MAYIS 1978
Hogwarts, İksir dersliği
18,17.Kavga etmekten hoşlanmazdı James. Ailesiyle neredeyse hiç kavga etmezdi, onlarla daima iyi geçinirdi. Sirius'la hayatında yalnızca bir kez büyük bir kavga etmişti, diğer arkadaşlarıyla ise hiç kavga etmezdi.
Clarissa ile ilişkileri bir yıl olmuştu ve bir yılda ufak tefek didişmeler haricinde kötü bir kavgaya tutuşmamışlardı.
Yapısı gereği sevdiklerini alttan alır, onlarla kavga etmekten kaçınırdı James. Sevmezdi sevdiği kişilerle arasının bozuk olmasını.
Fakat şimdi Clarissa ile araları bozuktu.
James gereksiz mi öfkelenmişti bilmiyordu ancak Clarissa'nın gelecekleri hakkında belirsizlikle dolu olması onu çok öfkelendirmişti.
Bu okuldan mezun olmasına birkaç ay kalmışken belirsizliklerle ayrılamazdı buradan, netliğe ihtiyacı vardı.
Mezun olduktan sonra Clarissa ile durumları ne olacaklardı? Gizli gizli nereye kadar devam edecekti bu iş? Hayatlarının sonuna kadar böyle yaşayamazdı ikisi de.
Clarissa ile araları bozuk olduğu için huysuzdu, surat asıyordu. Dün ona kızıp arkada bıraktıktan sonra öfkesi dinene kadar ondan uzak kalmaya çalışmıştı.
"Suratın ne diye böyle asık?" diye sordu Alice merakla James'e. "Bir şey mi oldu?"
James huysuz huysuz bahçede vakit geçirenlere bakarken arkadaşlarıyla çimlerin üzerinde oturuyordu.
"Yok." dedi. "Uykusuzum."
Alice ve Frank sorarcasına birbirlerine baktılar ancak James'in üzerine varmadılar.
"Potter." diye seslenen tanıdık sesi duyunca omzunun gerisinden yanlarında dikilen kişiye baktı. Clarissa mavi gözlerini kendisine dikmiş bakıyordu.
Tüm kızgınlığına rağmen onun ne kadar güzel gözüktüğünü görmezden gelemedi. Cildi ışıl ışıl parlıyordu, dudaklarındaki pembe rujun parlaması gibi.
Kalbi aşkın heyecanıyla titremişti bir kez daha.
Yine de Clarissa'nın o tartışmadan sonra yanına gelmesine şaşırmıştı. Biraz daha kendisinden uzak durur sanıyordu. "Black?"
Clarissa iç çekti. "Profesör Slughorn seni çağırıyormuş, söyleyeceği bir şey varmış sanırım."
James bunun bir yalan, bir bahane, olduğunu biliyordu ancak hiçbir şey söylemeden yerinden kalktı, onun peşinden ilerledi.
İkisi aralarında belirli bir mesafe bırakarak peş peşe şatoya girdiklerinde Clarissa bir merdiven altına saklanmıştı. Konuşmak için sessiz ve gözden uzak bir yerdi.
Göz göze geldikleri ilk an ikisi de bir şey demedi. James onun mavi gözlerindeki derin bakışı izlerken içinin gittiğini fark etti.
"Profesör Slughorn beni ilginç bir yerde görmek istiyor sanırım." dedi James alaycı bir sesle kollarını göğsünde kavuşturarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİMSİN SEN?「Jᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ 」
Fanfiction𓆩*𓆪 KİMSİN SEN?𓆩*𓆪 James Potter her daim etrafı tarafından içi dışı bir, sadık, neşeli, iyi bir dost, pervasız ve aydınlık tarafın savaşçısı gibi nitelikleriyle tanınmıştı. James'in aynaya her bakışında gördükleri ise... bambaşkaydı. ...