Different ~Kookmin [Yarı texting] 1-2

Ben Sadece Ondan Hoşlanıyorum...

(13:33)

"Senden nefret ediyorum."

"Ben daha çok."

"İyi gidiyorum."

"Siktir git."

"Hah. Sik de gideyim."

"Jungkook! Ergen ergen konuşma!"

Bıktım artık bu çocuktan.

Nefret ediyormuş. Ederse etsin. Ben ona âşığım sanki.

"Jimin şu an benim evimden beni kovuyorsun farkında mısın?" Deyip gülmüştü daha demin sinirden kıpkırmızı olmuşken şimdi de gülüyordu. Sorunlu.

"Yani ben mi gideyim? Bunu mu diyorsun?" Cevabını beklemeden ayağa kalkıp hızlıca kapıya doğru yürüdüm.

"Ya tamam dur." Bir an beni durdurmayacak diye o kadar korktum ki...

"Nedemiş?" Arkamı dönüp tek kaşımı kaldırarak ona baktım.

Hiç bir şey demedi ve kollarını açarak bana doğru yürüdü. Sarıldı ve konuştu.

"Jiminssi. Sana sarılmayı çok seviyorum."

Ah. Kalbim...

"Tamam çekil." Benden ayrılıp yatağa uzandı.

"Eee Ne yapalım?"

Ben de yanına uzandım.

"Bilmem."

İkimiz de sırt üstü uzanmış, tavanı izliyorduk.

"Abiciğim?"

"Kardeşim?"

"Taehyung hakkında ne düşünüyorsun?"

"Neden sordun?"

"Sadece merak."

"Pekâlâ o, iyi bir arkadaş. Çok iyi bir arkadaş. Aslında daha fazlası var ama bildiğini düşünüyorum."

"O anlamda sormadım."

Yüzümü onun yüzüne çevirdim. O ise hâlâ tavanı izliyordu.

"Ne anlamda sordun?"

"Çok iyi biliyorsun."

"Bunu neden merak ediyorsun ki?" 

"En yakın arkadaşın olarak  buna hakkım var."

"Jungkook saçmalama. Bizim aramızdaki arkadaşça sevgiyi başka bir şeye çevirdiğini duymayayım. Ben erkeklerden hoşlanmıyorum. "

"Öyle mi?"

"Evet."

"Ya ben?"

"Sen erkek değil misin? Ayrıca Sen de kızlardan hoşlanmıyor musun?"

Konuştuktan sonra tekrar başımı tavana çevirdim.

"Öyleyim." Şimdi de o benim yüzüme bakıyordu.

"Hiç düşünmedin mi? Ben ve sen." Sonra yana doğru uzanmıştı.

"Hayır Jungkook manyak mısın? Elbette düşünmedim. Sen böyle şeyler mi düşünüyorsun?" Ben de yana doğru dönmüştüm. Az önce yalan söylemek kolaydı.

Acaba gözlerinin içine bakarken bunu yapabilecek miyim?

"Tabii ki de hayır. Yani belki." İyice yaklaşıp, saçımla oynamaya başladı.

İçimi yavaş yavaş sebebini bilmediğim bir telaş, ve korku sarıyor.

"Öyle şeyler düşünmezsen iyi edersin."