Altın Deniz Kızları (PPGXRRB)

3-Bubbles'ın Altın Kalbi

(RRB) İnsanlar...
Erkekler sabah uyanmışlardı ve hazırlanıyorlardı. Balıkları satacaklardı onun dışında Boomer ise kardeşini yanıltmak için denize gidecekti. Islanmamak için giydiği yağmurluk benzeri eski şey ile hazırdı. Kardeşleri ona dikkatli olmasını söylerken onun yanından ayrıldılar. Boomer'da anne ve babasına veda ettikten sonra hızla teknenin olduğu yere varmıştı.

Dikkatlice tekneye bindi ve geçen sefer kardeşleriyle birlikte gittiği yere gitti. Bu kısım biraz ileri olduğu için tek başına olmak onu biraz korkutuyordu. Ama bu kişi ona yardım ettiyse muhtemelen ona zarar vermezdi. Daha da önemlisi o gerçek miydi? Veya gelecek miydi? Bu tür sorular kafasını karıştırırken tekne motorunu durdurdu ve beklemeye başladı...

(PPG) Deniz Kızları...
Sabah her zamanki gibi uyanmıştım. İşlerimi hallederken o insanları yeniden görme fikri aklımdan çıkmıyordu. Benden korkmuşlar mıydı? Onlara zarar vermezdim ki ben bana karşı kötü olmayan hiç kimseye zarar vermezdim. Her ne kadar vahşi bir yaratık olsam bile...

O insanları tekrar görmek istiyordum ama ilk başta yapmam gereken bir şey vardı. O yüzden krallığa geri döndüm ve altınların konduğu yere gidip küçük bir bez parçasının içine bir miktar altın koydum. Belki bu altınlar o insanlara yardım ederdi. Zaten bizim işimize yaramıyordu.

O insanları yeniden görme umuduyla deniz yüzeyine yakın yerlerde dolaşmaya başladım. Teknenin alttan karaltısını görünce mutlu olmuştum. Hemen oraya doğru yüzerken aklımdan binbir türlü senaryo geçiyordu. Kalbim hızla atarken yavaşça başımı denizden çıkardım.

Tekneye doğru bakarken bir çift lacivert gözle karşılaşınca daha da heycanlandım. Yine oluyordu iki tarafta kendindeydi ve birbirimize bakıyorduk. Bu o dün kurtardığım sarışın çocuktu ve oldukça şaşırmış görünüyordu.

Benden korkmaması için vücudumun bir kısmını da su yüzüne çıkardım ve hafifçe gülümsedim. İki tarafta sessizdi. Bana bakışları yavaşça normale dönerken ne olduğunu anlamaya başlamış gibi görünüyordu.

Gözleri arkada duran kuyruğumun ucuna takılırken hafifçe gülümsedi ve sonunda konuştu.

Boomer:O-O bir kuyruk mu?

Başımı hevesle salladım. Henüz konuşacak kadar kendimi hazır hissetmiyordum. Bu yüzden düşüncelerimi mimiklerimle anlatacaktım.

Boomer:Dün beni sen mi kurtardın?

diyerek bana başka bir soru yönelttiğinde yine başımı gülümseyerek salladım.

Boomer: Teşekkür ederim ve şey benim adım Boomer

dedi ve kendini tanıttı. Fazlasıyla nazik ve kibardı. Bu çocuk çok hoşuma gitmişti. Bu yüzden kuyruğumu hevesle hareket ettirdim ve ellerimi çırptım. O bu halime gülümserken bir süre bir şey düşünmüştü ve yine sorusunu bana yöneltmişti.

Boomer:Dünkü teknemize gelen balık kovasıyla ilgili bir bilgin var mı?

dediğinde başımı yine hevesle salladım ve parmağımla kendimi işaret ettim. Boomer'ın yüzünde ki sırıtışı görünce çok mutlu olmuştum. Bir insanla arkadaş oluyordum ve benden korkmuyordu bir rüyanın içindeymiş gibiydim. Hala çok utanıyordum ama aşırı mutluydum.

Boomer:Ah Tanrı'm sen çok tatlı ve güzelsin

diyerek bana güldüğünde dona kalmıştım. Bana güzel olduğumu söylemişti. Hayatımda ilk defa biri bana güzelsin demişti ve bu çok güzel hissetirmişti. Daha fazlasını istediğimi belirtmek için tekneye doğru yaklaştım ve parmaklarımı teknenin üstüne koydum.