Denizden:
Mina, Melis Aras ve ben çok güzel bir gün geçirmiştik; günün sonu hariç... Güzel ve eğlenceli biten günün sonunda kendimizi nezarethanede bulmuştuk. Aslında ilk başlarda sorun yoktu, sadece silah sesi duymamız ile Mina nın uslu durmaması ve bizi oraya kadar sürüklemesi neticesinde sonumuz burada bitmişti. Karşımda ki kader ortaklarıma baktım. Mina bir kızla saatlerdir sohbet ediyordu.
Yazar: bilin bakalım kim?
Kızın yanında kıza benzeyen biri daha vardı ama onun aksine daha sakindi. Buna karşın o Melis ve Aras gibi susarken ikisi durmadan konuşuyordu. Bunu umursamadan aklıma nasıl buraya düştüğümüz geldi...
Flashback
Mina sesi duyar duymaz ayaklandı ve sesin ne taraftan geldiğini anlamaya çalıştı. Sessizce onu seyrediyordum. Dün fark edememiştim ama onu ne kadar özlediğimi şimdi onunla vakit geçirirken çok daha iyi anlıyordum. Nisan çoğu konuda yanılıyordu, biri hariç. Bana Minadan hoşlandığımı söylemiş ben ise ona kızmıştım. Aslında bu tamamen yalan ya da asılsız değildi ama ona o zaman o duyguları hissetmiyordum. Mina yı 4 yaşından beri tanıyorum ve o benim ilk aşkım yine de o asla beni o şekilde görmedi görmüyor ve de görmeyecek bu nedenle ise bu duygularımı bastırdım ve ona olan hislerimi bitirdim. Onu hâlâ seviyorum ama bir dost, bir kardeş, küçük bir kız gibi. Ona beni sevmesi için baskı yapamam buna hakkım yok...
Ben bunları düşünürken biri tarafından çekildiğimi fark edememiştim.
Minaya baktım beni tutup çekmişti yüzünde duygularını okumamı engelleyen bir maske vardı. Durdum ve onu seyrettim. Böyle bir durumda neden onu seyrettiğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu ama bunu sürdürdüm.
Sonunda sesin geldiği yönü bulmuştuk. Bir grup genç kavga etmiş sonunda ise biri elinde ki silahı ateşlenmiş ardından ise silahlı olan kaçmış diğerleri kavgaya devam etmiş. Polis gelince bizi alıp karakola götürmüştü. Biz ne kadar suçumuz olmadığını söylesek te kamerlara bakana kadar bizi de nezarethanede tutacaklarını söylemişlerdi bu arada adının Masal ve Öykü olduğunu öğrendiğim ikili sürekli yaramazlık yaparak burayı boylayan antalya emniyet müdürünün yeğenleriymiş.
Yazar notu; Arkadaşlar ben Antalya da yaşamıyorum ama nedense Antalya olarak düşündüm hep İstanbul oluyor. Bu yüzden Antalya🤙
Bu yüzden de bir olay yapıp bir gece karakolda kalıp gene yaramazlık yapmaya devam ediyorlardı. Bildiğin burda krallık kurmuş keyiflerine bakıyorlardı. Masal Öyküye göre daha yaramaz olandı ve Öykü Masala uyup sürekli başını belaya sokuyormuş. Buna karşın ikizler cidden iyi anlaşıyordu.
Masaldan:
Bana sinirle bakan ikizime masumca gülümsedim. O ise bana göz devirdi. Omuz silktim ve minaya döndüm. Biz beraber konuşmaya devam ederken öykü ve masal onaylamayan bakışlar atıyordu. Onlara sevimli bir ifadeyle gülümsedik ve işimize geri döndük.
Melisten:
Annemler sonunda gelmişti. Kameralara bakılınca suçsuz olduğumuz ortaya çıkmıştı. Öykü ve Masal bir kadının camına taş atmış. Bu yüzden de geceyi içerde geçireceklerini söylediler. Onlarla vedalaştıktan sonra karakoldan ayrıldık. Arya ve Masal yarın için anlaşmışlar di. Onların bu hali bende göz devirme isteği uyandırıyordu. Biraz yerinizde durun ya! Denizi evine bıraktıktan sonra sonunda eve varmıştık. Günün yorgunluğu ile herkes odasına çekilirken kendimi uykunun kollarına bıraktım.
....
"Eğer öpüşürlerse kusarım!"
"Yaklaşma uzak dur!"
"Masal yaklaşıyor Masal!"
"HAYİR OLAMAZ ÖPÜŞEMEZSİNİZ!"
"NAYİRRR SİZ KARDESSİNİZ!"
"Mina kardeş değiller?"
"Bana ne bana ne bananeee!!!!"
"Susun biraz!"
"Bunlarda- hayır iy!"
Mina hızlıca kafasını masalın karnına gömerken masal da hızlı bir şekilde gözlerini kapattı.
"Ya madem böyle yapacaktınız ne diye sinemaya geldik?"
Öykünün haklı isyanına katıldım.
"Gerçekten Mina, Masal; madem full konuşacaksınız ne diye geldiniz ki?"
İkisi birbirine bakıp somurttu.
Mina ve Masal animasyon filmi istemişti ama saat uymuyordu. Ne zaman korku filmi izlese korktuğunu söylediği için korku filmine de gidememiş sona kalan da bir romantizm filmiydi. Sonuç mübah; film boyu konuşmuş ve etraftaki insanları rahatsız etmişlerdi. Öykü ve ben onları bir daha romantik bir filme getirmeyeceğimize yemin ederken en sonunda salondan kovulmuştuk. Mina bir de buna söylenirken göz devirdim! Uslu dur ne kızım! Bu arada bu günü kızlar günü ilan etmiştik. Bu yüzden önce kahvaltıyı dışarda yapmış sonra o iki cadının ısrarıyla filme gitmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çakma Watty Kızı; Ailelerim Mi?!
Mizah'Hayat sana limon verdiyse yaprak sarmaya sık!' Ben Mina ya da öz ailemin bana deyişi ile Arya. Şuan da 16 yaşındayım, üstün zekalıların okuduğu bir okuldan mezunum. Hayatımın son zamanları işsiz kalmanın depresyonu ile geçerken bir gün beni evlat e...
