
Voldemort, Harry'nin çenesini kavradı ve kendine doğru çevirdi. Harry'nin yüzündeki yaralar vardı fazla derin değillerdi. Voldemort gökyüzüne bakar gibi bakıyordu harry'e, bir yıldız kadar narin ve güzel yüzündeki bu yaralar olmamalıydı...
Harry hemen Voldemort'un elini ittirdi. Karanlık Lord itiraz etmeden harry'nin yüzündeki elini çekti. İkiside birbirinin gözlerinin içine bakıyorlardı ve asla ayırmıyorlardı. Voldemort, Lucius'a döndü. Ona bir süre baktıktan sonra bağırarak söyledi :
"gençlik iksiri!"
Voldemort bağırdığında harry biraz irkildi ve kulaklarını kapadı. Bunu biraz geç fark eden Burunsuz sadece baktı ve sesini biraz alçaltarak ona 2 teklif sunmak için ağzını açtı :
"sana iki teklif sunacağım. Birinci teklifim, benim yanımda olman. Ben kazandığımda benim tarafımda olacaksın ve bu sayelikle zarar görmeyecek veya yüksek kural'un karşısına çıkmak zorunda kalmayacaksın." sırıtıyordu pislik herif. Harry şuan kaçamazdı. Etrafında o kadar ölüm yiyen varken olmazdı...
"ikinci teklifim ise pek hoş değil." deyip ona güldü. Ardından ölüm yiyenlerin bazıları fısıldaşmaya başladı. Voldemort sinirli bir şekilde :
"SUSUN."
Diyerek şiddetli bir şekilde bağırdığında bazıları neredeyse nefes almadı.
Harry, burunsuz adamın yüzüne bakıp ona 2. Seçeneği ona söylemesini istedi. Ardından Voldemort, ağzını açtı ve :
"ikinci teklifim biraz olasılıkta olabilir. pis pis sırttı Benim yanımda olmadığında bu dediklerimi zorla yaptıracağım ama...yüksek kurulun karşısında seni bir gram savunmayacağım ve kendini azkabanda idam edilmeyi beklerken bulacaksın, veya daha iyisi seni işkence ederek öldürecekler. Ve arkadaşların."
Konu arkadaşlara gelince harry'nin içini bir huzursuzluk kapladı. Voldemort her türlü kazanacakmış gibi konuşması onun sinirini bozuyordu. Ayrıca iğrenç burunsuz adamın karşısında sırıtışı onu deli ediyordu. Ama eğer 1. Seçeneğini seçerse kurtula bilir miydi? Yaşayabilir miydi? Voldemort kazanınca hayatta kalma sanşı olabilir miydi? İkinci seçenekte ölecekti, ailesinin yanına dönmek demekti ama arkadaşlarını bırakamazdı hayatta yaşamak için onlara ihtiyacı vardı. Acaba Voldemort onları bağışlayacak mıydı?
Harry bunu düşündüğü anda bir ürperti kapladı. Aff etmeyeceğini biliyordu ama en azından hortkuluğunun sözünü dinler miydi? saçma olabiliceğini düşündü. Neden düşmanı'nın sözünü dinlesin veya yapsın ki? Tam o anda Voldemort kıkırdamayı bıraktı ve konuşmaya başladı :
"Sana aslında kötü tarafın ben olmadığımı söylesem, burda şok içinde ölürsün. Ve benimde sadece 1 hortkuluğum kalır." alaycı sesi ölüm yiyenleri güldürdü. Voldemort gülmeyi bırakınca, onlarda bıraktı.
"bu konuyu seninle özel olarak konuşacağız." dediğinde birden üzerinde asla olmayan duygular gitmişti. Harry hemen manipüle edildiğini anladı. Voldemort onunla oynadığını anladı. Kafasına girip onunla oynayacaktı. Ama, Voldemort bir konuda ciddiydi. Duygunun ne olduğunu bilmiyordu ve zorladıkça Karanlık Lord kafasına girmeye devam ediyordu ve sonunda pes etti.
Bir sürü sevinç çığlığı, alkışı ve kahkaha sesleri, harry'i rahatsız etmişti. Ölüm yiyenler, ruh emiciler tepelerinde uçuyorlardı. Sonra anladı... Kaybetmişlerdi!
Hakkettiğim kadar okunma almıyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☠┆𝙷𝚊𝚛𝚛𝚢 𝙿𝚘𝚝𝚝𝚎𝚛 𝚟𝚎 𝚉𝚊𝚖𝚊𝚗 𝙺𝚊𝚟𝚛𝚊𝚖ı┆☠
Fantasy[TAMAMLANDI] "sana kısa ve net bir şekilde soruyorum çocuk." anlamamıştım ve kafamı yanımda duran Severus'a çevirdim. Babam ofladı ve platin saçlarını karıştırdı. Sonra bana bir bakış atıp "Riddle mi? Grindelwald mı?" #dark &7 (2022/09/26) #grindel...