26- Kız Kardeş Özrü

75 12 3
                                    

Bubbles ve Boomer bir süre daha iskelede beklemişlerdi ve daha sonra eve dönmeye karar vermişlerdi.

Hava soğuktu ve rüzgar esiyordu. Boomer zaten Bubbles'ın vücudunda herhangi bir yara olmaması için dua ediyordu. Birde hastalanıp hayatını kaybederse Boomer muhtemelen aklını kaçırırdı. Bu yüzden Bubbles'ı hemen eve sokmuştu.

Blossom ve Brick mutfakta kahvaltı hazırlıyorlardı. Bubbles görmese bile Brick Blossom'a iyi hissettirmek için elinden geleni yapıyordu. Boomer bunu çok iyi bir şekilde görmüştü.

Brick sürkeli konuşuyor ve hafif şakalar yapıyordu. Blossom ise sadece ona hafif tebessümler veriyor ve Brick'in peşinde dolanıp ne yaptığını anlamaya çalışıyordu.

Brick ve Blossom henüz Boomer ve Bubbles'ın orada olduklarını fark etmemişlerdi. Bubbles olduğu yerde yumruğunu sıkarak bir süre beklediğinde Boomer Bubbles'ın Blossom'a bir şey yapacağını sanmıştı fakat Bubbles Blossom'a doğru yürümüş ve Blossom onu fark edip ona döner dönmez ona sadece sarılmıştı.

Blossom bu ani sarılma ile şoka girerken aynı tepkiyi Brick ve Boomer'da veriyordu. Bir süre sonra Bubbles ve Blossom konuşmak için başka bir odaya sessizce giderken Buttercup gülerek Butch'un sırtında aşağı inmişti.

Butterfly ve Blank'te onlarla birlikte gülerek aşağı inerken Brick ve Boomer'da gülmeye başlamışlardı...

Bubbles...
Zihnim çok doluydu. Blossom'la bulunduğumuz odada ikimizde farklı yerlerde bakıyorduk ve ikimizden de çıt çıkmıyordu.

Boomer'a anlattıklarımdan sonra içime biraz da olsa su serpilmiş olsa bile Blossom'u bu konuda nasıl rahatlatacağımı kesinlikle bilmiyordum.

Sonunda derin bir nefes aldım. Blossom'un bakışları bana dönerken gözlerimi kapadım ve sessizce söylendim:

Bubbles: Özür dilerim...

bu ağızımdan sadece mırıltı olarak çıkmış olsa bile odada sadece ikimiz olunca Blossom sesimi rahatlıkla duymuştu. Yüzü aynı ifade ile dururken ikimizde kesinlikle bitik bir haldeydik.

Blossom'un gözlerinin altı morarmıştı ve pijamaları ile saçları yukarıdan at kuyruğu toplanmış ve kurdele ile tutturulmuştu.

Oldukça tatlı görünse bile şu anda bana baktığı düz ifade içimi parçalarken gülümsemek istedim ama ciddi bir durumdaydık ve gülemezdim. Blossom bana cevap vermeyince o ciddi ifadesi ile beni affetmeyeceğini düşündüm.

Fakat bir süre sonra Blossom gözlerini benden çekmiş ve başka bir yere sabitleyerek konuşmuştu:

Blossom: Umarım beni ilk ve son kez bu kadar ağlatabilmişsindir

dediğinde yüreğim parçalandı. Evet dediklerimi bir an sinirle söylemiştim ve çoğunlukla pişman değildim ama sonuçta o kız kardeşimdi bu yüzden dedikleri ister istemez yüreğimi parçalıyordu.

Bubbles: B-Beni affedebilir misin?

Blossom'un bakışları yine bana dönerken dudağımı ısırıyordum. Üstümde duran dünkü kıyafetlerim, altın sarısı dağılmış saçlarım ve kızarmış göz altlarımla üzgün bir kız kardeştim şu anda.

Blossom'un yüzü ciddi bir ifadeden şefkatli ve hüzünlü bir ifadeye bürünürken tek yaptığı yanıma gelip sarılmak olmuştu.

Gözlerim dolarken yeniden ağlamaya başlamış ve ellerimle Blossom'un pijamasını sıkmıştım. Blossom bana daha sıkı sarılırken o da ağlamaya başlamıştı. Bunu hissediyordum çünkü gözyaşları kıyafetimi ıslatıyordu ve sanırım bu beni affettiği anlamına geliyordu.

Altın Deniz Kızları (PPGXRRB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin