Denizin altında bulunan efsanevi deniz kızları ve erkeklerinin yaşadığı deniz halkının içinde bulunan Bubbles ve kız kardeşleri halkının onlara karşı olan yargılayıcı ifadesine aldırmadan hayatlarına devam etmeye çalışırlar.
Fakat Bubbles bir gün bi...
Hiç nefesinizi tuttuğunuz oldu mu? Mesela aşırı heycanlandığınız zamanlarda veya korktuğunuzda yaptığınız şeyler. Vücdunuzu o sırada adranelin ele geçirir ve hareket bile edemezdiniz.
İşte bende tam bu haldeydim. Heycan dalgası vücudumu ele geçirmişti. Ve kardeşlerimin bana getirdiği güzel mavi renkli kutuyu nefesimi tutarak açmıştım.
Beni bir yönden heycanlandıran bir şey daha vardı. Bu kutuda Boomer'ın aldığı şeyden ziyade bu şey insan dünyasın ait bir şey vardı ve bu beni heycanlandırıyordu. Şu ana kadar insan dünyasına ait sadece bir kovam vardı ve ben yeni bir şey alacağım için heycanlıydım.
Kızlarda en az benim kadar heycanlı görünüyorlardı. Buttercup yanaklarını şişirmişken Blossom'da heycanla kutunun içini görmeye çalışıyordu. Onların sabırsız ve meraklı hallerine gülümsedim ve daha fazla beklemeden kutuyu açtım.
(Kutunun içinden çıkan şey bu)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kutunun içinde bulunan bu orta boyda ve aşırı tatlı görünen şey sanırım bir tavşandı. Ve bizim dünyamızdaki ahtopot, kalamar ve karides gibi bir hayvandı. Fazlasıyla ağırdı ve bu kadar ağır olma sebebi muhtemelen içinde ki şeyin su ile temasında ağırlaşmasıydı. Ama çok tuhaf bir his veriyordu ve yumuşaktı. Yumuşak şeyler hakkında pek bilgim yoktu ama insan dünyasına ait olduğunu biliyordum ve güzel bir his olduğunu da anlamış oldum.
Blossom ve Buttercup mızırdanarak onlarda hediyeme bakmak için kollarını uzatmışlardı ve bende dikkatle tavşanımı Blossom'a uzattım. Blossom ağır olan tavşanla biraz affallamıştı ama hemen toparlanarak tavşana sımsıkı sarılmıştı. Hoşuna gittiği çok belliydi çünkü burnunu sağa sola doğru tavşana bastırarak hareket ettirmişti ve kıkırdamıştı.
Buttercup mızmızlanarak tavşanı Blossom'un elinden çekip almıştı. O da aynı şekilde tavşanın ilk başta ağır olması ile affallayıp sonra tavşana sarılmıştı.
Onların bu haline gülümserken keyfim yerine gelmişti. Sadece hediye sayesinde değil Boomer'ın ve diğerlerinin güvende olması bile beni aşırı mutlu etmişti.
Tabi ki beni endişelendirdikleri için biraz onlara kırgındım ama eminim ki bunu isteyerek yapmamışlardı. Umarım yarın gelirlerdi çünkü onlara etmem gereken bir teşekkür ve tanıştırmam gereken 2 kız kardeşim vardı.
Blossom: Ohoo hanfendiye bak sen çocuklardan hediye alınca nasıl da üzüntüsü bir anda uçup gitti.
Buttercup: Ya bende istiyorum bana da alsınlar
Bubbles: Eğer onlarla tanışıp nazik olursan eminim sana da alırlar
diyerek gülmüştüm. Buttercup yanaklarını şişirirken gülümsemem daha da genişledi ve uzanarak onun yanaklarını sıktığımda elimden kurtulmaya çalıştı.
