TEMMUZ 1977
Londra, Grimmauld 12
17,16.Eve dönmek zorunda kalacağı bir anın olacağını elbette biliyordu, kaçamazdı neticede. Gerçekleri görmemeye çalıştıkça, arkasını dönmek istedikçe onlar önüne çıkıyor ve kendisine varlığını hatırlatıyordu.
Sirius gibi olabilseydi neler farklı olurdu diye düşünmüştü birkaç sefer Clarissa. Ailesini arkasında bırakabilecek kadar cesur değildi. Regulus'u, soyadını, safkanlar arasındaki duruşunu...
Bir Slytherin olarak onun arkasından veya önünden kan haini, Slytherin'in rezaleti, yüz karası gibi konuşulmasına hazır değildi. Bunu istemezdi, yapamazdı.
Bu yüzden Sirius'a özeniyordu işte. Abisi her şeyi ardında bırakıp kendine yeni bir hayat kuracak adımı atabilmişti, cesur olmuştu.
Gerçi Gryffindor olduğu düşünülürse cesaretine pek de şaşırmamak gerekirdi.
Bu yüzden Black malikanesine geri dönmüş, gerçeklerle yüzleşebilmek için James ile rüya gibi geçen iki günü ardında bırakmıştı.
Babası ona iki günde bir dolu mektup ve Çığırtkan yollamış, eve dönmesi için diller dökmüştü. Clarissa onun konuşmayı duyduğunu nasıl anladığını bilmiyordu ancak babası da zeki adamdı, bir şekilde çözmüş olmalıydı.
James ise seçimi Clarissa'ya bırakmıştı. Gitmek istemiyorsa gitmezdi elbette, yanlarında istediği kadar kalabilirdi ancak gitmek istiyorsa da onun fikrini değiştirmek için çabalamayacaktı.
Neticede bu bir aile meselesiydi, James karışmaması gerektiğini düşünüyordu.
Clarissa iki gün ona evlerini açtığı için Potterlara çok teşekkür ettikten sonra James'le vedalaşmış ve evine dönmüştü.
Kapıyı çaldığı anda Kreacher açtı. Yaşlı cin onu gördüğüne mutlu olmuş bir şekilde aydınlık gözlerle bakarken "Küçük hanım Black! Hoş geldiniz hanımım, nihayet döndünüz!" dedi. "Küçük efendi nasıl endişelendi sizin için ah, küçük efendi."
Clarissa içeriye girip cübbesini çıkarırken Regulus'un gerçekten onun için endişelenmesi duymak içini biraz rahatlatmıştı. Evde gibi hissediyordu şimdi kendini.
Üzerini düzelterek başını dik tuttu ve salona girdi. Kendisine söz vermişti, hiçbir mimik belli etmeyecekti. Duygu kırıntısı bile göremeyeceklerdi yüzünde.
Annesi ve babası ayrı köşelerde oturuyorlardı o içeriye girdiğinde. Orion ilk dönen olmuştu, Clarissa'yı gördüğü gibi yüzüne bir rahatlama ifadesi yayıldı ve ayağa kalktı.
"Clarissa." dedi kızına. "Nihayet geldin, endişelenmiştik."
Babasına bakarken içinde bir öfkenin harlandığını hissetti genç kız. Kendisini düşürdüğü durum yüzünden öfke duyuyordu ona. Bir Black'ti ancak yüz karasıydı, dışlanmış bir Black'ti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİMSİN SEN?「Jᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ 」
Fanfiction𓆩*𓆪 KİMSİN SEN?𓆩*𓆪 James Potter her daim etrafı tarafından içi dışı bir, sadık, neşeli, iyi bir dost, pervasız ve aydınlık tarafın savaşçısı gibi nitelikleriyle tanınmıştı. James'in aynaya her bakışında gördükleri ise... bambaşkaydı. ...