♫ Kendimden Hallice - Böyle Gitme
♫ Billie Eilish - No time to die
''Gözlerini kapa, nefesini tut, geçen saniyeleri say. Bir yerden sonra nefessiz kalırsın, tuttuğun nefes sana yetmez, kendi nefesinde boğulursun. Fakat ölmezsin çünkü insan tuttuğu nefeste değil tutturulan nefeste ölür.''
(Aral'ın Ağzından)
Sessizliğin kollarında geçen saatlerin ardından Ferman konuşmaya başladı ''Daha iyi miyiz gençler?'' Yattığım yatakta doğruldum. ''Yani, alıştık sanırım.'' Arjin duştan yeni çıkmıştı ve sadece altında siyah bir eşofman vardı, sol eliyle ıslak saçlarını kuruluyordu. ''Ölümlere alışabilir miyiz sizce gençler?'' çantasına eğildi ve kendine uygun bir t-shirt aramaya başladı. Sare omuz silkti ''Bence alışabiliriz Arjincim.'' Ayağa kalkıp Arjine doğru ilerledi, Arjin ayağa kalkınca ise kolunu boynuna doladı. ''Ki ben buraya çoktan alıştım.'' Yüzümü buruşturup Fermandan tarafa döndüm ''Bunlardan bu kadar iğrenmem normal mi?'' dedim fısıldayarak. ''Herif çapkının teki, gayet normal.'' Derin bir nefes alıp yatağın başlığına yaslandım ''Midemi bulandırıyorlar.'' dedim sessiz bir şekilde.
''Beyler, şu eğlence yerine mi bir baksak ya?'' dedi Arjin Sarenin kollarından kurtulup. Gözlerimi devirdim ''Sen şaka mısın?'' kaşlarını çatıp anlamaya çalışır gibi bana baktı ''Etrafta birden fazla katil olabilir ve sen eğlence derdinde misin?'' Derin bir nefes verdi ''İçiniz kararmış sizin.'' Sareye döndü ''Sen gelmek ister misin güzelim?'' dedi Sarenin kızıl saçlarıyla oynarken. ''Neden olmasın?'' dedi gülümserken. Bu ikili gerçekten midemi bulandırıyordu.
''Gelmiyor işte!'' bağırış sesleri koridordan yükseliyordu. Yattığım yatakta doğruldum ve seri adımlarla kapıya yöneldim. ''Ben size göndermeyin dedim!'' Ferman bana döndü ''Çisemin sesi bu.'' Çisem endişeyle bağırıyordu. Kapıyı açıp Fermanla dışarı çıktık. ''Neler oluyor?'' Çisem kollarını iki yana açtı ''Sonunda yardımcı olacak birileri!'' Çiseme doğru ilerledim. ''Sakin ol ve neler olduğunu anlat.'' dedim sakin bir tınıyla. Gözüm ellerine kaydı, titriyordu. Gözleri doluydu. ''Aden...'' dedi çaresiz bir sesle. Gözünden düşen bir damla yaşı elinin tersiyle sildi ''Aden Alp'in odasına gitti ama saatlerdir gelmiyor.'' Kalbim olduğundan daha hızlı atmaya başlamıştı. Hızlı adımlarla aralarından sıyrıldım ve Alp'in odasına ilerledim. ''Aral!'' Ferman arkamdan bağırdı fakat umrumda olmadı, tek dileğim Aden'e zarar gelmemiş olmasıydı.
Ellerimi birbirine ovuşturarak koşmaya başladım, sağa döndükten sonra Alp'in odası karşımda kalmıştı. Kapının kulpuna elimi uzattım ve açmaya zorladım fakat kapı açılmadı. ''Kahretsin!'' diye bağırdım. Ege ve Ferman koşarak yanıma geldi . Kapıya ellerimle vurmaya başladım ''Aden! Beni duyuyor musun? Lütfen ses ver Aden!'' birkaç adım geri çekildim ''Ne olur sana bir şey olmamış olsun Aden.'' diye fısıldadım. Birkaç adım daha geriye doğru ilerledim ve kapıya ayağımla birkaç kez tekme attım. 4. tekmemde kapı açılmıştı. Hızla odaya girdik, Aden yerde hareketsiz bir şekilde yatıyordu. ''Siktir!'' diye bağırdı Çağrı. Koşarak ilerledim ve kafasını kollarımın arasına aldım. Ellerim tereddütle nabzına gitti. Yüzüme büyük bir gülümseme yayıldı ''Nabzı var! Aden ölmedi!'' dedim ve bir kahkaha attım ''Biliyordum, sen gitmezsin.'' dedim kulaklarına doğru eğilmişken. ''Bir yerinde yara var mı?'' dedim endişeyle Ferman ve Ege'ye bakarken. İkisi de kafasını olumsuz anlamda salladı.
Aden'i kollarımın arasına aldım ve hızlı bir şekilde odadan çıkardım. Seri adımlarla 1. grubun odasına doğru ilerledim. Odanın önüne geldiğimde ayağımla kapıya sert bir şekilde defalarca vurdum. Kapı çok beklemeden açıldığında Çisemin çaresiz gözleriyle karşılaştım. Aden'i gördüğünde gözlerindeki korku arttı ''O iyi mi?'' diyebildi titreyen sesiyle. Kafa salladım ve Çisemin yanından geçip Aden'i yatağına yatırdım. Derin bir nefes alıp yere çömeldim. Çağrı yanımıza geldi ve masadan aldığı küçük feneri açtı. Sol eliyle Aden'in göz kapağını yukarı kaldırdı, sağ eliyle ise ışığı gözüne doğrulttu. Aynı şeyi ikinci gözüne de yaptı ve geri çekildi. ''Bilinci yerinde değil fakat bir sorun gözükmüyor. Birkaç saate kendine gelir diye düşünüyorum.'' Kafamı salladım ve tekrar Aden'e döndüm. Çaresiz bir şekilde onun uyanmasını bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolmaya Son Üç Gün
Misteri / ThrillerHayatınız tek bir oyunla değişebilir mi? 8 gencin hayatı tek bir oyunla değişebilir miydi? Kalpleri korku içinde çarparken her geçen gün birisini daha kaybediyorlardı. Zihinlerini esir alan hapsolmuşluk duygusu onları her gün biraz daha ele geçiriyo...