*media gizemli oğlanın foto ama gözlüklü*
Mina;
Bir Melise birde ona baktım karşıda 1.80 boylarında; sarı saçlı, zümrüt gözlü beyaz tenli utangaç bakışların altında öfke bulunan bir oğlan vardı. Oğlan Melise şöyle bir baktıktan sonra önce kafasını eğdi ve kendi kendine anlamadığım iki üç kelime söyledi. Ardından kafasını kaldırıp gözlerime baktı derin bir nefes aldıktan sonra dudaklarını araladı ancak tek bir kelime dahi etmedi. Tam ağzımı açıp bir kelime edecektim ki telefonumun arama müziği çaldı. Çantamdan telefonumu çıkartıp kızlara bir dakika diyip yanlarından uzaklaştım. Arayan denizdi.
D:Alo!
M:Efendim Deniz? Bugün kızlar günü Deniz gel ve konuya dahil ol günü değil!
Diğer uçtan kıkırdama sesleri geliyordu. İster istemez göz devirdim.
D:Sakin ol güzellik! Sizi almaya geliyoruz arasla; nerdesiniz?
M:Of Deniz! Sana kaç defa dedim güzellik deme diye!
D:Aman be atarlı prenses, 13 değiliz artık kızma böyle şeylere!
M:tamam...
D:Kızınca çok sevimli oluyorsun...
M:Heee tabi gel bunu yüzüme söyle!
D:Mina... Nerde olduğunuzu söylede gelelim o zaman çekersin ayarını hadi!
M:iyi... Lunaparktayız!
D:Hah, işte böyle!
M:her neyse...
D:Hadi kapat geliyoruz!
M:Tamam...
(Ehliyetleri yok; şoförle geliyorlar.🤙)
Kızların yanına geldiğimde sarışın çocuk yoktu. Melise kim olduğunu sorduğumda beni gecistirmisti ben ise bu konuyu daha sonrasında açmayı not aldıktan sonra şimdilik rafa kaldırmıştım. Daha sonrasında bu işe dönecektim.
.
.
.
Eve gelmiştik Aras ve Deniz sohbet ediyorlardı ama ben onlara katılmamıştım. Nedense içimde garip bir his vardı. Ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim dahi yoktu ve bu beni rahatsız ediyordu. Bir kaç tasarım yapmıştım ama kıyafet dikesim de yoktu. Eşyalarımı kaldırıp dolaba yöneldim. Antalya da hava geceleri serin oluyordu bu yüzden de bir sweatshirt giymiştim altıma da kalın bir eşofman altı ve uzun çoraplarımı geçirdim. Ne olur ne olmaz diyerek bir de bir hırka giydim. Hava almaya ihtiyacım vardı. Evdekilere haber verip evden ayrıldım.Yarın cumartesi günü ve annemlere gidiyordum. Dün arayıp ne yemek istediğimi sormuştu bende sarma istediğimi söylemiştim. O ise bunu tahmin ettiğini yinede sormak istediğini söylemişti. Adımlarım beni nedensiz bir şekilde uçurum kenarına getirmişti. Ellerimi birbirine kenetledim ardından ise uçurumun kenarına oturdum.
Dışarıdan bakan biri canına kıymakla hayatta kalmak arasında kalmış biri zannedebilirdi beni ama ben yaşamayı seviyordum. Ailemi, Ailelerimi... arkadaşlarımı, kardeşlerimi hepsini seviyordum. Ama içimde nedensiz kötü bir his vardı. Bunu açıklayamıyordum. Ben öylece dururken yanımda bir hareketlilik hissettim. Öncesi kafamı çevirmedim ama sonra bir ağlama sesi işitince merakım ağır bastı. Kafamı hafifçe çevirdim. Ağlama sesleri benim yaşlarımda bir oğlana aitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çakma Watty Kızı; Ailelerim Mi?!
Humor'Hayat sana limon verdiyse yaprak sarmaya sık!' Ben Mina ya da öz ailemin bana deyişi ile Arya. Şuan da 16 yaşındayım, üstün zekalıların okuduğu bir okuldan mezunum. Hayatımın son zamanları işsiz kalmanın depresyonu ile geçerken bir gün beni evlat e...