Snowdrop | Taekook

🍓8-kızgınlık (M)eselesi

...

Taehyung'un adını resmen inleyerek gözlerimi açtığımda berbat bir haldeydim. Her yerimin yandığını hissediyordum.

Her yerim ateşten yanıyor ve ağrıyordu. Ancak bu hastalık yüzünden olan bir yanma değildi. Bunu en büyük acıyı alt taraflarımda hissettiğimde fark etmiştim. Penisim şişmişti.

Islak bir rüyada görmemiştim ama bu hale gelmiştim. Nasıl oluyordu? Yoksa...

Yatakta sırt üstü dönüp yeniden ortama küçük sızlanmalar bırakırken gözlerimi kapattım. Gerçekten kızgınlığa mı girmiştim?

Kaç gündür yalnızca feromonlarımı kontrol edemediğimi söylüyordum ama aslında kızgınlık yüzünden miydi hepsi? Peki nasıl baş edecektim bu kızgınlıkla?

Gözlerimi açıp etrafa bakındım. Ne Yoongi, ne Taehyung, ne de bir hizmetçi vardı.

Bunu fırsat bilerek çarşafı üzerimden attım ve uyurken kıvrılmış olan geceliğimi biraz daha yukarılara çektim. İç çamaşırımı da üzerimden hızla çıkardığımda kasıklarıma nüfus eden odanın soğuklukluğuyla gözlerimi kapatmış ve derin bir nefes vermiştim içimden.

Bunu yapmayı pek istemesemde şu anki durumum yüzünden elimi erkekliğime götürdüm ve tutup çekiştirmeye başladım ancak işe yaramıyodu.

Yalnızca daha çok azmama sebep olmuştu o kadar.

Arkama dönerek kendi yastığıma uzanacağım sırada Taehyung'un yastığının gözüme çarpmıştı. Elimi ona doğru uzatıp alacakken geri çekmiştim. Bunu yapmam hoş olmazdı.

Ama sonra yıkanırdı tüm çarşaflar. Evet evet Taehyung gelmeden temizlenirdi. Ne olacak ki.

Yeniden onun yastığına uzanıp bacaklarımın arasına koyduğumda ne kadar utansam da yalnızca kendimi biraz rahatlatmak istiyordum.

Yastığı bacaklarımın arasına sıkıştırarak üzerine doğru çıkıp bu sefer de ona sürtünmeye başladım. Ağzıma gelen tüm inlemeleri yutuyordum. Ancak yine de ağzımdan kaçan sesler oluyordu.

Kısa süre buna devam etmiş işe yaramadığını gördüğümde durarak derin nefesler aldım. O sırada arkamda hissettiğim bir sıvıyla gözlerimi büyütmüş ve yastığa akmasından korktuğum için yastığı alıp yeniden uzanmış ve temiz kısmına sarılarak burnuma yaklaştırıp koklamaya başlamıştım.

Ne kadar iğrenç olduğum umrumda değildi şu an. Hala Taehyung'un kokusu vardı ve feromonları.. Beni biraz olsun sakinleştiriyordu. Ama yine de yetmiyordu. Daha fazlasını istiyordum.

Bana Taehyung lazımdı. Onu bulursam iyi olacağıma inanıyordum. Onun feromonlarını kendi kaynağından solumalıydım.

Yastığı yere fırlatıp ayaklandım. Kapıya doğru adımlarken kendimi çok rahatsız hissediyordum. Özellikle de altımın ıslak olması ve erkekliğimin oldukça büyümüş olması çok fenaydı. Ama Prensimi bulmalıydım. Bu yüzden buna biraz katlanabileceğimi düşünüyordum.

Kapıdan çıkıp etrafa bakınıp gördüğüm saray çalışanı bir kıza Taehyung'un yerini sormuştum.

Rahatsız olmuştu bana yakın durmaktan. Büyük ihtimalle feromonlarım çok yoğundu. Hissedebiliyordum. "Prens şu anda büyük yemek salonunda olmalı."

Ona kafa sallayıp nasıl gideceğimi de öğrendiğimde içimden sürekli yolu tekrar ediyordum. Çünkü şu anda bu haldeyken koca sarayda kaybolmak istemek en büyük korkumdu.

Taehyung'un yanına bir saniye bile gecikmek istemiyordum.

Kızın söylediği yoldan ilerleyerek sonunda yemek odasını bulduğumda kapıdaki sürekli Taehyung'un yanında bulunan muhafızları beni süzüyorlardı.