Altın Deniz Kızları (PPGXRRB)

17- Firar Gecesi

(PPG) Deniz Kızları...
Hiç işte şimdi hapı yuttuk dediğiniz zamanlar oldu mu? Hepimizin hayatında en az bir kere olmuştur değil mi? Bundan kesinlikle kurtulamam dediğimiz anlar ve daha sonraki anlarda aşırı derecede güldüğümüz durumlar. Yani bizim durumumuz böyle değildi.

Kesinlikle ayvayı yemiştik. Hayatımız boyunca yapmamamız gereken bir şey yapmıştık ve bir hata sonucu babama yakalanmıştık.

Buttercup saraya döndüğünde babam onu yanına çağırmış onun torbasını karıştırmış ve içinden 4 iksir ve "insan" olmak ile ilgili bir kitap bulunca durumu anlamış ve çok sinirlenmişti.

Şimdi ise kralın huzurunda 4'ümüz azar yiyorduk ve babam iksirlere el koymuştu. Hadi ama o insanlardan nefret etmiyordu neden bu kadar sinirlenmişti? Bizi kaybetmek istemiyorsa böyle davranmazdı. Hiçbir baba kızlarına bu denli bağırmamalıydı. Bu bizi sadece ondan uzaklaştırırdı ama sanırım o bunun farkında değildi.

Bu yüzden hepimiz ellerimizi önümüzde birleştirmiş bir şekilde beklerken ben sinirliydim. Bize neden insan olmak istediğimizi sorduğunda Blossom "Annemizin geldiği dünyayı merak ettik" diyerek bizi kurtarmış olsa bile sanırım insan olma şansımızı kaçırmıştık çünkü odamız dışında bir yere gitmemiz yasaklanmıştı.

Hepimiz kapsamlı bir azardan sonra odamızda otururken ben ve Buttercup çok sinirliydik. Bize dediği şeyleri kaldıramıyorduk ve bu özellikle benim içimde alev alev yanan bir yangına sebep olmuştu. 4'ümüz sessizliğin içinde beklerken sonunda Blossom iç çekmesiyle hepimiz ona bakmaya başlamıştık.

Blossom: Pekala sanırım her şey buraya kadardı

Buttercup ve ben anında kaşlarımızı çatarken Butterfly ise şaşkın bir ifadeyle ona bakıyordu.

Bubbles: Evet en azından babam için öyle

dediğimde kızlar bana dönmüştü. Buttercup ne dediğimi anlar anlamaz gülümsemeye başlarken Blossom ve Butterfly sanırım durumu anlamamışlardı. Durumu anlatmak için sesimi alçattım ve konuştum

Bubbles: İhtiyacınız olan şeyleri alın

Blossom ve Butterfly durumu anlarken Blossom kaşlarını çatmış Butterfly ise anlamsız bir ifade ile bana bakmıştı. Blossom ayağa kalkarken sessiz ama sert sesiyle bana çıkıştı.

Blossom: Bubbles ne diyorsun sen? Evden kaçıp insan mı olacağız?

Bubbles: Babamın dediklerini duydun

Blossom: Evet ve gitmemizi söyledi

Buttercup: Niye normalde sanki bunu isteyecek gibi konuşuyorsun?

Blossom: Bilmiyorum ama babamdan izinsiz bir şey yapma fikrinden hiç hoşlanmadım

Butterfly: Yani Brick'i görmek istemiyor musun?

Blossom: Tabi ki istiyorum ama-

Buttercup: O zaman babamdan izinsiz bir şeyler yapmak zorundasın

diyerek ağızına lafı sokuşturan Buttercup'a karşı Blossom sessiz kalınca durumu değerlendirmeye çalıştığını azda olsa anladım. Butterfly'ın da her şeye rağmen bizi savunması sanırım bize katılacağı anlamına geliyordu.

Yatağımdan kalkarak Buttercup'ın torbasını aldım ve dolabımızın yanına giderek orayı açtım ve içinde bulunan binlerce altından büyük bir keseye doldurdum ve torbaya koydum.

Kızlar beni izlerken Buttercup'ın yanına gittim ve babamın gördüğü anda kıpkırmızı olduğu kitabı alıp onu da torbaya koydum. Babam bize azar çekerken Buttercup gizlice de olsa kitabı alıp odamıza kadar getirmeyi başarmıştı.