"lordum."
"mhmm?"
Büyük salonda yemek yiyorlardı. Bunağın gözü bir kez olsun ondan ayrılmıyordu. Zihnine girmeye çalıştığını biliyordu. Girerse kocaman bir nah ile karşılamaktan başka bir şey yapamayacaktı. Luna, harry'nin ona uzattığı peynirden bir ısırık aldı ve sözüne kaldığı yerden devam etti :
"7 kişi seçmeliyiz"
Luna biraz sesini alçalttı.
"kim olacağını biliyor musunuz?"
Harry kıkırdadı.
"bu monarşi sadece slytherinde var değil mi?"
"evet lordum."
"o zaman çok yakında cevabını alacaksın küçük ay."
Luna mutlu bir şekilde gülümsedi ve yemeğini yiyip 'ölü ruhlar ve büyücüler' kitabını okumaya devam etti. Harry'de ondan farklı değildi. Çaldığı ve kimsenin fark etmemesini umduğu 'hortkulukların sırrı' adlı kitabı okuyordu. Evet muhteşemdi. Büyük ihtimalle 3. Yılın sonunda Tom marvolo riddle, hayata geri dönecekti. Zaten 2 hortkuluğun ona kendi elleriyle geleceği biliyordu. Kalanlar zaten bebek oyuncağı idi. Zaten 2. Yıl gelen günlük ile sırlar odası açılacak. Oraya girdiğinde basilisk ona saldırmayacak ve tom onunla iş birliği yapacaktı. Yani, umudu bu yöndeydi. Olmazsa 2. Planı sadece basiliski öldürmekti. Tom'a asla zarar veremezdi. Onun dışında 3-4 ve 5. Yedek planıda vardı. Evet bu çocuk fazla kurnaz ve zeki.
Yemek yedikleri sırada malfoy'un yanına oturmasıyla şaşırdı harry. Ama sonra ona elini uzatan malfoy'u anladı ve uzattığı eli sıktı. Ardından blaise, Pansy ve theodora'da ellerini uzattı. Hepsini teker teker sıkıp tanışma Fastından sonra sohbet etmeye başladılar. Onların yakınlığı çok kıymetliydi. Luna'yıda tanıttıklarında Pansy onu çok tatlı buldu. Kim bulmazdı ki? Aynen öyleydi. Aynı benim gibiydi... Ama ben daha fazla acı çektim. Zaten o kısmı kimseye anlatmaya niyetim yok. Sadece snyx ben ve dursley'ler.. Başka kimse bilmeyecek.
"Draco, bana güvendiğin isimleri dersten sonra bir kağıda yazıp getir. Mümkünse 5'ten fazla olmasın."
Draco hafifçe başını salladı. sonra Slytherin-Rovenclaw olan KSKS derslerine doğru yürümeye başladı küçük ay(Luna) ve sinsi şeytan(harry)
"Ay, yemin ederimki senin o süslü püslü yılan başlı pembe kalemini ben almadım!"
"buna eminim zaten lordum. Ama Pansy bana hiç masum gelmiyor."
"hadi ama patlamış mısır! Bana niye gıcık olursun Sen ya!"
Herkes kıkırdarken bir tek harry susuyordu. Duygulardan yoksun. Ve bitkin biriydi. Tam olarsk merhaba 1 haftadır uyumuyordu, evet buraya geleli 1 hafta oldu. 1 haftada, bir dev yenmiş, takımına 250 puan kazandırmış ve 55 puan kaybettirmiş, koskoca dumlefuck'a kafa tutmuş, patronusu yine oluşmamış, ölüm yiyenlerin biri önünde eğilince bütün okul çalkalanmıştı. Bu sırada felsefe taşını nasıl çalıcağını adı gibi biliyordu harry.
"lordum. İstediğiniz 5 kişiyi yazdım. Ama sondaki kişiden emin değilim."
"tamam Draco. Çıkabilirsin, beni yanlız bırak."
Harry odasında yanlız kalınca derin bir nefes aldı ve kağıdı açtı.
-Pansy parkinson
-Theodore nott
-blaise zabini
-seamus finnigan
-dean thomasHarry sondaki ismi sildi ve 7 kişinin ismini kağıda yazdı :
-Luna Lovegood
-Draco malfoy
-Pansy parkinson
-blaise zabini
-theodora nott
-seamus finnigan
-Fred weasly
-George weasly"onlarla cidden iş birliği yapacak mısın usta?"
"synx, dostunu yakın tut. Düşmanını daha yakın."
"sen çok akıllısın usta."
"teşekkürler."
Kağıdı katlayıp cebine koydu. Kapıdan çıkıp koridorda ilerlemeye başladı. O sırada felsefe taşını düşünüyordu.
Birine çarptığını fark edemedi. Anında harry onun gözlerine baktı ve tam ağzını açacak iken yakut gözleri gördü. Uzun böyle büyük ihtimalle 7. Sınıflardan olan ve marvoloyla tıpa tıp aynı olan yüzleri harry'de kuşku yarattı, ama çocuk arkasına bile bakmadan koşmaya başladı. Harry bir ortak salona baktı ve sonra vaz geçip koşan çocuğu yakalama umuduyla arkasından gitti.
Kara göle gelmişti. Çocuk orada öylece duruyor ve sanki onun yanına gelmesini bekliyor gibiydi. Harry zaten bunu yapacaktı. Onun yanına gitti ve koluna dokundu, bir çift kırmızı göz ona baktı. Artık emindi marvolo tam karşıdında duruyordu! Aman Tanrım... Harry bir adım geri attı sonra bir kaç adım daha. İstemeden söyledi o sözcüğü
"Tom..."
Marvolo ona yüzünü döndü ve kendini ona çevirdi. Kollarını iki yana açtı.
"Beni özgürleştirdiğin için teşekkür ederim baş düşmanım harry James potter-"
"harry James potter perevell."
Diye ekledi harry. Hiçte şaşırmamış tavırlarla baktı marvolo ona.
"ya da üvey babalarınla birlikte harry James potter perevell malfoy balck prince"
Harry şaşırdı. Neden malfoy? Neden Black? Prince kimdi amk?! Harry soruları sonraya bırakıp sadece özlediği o kırmızı gözlere baktı.
"şuan sen ne dersen yaparım. Yeterki gözkeirini benden ayırma"
Harry yemin ediyordu ki hala onu seviyordu. Sadece yaşı biraz küçüktü ve o sadece 11 yaşında ve karşısındaki adam çoktan 100'ü geçmişti. Eskiden olsa sıkıntı olmazdı çünkü eskiden harry 50 yaşına merdiven dayamıştı. Ama şimdi onu böyle 20'li yaşlarda, kendini ise 11 yaşında görmesi gözlerini sulandırdı.
"POTTER?!"
Gelen harmoine Grangerdı. İşte şimdi boku yemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☠┆𝙷𝚊𝚛𝚛𝚢 𝙿𝚘𝚝𝚝𝚎𝚛 𝚟𝚎 𝚉𝚊𝚖𝚊𝚗 𝙺𝚊𝚟𝚛𝚊𝚖ı┆☠
Fantasy[TAMAMLANDI] "sana kısa ve net bir şekilde soruyorum çocuk." anlamamıştım ve kafamı yanımda duran Severus'a çevirdim. Babam ofladı ve platin saçlarını karıştırdı. Sonra bana bir bakış atıp "Riddle mi? Grindelwald mı?" #dark &7 (2022/09/26) #grindel...