Ektasyan Geçidi

BÖLÜM 6 MELEZ PRENS'İN ARZUSU

Yazar'dan

Gece'nin terk-i diyar eylediği toraklarda, ufuk çizgisinin altından doğmaya başladı güneş. Gökyüzü acımasız bir kırmızıya dönüştü iki dakikalığına, yer altı çukurlarında çalışan nòäk'ların sesleri geliyordu.

Çukura sırayla inen nòäk'ların içine karıştı Grasley.

Barothiln ise çukuru koruyan ve nöbet tutan Gordov'ların yanında durdu, toprak çatlatan'lar haddinden fazla büyümüşlerdi.

Marlûs'un geldiğini gördüler, arkasında kocaman, Gordovlar'dan oluşan birlikler geliyordu.

Tetik durumda, ne olacağını bekliyorlardı.

Birlikler çukura inip, dev solucan canavarı olan toprak çatlatanları kaldırdı. Onları başka bir bölgeye taşımaya başladılar.

"Kazmaya başlayın." Diye bağırdı marlûs.

Çukura kazma ve kürek atıyordu Gordov'lar, Grasley'de diğerleri ne yapıyorsa onu yapıyordu.

Eline bir tane kazma aldı, toprağa attığı her darbe ile organlarının titrediğini hissetti.

Hantal cüsse ile iş yapmanın ne kadar zor olduğunu anladı.

Neden kazıyorlardı ki?

'offf bu ne böyle' dedi Grasley içinden.

Marlûs yine bir nòäk kırbaçlarken, irin kesesini patlamıştı.

Yukarıdan izleyen barothiln'de aynı tepkileri veriyordu içinden.

Böylelikle kimse tarafından fark edilmeden, çalışıyorlar görüntüsü ile casusluk yapıyorlardı.

✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨

Hurazeg kesin ve doğru bir hamle yaptığı konusunda kendisini teskin ediyor, İwotod'da bıraktığı barothiln ve Garsley'i düşünüyordu.

Minastra'ya uzun bir yola çıkmadan önce Lesandhuir'de kalmıştı.

Parog'da agatral kalesinde ise durumlar hiç iç açıcı değildi.

Oberva, babasının kendisini çağırması üzerine, taht salonuna inmişti.

"İmparatorum beni istemişsiniz." Dedi oberva.

İmparator Yuraset yüksek tahtının kucağında, başında saçlarına dökülen gümüş zincirli bir taç takmış. Güneş'le yarışma çabasına girmişti.

Tahtından kalktı ve oberva'nın yanına doğru ilerlemeye başladı.

"Prensesim, doğru seni çağırdım nedeni ise senin geleceğin hakkında konuşmak." Dedi tebessüm ederek.

Oberva, genelde kavga etmeden duramadığı babasına baktı.

Işıl ışıl yüzü ile çok mutlu görünüyordu.

"Biliyorsun ki artık çocuk değilsin, sevgili oberva büyüdün güzel bir kadın oldun. Seni böyle görmek bana mutluluk veriyor, senin mutlu olman için gerekli olanın da tahta yeni geçen Uhildus kralı Hurinyam ile evlenmendir."

Oberva, imparator babasının konuştuğu süre zarfı boyunca sessizliğini korumuştu.

Gözlerinde bir bir yanan doğruluk ateşi sebebi ile babasının ne kadar da ciddi olduğunu anladı.

Şimdi sakin olma sırasıydı, derin bir nefes aldı, verdi.

"İmparator babam'a bu nazik düşünceleri, samimi hisleri için teşekkürlerimi sunarım ve fakat mutluluğumu evliliklerde aramaya başlamadığımı belirtmek isterim." Dedi en tutarlı, nazik aynı zamanda disiplinli ses tonuyla.