"Kocacım."

365 34 94
                                    

*Yazardan*

"Jungkook oramı buramı ellemesene serseri."

"Serserin miyim Jiminshi?"

Namjoon bir kaç süper market gezdikten sonra Jimin ve Jungkook'u bulmuş, diğerlerini de kendi evine çağırmıştı. Biraz eğlenseler ne olurdu ki?

Arabanın ön camıma telefonu yaslamıştı ve arka koltukta flörtleşen İki sarhoşu kameraya alıyordu.

"Aman tanrım bunu izlediklerinde ağlayacaklar." Namjoon sessizce kıkırdayıp onların kafasını iyice bulandırmak için konuşmuştu.

"Çocuklar yeni evlenmiştiniz siz değil mi? Nasıl hissediyorsunuz?" Gülmemek için kendini zor tutuyordu.

"Biz evlendik mi?" Jimin aniden bağırmıştı.
"Evet Jimin evlendik biz hatta ben seni kocacım diye kaydetmişim bak." Jungkook telefonunu gösterdi.

Ama telefon açık bile değildi. Sadece siyah ekran görünüyordu.

"Gerçekten öye kaydetmişsin."

Jungkook sarhoş haliyle bile Jimin'e çok kusursuz sarkabiliyordu.

"Markette üzerine düştüğüm için üzgünüm kocacım evlendiğimizi bilsem öyle yapmazdım..."

Jimin Jungkook'a sarılmış, sonra geri çekilmişti.

"Eee arabayı süren kim Jungkook?"

"Ben bir sorayım bekle. Beyefendi siz kimsiniz?"

"Ben mi?" deyip hafifçe gülmüştü Namjoon.
"Ben satın almak istediğiniz evin sahibiyim Jungkook bey. Adım Namjoon."

"Anladım Namjoonssi. Peki evin fiyatı tam olarak neydi?"

Namjoon ilk önce makul bir fiyat söyleyecekken vaz geçip yüksek bir miktar söylemişti.

"3 milyon won. Jungkook bey."

"Ne? ama biz o kadar parayı ödeyemeyiz ki Jimin."

Jungkook daha lafını bitirmeden jiminin dizlerine yatıp ağlamaya başlamıştı.

"Ağlama Jungkook biz de daha ucuzunu satın alırız." Jimin de ağlamıştı.

"Bence dedemin ahırında kalabiliriz."

Namjoon şaşırdı. Jungkook'un dedesinin değil ahırı, evi bile olmadığını sanıyordu.

"Jungkook sen öküzün tekisin evet ama ben orada yaşayamam... Biliyorsun. Çok harika biriyim. Olmaz." Jimin yine en iyi yaptığı şeyi yapmış, kendini övmüştü.

"Pekâlâ Bay Jeon ve Bay Jeon. Ay böyle söyleyince de bir garip oldu neyse. Sizi eve getirdim. Şimdilik burda kalabilirsiniz."

Namjoon kıkırdayarak konuşuyordu.
"Teşekkür ederiz. Namjoon Bey." Jungkook diz çöküp kafasını zemine değdirmiş ve tekrar ayağa kalkmıştı.

Jimin de onu taklit etmişti.

Bu ikisine içmek kesinlikle yasaklanmalı.

"Jungkook bey ben de sizinle kalabilir miyim?" Namjoon hâlâ onları çekerken elinde tuttuğu telefonla konuşuyordu.
"Kalamazsınız Namjoon bey bu gece işlerimiz var. Değil mi kocacım?"

"Ne gibi işler?"

"Efendim siz onun kusuruna bakmayïn benim bey biraz açık sözlüdür." Jiminin gülümseyerek kurduğu cümle Namjoon'u güldürmüştü.

Jimin ve Jungkook konuşurken düşmemek için birbirlerine tutunuyorlardı ama her an düşecebilirlerdi. 

Bu yüzden Namjoon eve doğru ilerleyip kapıyı açtı ve İki sarhoşa içer girmeleri için yardım etti. İçeride bekleyen yaklaşık bir deste topluluk ağzı açık onlara bakıyor ve neden bu kadar içtiklerini anlamaya çalışıyordu. Ya da nasıl bu kadar sarhoş olduklarını.

Different ~Kookmin [Yarı texting] 1-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin