Polis Mafya'm +18

19.part

Gözlerimi açıp üzerime baktım. Jungkook üzerime düşmüş ve dudakları dudağımla örtülmüştü.

Omuzundan itikleyip yan tarafa düşmesini sağladım.

"Ne yapıyorsun sen"diyerek dudağımı elimin tersiyle sildim.

Bugün olanlardan dolayı ayrı bir tedirginlik üzerimdeydi.

"Odadan çıkar mısın üzerimi değiştireceğim" dedikten sonra bir şey demeden odadan çıkıp kapıyı kapattı.

Elbiseyi oturduğum yerde yırtar bir şekilde çıkartıp yere attım.

Yataktan kalkıp giyinme odasına gidip elime ne geçtiyse alıp giyinmeye başladım.

Üzerimi incelediğimde pijama takımının benim olmadığını fark ettim. Kendimi yorgun hissettiğim için tekrar çıkartıp giyinmek istemedim.

Odaya geçip yatağa oturdum. Telefonumu elime alıp gelen mesajlara baktım. Annem aramış ve mesaj atmıştı.

Mesajları açıp okumaya başladım.

Mom:
Kızım başına gelen olayı duydum. Duyar duymaz seni aradım ama açmadın. Jungkook iyi olmadığını söyledi bu yüzden bir süre benim yanıma geleceksin.. burada uzun bir süre kalmam gerekecek.. seninde yanımda kalmanı istiyorum.. uçak biletini yarın akşam saat sekize aldım.. sabah Paris'te olursun bebeğim bir an önce gel...

Mesaja cevap vermeyip telefonumu sehpaya indirip yatağa uzandım.

Gözlerimi yumup uyumaya çalıştım. Çalıştım ve başardım.

Jungkook ağzından:

Ha-rin bugün restoranda olan olaydan dolayı çok üzülmüştü göstermek istemese de ben anlıyordum...

Arabayı eve doğru sürerken yan gözle yüzüne baktım. Yüzü durgundu ve üzgün görünüyordu.

Eve gelince ha-rini kucağıma alıp eve götürdüm. Odamıza doğru çıkartıp yatağa doğru yürüdüm.

Yatağa yaklaşınca ayağımın kayması bir olunca Ha-rin ile beraber yatağın üzerine düştük.

Dudaklarımın dudaklarına buluşmasıyla kalbim bir monoton koşuyormuş gibi hızlı atıyordu.

Ha-rin omzumdan itikleyip yana düşmemi sağladı.

Elinin tersiyle ağzını silip "ne yapıyorsun sen" demişti.

Ona cevap vermeyip yüzüne baktım. Ruj dudaklarından taşmış çenesinde ve yanağına yayılmıştı.

Yüzüme anlamsız bir şekilde bakıp odadan çıkmamı istedi. Sessizce odadan çıkıp kapıyı kapatıp aşağıya indim. Mutfağa gidip masaya oturdum.

O aşağılık adamın ölmesi gerekiyordu. Bu yüzden adamıma ölmesine dair mesaj atıp bekledim.

Yarım saat geçtikten sonra odaya çıkıp yavaşça kapıyı açıp odada göz gezdirdim.

Ha-rin cenin pozisyonu almış uyuyordu. Yanına yaklaşıp yüzüne baktım. Gözlerim yüzünden saçlarına saçlarından da vücuduna gitmişti.

Benim pijama takımımı giymişti. Bu beni gülümsetmişti.

Yavaşça öbür tarafa gidip yorganı kaldırdım. Ha-rini uyanmamasına dikkat ederek yorganı açtığım tarafa doğru götürdüm.

Yatağın diğer tarafına uzanıp ikimizin de üzerini örtüp yüzüne baktım.

Yorganı karnımıza kadar çektiğim için kolumu rahat hareket ettirip ellerimi saçlarına götürdüm.

Yavaş bir şekilde okşayıp yüzüne düşen saçını kulağının arkasına koydum.