~medya deniz koray~
Deniz Koray;
Bugün Perşembe günüydü, arya Ardalarla beraber yaşamaya başlıyalı neredeyse 4 gün olmuştu bile. Onun beni hatırladığını hiç zannetmiyordum. Hoş zaten hatırlaması istiyeceğim son şey olurdu galiba. Geçmişte,ona çok fazla yanlış yapmış onu çok kırmıştım. Küçük bir çocukken yaptığım o hatanın halen cezasını çekiyordum. Pişman mıydım? Evet, fazlasıyla pişmanım. Ama bilirsiniz bu hayatta pişmanlık pek bir fayda etmiyordu... Hayatından çıkmıştım yıllar önce, şimdi sanki hiç bir şey olmamış gibi başka biri olarak giremezdim ki? Keşke zamanı geriye alma şansım olsaydı.Keşke yıllar önce yaptığım hatayı düzeltme şansım olsaydı bir saniye olsun durmaz hemen ne gerekiyorsa yapardım. Hatta gerekirse canımdan bile vaz geçebilirdim. Ama yapamadım, Ne o zaman ne de sonrasında. Yaptığım o korkunç hatayı düzeltemedim. YAPAMADIM! Ben yalnızca zavallının tekiydim. Gerçi halen de öyleyim... Hiç bir şeyi beceremeyen bir zavallı...
Neden böyle olmak zorundaydı? NEDEN
Eğer o olanlar hiç yaşanmamış olsaydı şuan onun yanı başında ben de olabilirdim. Yıllar önce olduğu gibi olabilirdik. Ama geçmiş gitmişti artık. Onu geriye alamazdınız. Başa sarma şansım olsa yemin ederim düzeltirim. Ama olmuyor işte. Masada ki fotoğraflara baktım. Onun gülerken, ağlarken, kızgınken, mutluyken... He anı buradaydı, ellerimin arasında. Göz- lerimin önünde, kalbimin bir parçası olarak. O günden sonra pişmanlık peşimi hiç bir zaman bırakmadı. Bazen onu uzaklardan seyrederdim. Artık o cesareti bile kendimde bulamıyorum. O son olanlardan sonra...Hepsi benim suçumdu her zerrem ile azılı bir suçludan farksızdım. Geçmişi artık düzeltemezdim. Sadece... Sanırım tekrar eski Deniz olmalıyım. Belki bir umut, geçmişi telafi edebilirdim.
Bekle beni mina, 'hırçın denizin' sana geliyor...
Melis korkmaz;
Arya ile beraber alış verişe çıkmıştık. Ama elbise almayacaktık. Onun yerine Arya rengini sevdiğim kumaşları seçmemi istemişti. Biz elbiseleri alak yerine o elbiseleri yapıcaktık! Ama bunlar bizim için değilmiş. Yine de kim için olduğunu ne kadar sorsam da bana söylememişti. Ben de onu daha fazla kızdırmamak maksadı ile bir daha sormamıştım. Bir sürü kumaş aldık ve eve geri döndük.Arya eve gelir gelmez üstüne eşofman takımı geçirdi ve saçlarını dağınık bir ev topuz yaptı. Kafasına da bir bandana taktıktan sonra bir kaç defter getirdi. Bunlardan bir kaç tane model seçmemi istedi. Çizimleri cidden tek kelime ile muazzamdı. Neden modacı oldun diye sormaya bile gerek yoktu yani. O bunun için doğmuştu adeta... En sevdiğim bir kaç modelini seçtim. O da bir kaç tane ekleyince karar verme işlemi bitmişti. İlk olarak mor bir elbise yapmaya başladı. Bir yandan da bana dikmeyi öğretti. İlk kıyafet bittikten sonra bu modeli öğrenmiştim. Aynı modelden beraber tam tamına 15 tane yaptık. Model aynı, renkleri ise farklıydı. Daha sonra kalan modelleri de bitirdik. Saat geç olmuştu. Hava ise kararmıştı. Yemekten sonra biraz daha çalışmış ve bir ton kıyafet yapmıştık.
Her model renkli renklilerdi. Bunun yanında bandana pantolon ve şort gibi şeyler de vardı. Ben hala bu kadar kıyafeti ne yapacağımızı anlamamıştım.
Gece olunca beraber uyuya kaldık...
.
.
.
Sabah beni erkenden kaldırdı.
"MELİS UYAN!" Ben mız mızlanarak uyanırken onun üstünde garip bir şey vardı."Hiiiiiiğ noluyor ya, benim daha uykum var!" Tam geri yatacakken beni kaldırdı.
"Uyan hadi uykucu!" Beni rahat bırakmayacağını anladığım zaman mecburen uyandım. Beni kolumdan tutup ibadet bölümüne soktu. "Abdest al önce!" Omuz silktim "Abdest almayı bilmiyorum ki!"Bana sanki eniştem hamile demişim gibi şaşkınlıkla baktı. Ardından şefkatle gülümsedi ve nasıl yapacağımı anlattı.
Normalde bu saatte hiç bir güç beni uyandıramazdı ama ne zaman ki abdest aldım, içime bir titreme geldi. Şuan tamamen uyanıktım. Bana gülümsedi ve tıpkı üzerindeki gibi bir kıyafeti bana verdi. Pembeydi bana uzattığı şey.
Utana sıkıla "Bu garip giysi de nedir?" Diye sordum. Neşeli bir ifadeyle.
"Bu garip bir giysi değil, bunun adı ferace. Ben bunlardan renk renk bir sürü diktim kendime. Eğer istersen sana da bunlardan dikebilirim. Tabi eğer sen de istersen?" Heyecanla kafamı salladım. O da benim bu halime gülerken bana bir seccade getirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çakma Watty Kızı; Ailelerim Mi?!
Humor'Hayat sana limon verdiyse yaprak sarmaya sık!' Ben Mina ya da öz ailemin bana deyişi ile Arya. Şuan da 16 yaşındayım, üstün zekalıların okuduğu bir okuldan mezunum. Hayatımın son zamanları işsiz kalmanın depresyonu ile geçerken bir gün beni evlat e...