Polis Mafya'm +18

12.part

Başıma giren sancıyla gözlerimi yavaş bir şekilde açtım.

Tavana baktığımda benim odam olmadığını hatta evimde olmadığımı fark ettim.

Hızlı bir şekilde yataktan kalkıp yatağa baktım.

Bu jungkook'un yatağıydı.

Boğazıma kadar örtülen yorganı yavaşça açıp altıma baktım.

Rahatça bir nefes alıp yataktan çıktım. Tam odadan çıkacaktım ki Jungkook beline havlu sarılmış bir şekilde karşımda durmuştu.

"Çok şükür uyanabildin! Bana şu üzerine giydiğin bez parçasının hesabını vereceksin" demesiyle iğrenir gibi bakıp üstüne baktım.

"Öncelikle sen üstünü giyin! Bana bunu sormaya hakkın yok!" diyerek odadan çıkacaktım ki kolumdan tutuldum.

"Bana diyorsun ya üzerini giyin benim şu anki halimden hiç bir farkın yok! Bir daha giymeyeceksin bunu!"dedi kıza açık saçık elbise alan adam...   dedikten sonra kolumu bırakıp odadan çıkmamı bekledi.

Odama girip üzerimdeki elbiseyi yırtarcasına çıkarttım.

"Hazırlan davete yemeğe gidiyoruz!" diye bir ses duyunca aynadan sütyenime ve kiloduma baktım.

Böyle gitsem hiç bir şey yapamazdı.

Sinirden bir iç çekip dolabı açtım. Kendime aldığım çiçekli pembe pileli elbisemi giyinip dünden kalan makyajımı sildim.

Üstüne sade bir makyaj yapıp odamdan çıktım.

Çıkmamla beraber Jungkook da odasından çıkmıştı.

Fark ettirmeden üzerini incelemiştim.
O gün mağazaya gittiğimizde denediği takımı giyinmişti...

Topuklu ayakkabılarımla yavaş yavaş merdiveni inip dış kapıya doğru ilerledim.

Jungkook yanıma varmış kapıyı açmış  arabaya doğru ilerliyordu.

Kapımı açıp bekledikten sonra binmemi bekledi. Bindikten sonra kapıyı kapatıp önden dolanıp arabaya bindi.

Arabanın sessizliğini bozan bir bildirim sesi geldi.

Çantamdan telefonu çıkartıp gelen bildirim sesine baktım.

Ne geldiğine bile bakmadan telefon elimden çekilmişti.

Başımı kaldırıp baktığımda jungkook kendinden emin bir şekilde telefonu kapatıp kontağa attı.

"Telefonla ilgilenmeni istemiyorum"

"Nedenmiş o?" diyerek gülümsedim.

"Dikkatimi dağıtıyorsun çünkü" deyince kaşlarımı kaldırdım.

"Nasıl dağıtıyormuşum dikkatini?" diyerek kaşlarımı düzeltip birisini havaya kaldırdım.

Cevap vermeyip "geç kalıyoruz" diyerek konuyu kapattı.

Araba durduğunda kapıyı açıp indi.

Bende kapıyı açıp indikten sonra uzatılan ele baktım.

Eline birkaç saniye bakakaldıkdan sonra elimi hızlı bir şekilde tutup yavaşça yanına çekiştirdi.

"Hızlı yürüsen mi artık güzelim" "bu topuklularla nasıl sana yetişmemi bekliyorsun!" diyerek sitem ettim güzelim kelimesini göz ardı ederek..

Jungkook elimden tutmuş peşinden sürüklüyordu onun ardından benim yere hızlı vuran topuk seslerim geliyordu.

Evin bahçesini geçtikten sonra kapıyı geldik. Rahat bir nefes bırakıp ensemdeki terleri rahatlatmak adına saçlarımı savurup havalandırdım.