BÖLÜM 10 HAHARYATEN VE FEOLİNYA

13 5 0
                                    


Yazar'dan

Kuru topraklar giyinmiş bu yer dumansız dağların lesandhuir'den yani kuzey istikametin'den görünen kısmıydı.

Kiberas Adams, Giwsli Gimrez, Sunbir Esbinne, Tullin Dask ve tilwur tukanrik oldukça sıradışı kimselerdi. Çünkü macera uğruna, vazgeçmişler'di yerlerinden yurtlarından ta ki ölüm gelene kadar.

Bu grubun içinde, bir tek tilwur tukanrik'in kalbinin ağrısı az biraz dinmişti. Bütün yirmi altı yıllık hayatında, ihtiyacı olan şey köyden ayrılmakmış annesi ve babası olmadığı için dalga geçilmiş ve ezilmişti. Giwsli gimrez, sunbir esbinne Tullin dusk ve kendisinden daha genç olan uhtan retyiw ile dost olmuş, kendisine iyi davranmışlar sevmişlerdi. Siyah saçlarının arasında çok da belli olmayan kahverengi kısımlar bulunuyor, kaşları dışında tek bir kıl'ı olmayan yüzünde güneş ışıkları parıl parıl parlıyordu.

Tahmin ettiklerinin tam tersi olmuş, on saat sonra anca girebilmişlerdi parog sınırına.

Dumansız mağaralar heybetinden geçilmiyordu, cüceler böyle düşünmekten kendini alıkoyamamıştı.

Biraz daha yürüdüler kuru toprağın üzerinde, artık dumansız mağaraların tam dibindelerdi.

Kiberas, burada opuslesa ile yaptıkları ayin'i hatırladı, o zamanlar yanında Feolinya ve Visrar vardı.

Çantaların'dan pelerinleri'ni çıkardılar tekrar, başlıklarını kafalarına çektiler. Dumansız dağları geçip Agatrel kalesi'nin yakınlarına gelmişlerdi çünkü.

Kiberas tanınmayacağını düşünse'de tedbiri elden bırakmadı, yakınlar'dan bir ses geliyordu.

Agatrel kalesinin tepelerinden, herkesin duyabileceği yükseklikte yankılı bir ses.

'Ah marianna, marianna.
İmparatoriçe oldu seksen yaşında
Doğurdu iki çocuk, oldu güzel bir anne
Ah marianna marianna anlat ninnilerini, duyur sesini.
Marnanuf kızı marianna, ah marianna marianna.
Ne derdin vardı tanrı ile girdin cenge
Kaptın lanetlerin en acısını
Oldun kara kodos
Acı ile geçti dakikaların, ah marianna
İmparatoriçe marianna bıraktı dünya'yı ardında, kaldı yalnız iki çocuğu.
Lulu lulu li nana hatırla bu tınıyı
Ey gökler ve sema'lar ulaştır bu ağıt'ı

Ah marianna marianna altın sarısı saçları kaldı geriye,
Ah marianna marianna bırakmayacaktın buraları sensiz...'

Yalnız kiberas'ın anlayacağı elfçe ağıt ile imparatoriçe marianna'nın öldüğünü anladı. 'İyi de nasıl ölmüş ki' diye düşündü.

"Tanrı affetsin günahlarını." Dedi kiberas.

"Ne oldu ne diyorlar." Diye sordu Tullin dask. Diğerleri de merakla bakıyordu.

"Elfçe bir ağıt, imparatoriçe marianna için söyleniyor." Dedi kiberas.

"Vah vah ölmüş mü imparatoriçemiz." Dedi tilwur tukanrik.

"Anlamadım ama kara kodos laneti'ne yakalanmış, çok acı çekmiş ölürken." Dedi kiberas, kalbinde bir yerlerde acıma duygusuyla.

Cüce'ler kocaman gözlerle bakıyordu, bu gözlerde hafif bir 'kınama' da vardı.

"Bu imkansız! İmparatoriçe yasağımızı çiğneyemez." Diyordu Giwsli gimrez.

"Ne oluyor biri bana da anlatabilir mi?" Dedi kiberas.

"Kara kodos lanetli bir hastalıktır, büyü ve sihir yaparken unicorn kanı kullanımı sonucu, tedavisi olmayan ve öldüren çok tehlikeli bir lanet hastalığı'dır. Unicorn o kadar saf ve masumdur ki, öldürmek ve dahi kanı'nı kullanmak tanrı'nın affedeceği bir şey değildir." Dedi sunbir esbinne.

Ektasyan Geçidi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin