Merhaba tatliş insanlar🙃💖
Nasılsınız?Ay vallaha böyle bu işsiz fici okuyorsunuz böyle oy veriyorsunuz bir de yorum yapıyorsunuz birazcık, ben çok mutlu oluyorum çünkü bunu yazarken de yayımlarken de öylesineydi yani hiçbir beklentim yoktu o yüzden çok teşekkürler size 🙈😚💗
Neyse, bu biraz ciddili bir bölüm oldu sonu hariç tabi xmdlxldmcldmc
İyi okumalarrr 🍓
...
At arabasından indiğimde birkaç adım ilerimde kalan eve hatta kulübe dersem hiç sırıtmayacak olan o yere ilerlemeye başladım heyecanla. Buraya geleceğimi kararlaştırdığımdan beri içime yerleşen umut kırıntıları her saniye heyecanımın artmasına neden oluyordu. Biliyordum. Kötü şeyler de öğrenebilirdim ya da tahmin ettiğim iki seçenekte olmayarak elim bomboş dönebilirdim buradan.
Ancak kalbimin sesini durduramıyordum işte. Ne yaparsam yapayım umut etmekten vazgeçemeyecektim öğrenmeden.
Kulübeye yaklaştıkça adımlarımı yavaşlattım. Saniyeler geçtikçe endişelerim artar olmuştu. Az önceki heyecanlı halim şimdi korku sebebiyle yerini almıştı içimde.
Arkamdan gelen kişinin adımları da bana yetiştiğinde benim kapıyla aramda bir adımlık mesafe kalmıştı. Ellerimden birini kalbime götürdüm ve gözlerimi kapadım. Derin bir nefes alıp verdim kendimi sakinleştirmek adına.
"Neden buradayız acaba? Burası biraaz.. nasıl desem korkunç. Ne işimiz var ki?"
Saraya geldiğim günden beri yanımdan ayrılmayan canım arkadaşım Yoongi konuştuğunda gözlerimi açarak elimi yeniden eski yerine salmış ve Yoongi'ye dönmüştüm.
Etraf oldukça sessizdi ve ormanın uzun, büyük ağaçları gökyüzünü gölgelediğinden etraf normalden karanlık ve ürkünç bir hava uyandırıyordu insanda. Buraya bilmeden yolum düşse kötü hisseder ve kaçardım. Ancak şimdi, şimdi asla kaçmayacaktım. Çünkü öğrenmem gereken cevaplar vardı ve kararlıydım.
"Yoongi," yüzüme buruk bir gülümseme yerleştirdim. "Benim sana anlatmadığım bazı sorunlarım vardı. Üzgünüm anlatmayı çok isterdim ancak bana inanma olasılığın çok düşüktü. Bu yüzden herkesten saklamayı tercih ettim. Özür dilerim."
Sözlerim, Yoongi'nin yumuşak yüzünün ciddileşmesini sağlamıştı. Kaşlarını çatmış ve gözlerini benden çekip etrafta gezdirerek bir süre düşünmek için kendine süre vermişti. "Bu şeyler çok mu kötü şeyler ki anlatmadın?"
"Hayır, sadece olağanüstü şeyler. Benimde sebebini anlamadığım şeyler Yoongi. Ve şimdi bazı cevaplar alacağım. Eğer," onun ciddileşen bakışlarına bakarken duraksayıp alt dudağımı dişlerim arasına aldım. Daha sonrasında bırakıp sözüme devam ettim zor da olsa. "Eğer istersen benimle gel ve her şeyi öğren."
Neden bu kadar zor gelmişti bilmiyordum. Sadece sevdiğim birinden bir şeyler saklamak hoşuma gitmemişti. Ve Yoongi belki bana kızmayacak olsa bile ben mahcup hissetmiştim ona karşı. Yine de beni anlamalıydı. Bunlar çat diye anlatılacak şeyler değildi. Başta ben bile inanmamıştım ki başkasını inandırayım.
Bir süre etrafa hakim olan sessizlikten sonra Yoongi beni üzmemiş, yüzüstü bırakmamıştı. "pekala görelim bakalım bu çok özel sırrını."
Gergince dudaklarımı kıvırıp onun koluna girmiş ve kapıyı tıklatmıştım iki kez. Aslında Yeji'de benimle gelecekti ancak işi olduğundan saraydan ayrılamamıştı.
Kapı aralandığında bizi karşılayan kişi genç bir omegaydı. Güzel bir yüze sahipti ancak giysileri oldukça göz yorucuydu benim için. Çünkü karışık renklerden oluşan uzun bir elbise ve üstünde ise yine tüm renklerin içinde bulunduğu bir hırka vardı. Saçları kıvır kıvır olan bu kız saçlarını bir bez parçasıyla toplamış ve birkaç tutamın firar etmesne de izin vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Snowdrop | Taekook
FanfictionGay olduğu için ailesi ve arkadaşları tarafından zorbalığa uğrayan Jeon jeongguk intihar etmeye kalkar. Ancak ters giden bir şeyler vardır. Uyandığında kendini bir omegaverse evreninde bulmuştur. - yoonmin🧁