Ne kadar beklediklerini bilmiyordu Clarissa. Sanki asırlardır bekliyordu kapının açılmasını ancak kapı bir türlü açılmıyordu.
Bir köşede konuşan Lupin ve Pettigrew'a baktıktan sonra diğer taraftaki Evans ve James'e göz attı, bu görüntü kalbinin orta yerine bıçaklar saplanıyormuş gibi hissettiriyordu.
Sıkıntıyla beklemeye devam ederken nihayet kapı açıldı ve içeriden Sirius çıktı. Clarissa'nın kendi içindeki yakınmalarını bir çeşit kardeş bağıyla hissetmiş olabilirler miydi? Acısını ve can sıkıntısını giderme vaktinin geldiğini düşünmüş olmalıydılar.
"Eee?" diye sordu yerinde doğrulup Sirius'un yanına giderken. Çapulcular ve Lily de toplanmıştı. Clarissa arkasındaki James'in varlığını hissetti. "Söyledi mi sorunun ne olduğunu?"
"Ağzından en ufak bir şey çıkmadı. Her şeyi denedim, muhteşem yakışıklı düşünceli abi rolüne bile kanmadı." diye homurdandı Sirius. "Konuşmuyor."
Clarissa sinirlendiğini hissetti, mavi gözlerindeki öfke belirmişti. "Saatlerdir hiçbir şey söylemediğini duymak için mi bekliyorum ben?" dedi hınçla ve Sirius'u iterek salondan içeri girdi hışımla.
Regulus onun ani girişiyle irkilerek omzundan geriye döndüğünde kız kardeşinin sert adımlarla kendisinin önünde durmasını izledi. Asasını kendisine doğrultmuştu. "İyi yolla konuşmuyorsun madem, rızanın olmadığı yolları deneyelim." dedi.
Alayla gülümsedi Regulus. "Ne o, zihnime mi gireceksin?"
"Harika bir Zihnefendar olduğumu söylerler, bilirsin." dedi Clarissa. "Senin Zihinbendin bana ne kadar dayanacak bakalım."
Asasını hafifçe çapraz şeklinde salladıktan sonra Regulus'un zihnine saldırmaya çalıştı Clarissa.
Zihin eşiği aşılması imkansız bir kapıydı, oldukça sert bir ham maddeden yapılmış ve kişinin tüm varlığını korumak için tasarlanmış bir labirent gibidir. İnsanı insan yapan her ne varsa öğrenmek için yalnızca zihnine bakmak yeterlidir.
Zihin ve içinde sakladığı anılar duyguları yönetir. Travmalar hayatı şekillendirir, zihnin iradesi duyguların da iradesi olur.
Zihnefendar olurken ona bu öğretilmişti. Bir insanı yok etmek istiyorsan zihnini yok etmen yeter. Yaşadığı hayat ve zihnindeki her şey düşünüldüğünde bu cümlenin haklılığına o da katılıyordu.
Zihni yok edilirse o da yok olurdu.
Kapıyı zorluyordu Clarissa. En zor olan zihnin eşiğini aşmaktı, bazılarınınki daha kolay olsa da bir Slytherin'i aşmak daha zor olurdu. Daha sonrası kolay olacaktı, kapıyı açtıktan sonra zihnin odalarında dolaşmak onu yormazdı.
James bir Clarissa'ya bir de Regulus'a bakarken onun başarılı olup olamayacağını sorguluyordu. Ne kadar yetkin olduğunu merak etmişti bu konuda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİMSİN SEN?「Jᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ 」
Fanfiction𓆩*𓆪 KİMSİN SEN?𓆩*𓆪 James Potter her daim etrafı tarafından içi dışı bir, sadık, neşeli, iyi bir dost, pervasız ve aydınlık tarafın savaşçısı gibi nitelikleriyle tanınmıştı. James'in aynaya her bakışında gördükleri ise... bambaşkaydı. ...