tw: baba sorunları.
Babası ölüyordu.
Baba demekten bile tiksindiği, suratına bakmaktan kendini bildi bileli zevk almadığı adam ölüyordu.
Sirius gibi umursamamayı isterdi, sanki sokaktaki sıradan bir insan ölüyormuş gibi hissetmeyi... Gerçekten isterdi.
Ama yapamıyordu. Orion Black'ten en az Sirius kadar belki de daha fazla nefret etmesine rağmen onun ölecek olduğunu bilmek boğazını düğüm düğüm ediyordu.
Neydi bu his? Kendisini koşulsuz şartsız seven adamın yitip gidecek olmasının verdiği üzüntü mü? Yoksa Black olmaya devam etmesini sağlayan tek etkenin babası olmasıyken babası ölünce onun da Sirius gibi aileden atılacağını bilmenin korkusu muydu?
Neydi boğazını düğüm düğüm eden? Çıkarları mı yoksa derinlere gömdüğü bir sevgi mi?
Üzerine kalın koyu bordo cübbesini geçirirken Sirius'un "Senin boynuna ne oldu?" diye sormasıyla durakladı.
Evden çıkmak üzereydi ve Sirius'la James kapının önünde onun gitmesini bekliyorlardı.
İki gün önce Adrian'ın boynuna sarılıp sıkmasını hatırlayınca gözlerini öfke bürüdü. Onun sözleri, yarattığı harabe hala tazeyken iki gün önceyi hatırlamak iyi olmamıştı.
James de kaşlarını çatıp Sirius'un baktığı yöne baksa da hiçbir şey göremedi, uzak kalıyordu.
"Bir şey değil." dese de Sirius bunu yutmadı ve Clarissa'yı kendine döndürüp cübbenin yakasını kenara çekti, boynunu açığa çıkardı.
Üç çizgi şeklinde kıpkırmızı kesilmiş boyna bakarken "Clarissa, bu ne?" diye sordu, sesi sakin çıkıyordu ancak bu sakinlik yanıltıcıydı.
Her an çıldırabilecek gibi duruyordu.
James uzakta durup öylece izlemeyi merakına yediremediği için yanlarına yaklaştığında Sirius'un baktığı izleri görüp kaşlarını çattı.
Zihninde bu üç çizgiye uyacak bir senaryo belirdiğinde midesi öfkeyle bulandı, endişe gözünü kör etti.
Uzanıp üç parmağını Clarissa'nın izlerinin üzerine koydu. Clarissa boynuna değen parmaklara irkilip "Ne yapıyorsun sen?" diye sordu, geri çekilmeye çalışıyordu.
Onun geri çekilme çabasına karşılık tüm avcunu Clarissa'nın boynuna doladı ve her şey anahtar kilit edasıyla yerine oturdu.
İkisi göz göze geldiğinde Clarissa hışımla onun elini itip "Bırak." dedi, James yalnızca göstermelik tuttuğu için hızlıca elinden kurtulmuştu.
James "Hangi piç yaptı bunu?" diye sordu, suratı öfkeden kıpkırmızı olmuştu. "Voldemort mu yaptı?"
Clarissa, Karanlık Lord'un adını duyunca içinin titrediğini hissetse de dışarıya yansıtmadı. "Tabii ki hayır." dedi anında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİMSİN SEN?「Jᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ 」
Fanfiction𓆩*𓆪 KİMSİN SEN?𓆩*𓆪 James Potter her daim etrafı tarafından içi dışı bir, sadık, neşeli, iyi bir dost, pervasız ve aydınlık tarafın savaşçısı gibi nitelikleriyle tanınmıştı. James'in aynaya her bakışında gördükleri ise... bambaşkaydı. ...