𓆩*𓆪 KİMSİN SEN?𓆩*𓆪
James Potter her daim etrafı tarafından içi dışı bir, sadık, neşeli, iyi bir dost, pervasız ve aydınlık tarafın savaşçısı gibi nitelikleriyle tanınmıştı.
James'in aynaya her bakışında gördükleri ise... bambaşkaydı.
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
MAYIS 1978 Hogwarts 18, 17.
James yanındaki Peter ile gülüşerek koridorda yürürken yaklaşan sınavları umursuyor gibi gözükmüyordu.
Öğrenciler Başkanı ve Takım Kaptanı olmak onu uğraştırıyordu ancak buna rağmen derslerden korkmuyordu, hiçbir sınav onu korkutmuyordu.
Yeteneklerinden ve zekasından emin olduğu için endişeye yer yoktu içinde.
"Dostum, eğer Millstone cesaret edip merdivenden kaysaydı saçımı pembeye boyardım." dedi James. "Onda o cesaret yok."
Peter "Ama böbürleniyordu." dedi sırıtarak. "Hatırlamıyor musun sana dikleniyordu."
Gözlerini devirdi James. "Sadece laf." dedi.
İkili yolda yürürken James karşıdan gelen Slytherin cübbesi içindeki sarışın kızı tanıdı.
Clarissa'nın en yakın arkadaşı Gabriella Mulciber. Ancak tek başınaydı, kalbini küt küt çarptıran sevgilisi yoktu yanında.
Gabriella sanki onu arıyormuş gibi göz göze geldiklerinde rahatlayarak nefes verdi. Kahverengi gözleri James'e dikkatle bakıyordu, James onun bir şeyler anlatmaya çalıştığını fark edip durakladı.
Yanındaki arkadaşına dönüp "Pete, sen Aylak'la Pati'nin yanına git ben tuvalete gidip geliyorum peşinden." dediğinde Peter sorgulamadan başını sallayıp yola devam etmişti.
O gözden uzaklaşınca James, bir köşede çaktırmadan kendisini bekleyen Mulciber'a ilerledi. Kız sarı saçlarını topuz yapmıştı ve cübbesinin koluyla oynarken etrafı gözlüyordu, birilerinin onu görüp görmediğini merak ederek.
"Mulciber?" dedi James onun karşısında durduğunda. "Bir şey mi oldu?"
Başını salladı genç cadı. "Clarissa." dediğinde James kaşlarını çattı. "Hasta, odasında yatıyor. Görmek istersin belki diye geldim."
Clarissa dün biraz yorgun gözüküyordu ancak James gece daha da kötüleştiğini düşünmemişti, sabahtandır da derse girip çıktığı için Clarissa'yı görmemişti.
Gabriella "Baktı, grip." dedi. "Dün gece daha fenaydı, şu an iyi sayılır. Ama sen-"
"Gidelim." dedi James beklemeden. Her daim cebinde taşıdığı görünmezlik pelerinini çıkarıp üzerine attı ki kimse bir Slytherin ile niye yan yana yürüdüğünü sorgulamasın.
Zindanlara indiklerinde Gabriella şifreyi söyleyip kapıyı açtı, önde James arkada o içeriye girdiler.
"Kızlar yatakhanesine nasıl çıkacağım? Erkekler çıkamıyor ki." diye fısıldadı James.
