Snowdrop | Taekook

🍓12-Benim alfa(m)

Arkadaşlar utanıyoruz utanıyoruz dedik neler yazdık yav 🤭 tüm bölüm tamaamen taekook ve fuçuv fiçuvv işleri falan 🙈 xmdöcmdşö

İyi okumalarr
...

Heyecanlıydım. Oturduğum yerde ellerimle oynuyor, bir bacağımı titretiyor ve camdan belirli bir ağaca odaklanmış onun rüzgarla olan hareketlerini izliyordum.

Taehyung ile aramız birkaç gündür kötü olduğundan dolayı üzgündüm ama şimdi aramızın düzeldiğini biliyordum ve bu da beni yeni bir heyecana sürüklemişti. Piknikten geldiğimden beri odamda heyecandan ne yapacağımı bilememiştim. Taehyung mühürlenmeyi kabul etmişti ve ben de bu yüzden stres oluyordum. Daha önce mühürlenmemiştim.

Aslında zaten sadece bir kez mühürlenebilirdim ama neyse. Bu çok özel bir şeydi.

Odaya girdiğimde hızlıca bir duşa girmiş ve temizlenmiştim. Sonrasında ise en güzel geceliğimi giymiştim.

Gecelik ipek kumaştandı ve belimi güzelce sararak tüm vûcudumu gözler önüne seriyordu. Beyaz olan bu geceliğin üst kısmı ise transparandı. Yani gögüslerim ve sırtımın büyük bir kısmı tamamen görünüyordu. Elbisenin boyu ise kısaydı ve biraz çekiştirerek ancak koca popomu kapatabiliyordum. Ayrıca dar olduğu için yürüdükçe yukarı çıkıyordu.

Bu yüzden kendimi çok beğensem bile üzerine uzun olan koyu lacivert hırkamı geçirmiştim. En azından bir süreliğine üzerimde kalabilirdi. Değil mi?

Giyindikten sonra aynanın karşısına geçerek yüzüme kremler ve vücuduma da güzel kokular sürünmüştüm. Saçlarımı tarayarak şekil vermeye çalıştım ve aynanın önünde duran küçük çiçek şeklindeki üzeri taşlarla süslenmiş tokamı da kulağının üstüne taktımtaktım son olarak da kiraz rengi bir ruju dudaklarıma sürmüş ve beklemeye koyulmuştum.

Yaklaşık bir saattir camın önündeki koltukta oturmuş heyecanla onu bekliyordum. Zaman geçmek bilmiyordu ve zamana inat heyecanım hızla büyümeye devam ediyordu.

Daha önce de onunla sevişmiştim aslında. Neydi bu heyecanım? Özlemiştim sanırım onu. İlk sevişmemiz kızgınlık yüzünden bir anda olup biten bir sevişmeydi. Heyecana vaktim kalmamıştı acı çekmekten. Ama şimdi aynı değildi. Onu tatmış ve üzerinden günler geçmesine rağmen dokunamamıştım. Özlemiştim işte.

Acaba o da benimle aynı şeyleri hissediyor muydu?

Kapı yavaşça açıldı ve içeri giren bedenin ardından kapandı. Yüzümü ona çevirmemiştim. Hala karanlıkta sallanan o ağacı seyrediyordum. O gelmişti. Biliyordum ancak ona bakamayacak kadar heyecanlıydım.

Onu bekledim.

O ise ayakkabısından dolayı tok sesler çıkaran adımlarıyla bana yaklaştı. Yürümeyi bitirip önüme vardığında dimdik ve upuzun alfamın gölgesi yüzüme vuran loş ışığı kesmişti.

Dayanamayıp yüzümü ona çevirmek zorunda kaldığımda göz göze geldik. Bana yorgun olsa da güzel ve parlak gözleriyle bakıyordu. Gülümsedim istemsizce. Kim Taehyung beni benden alıyordu. Biri tek biri çift göz kapakları olan gözleri, kırmızı büyük dudakları, güzel burnu, esmer kavruk teni, benleri, saçları, vücudunun heybbetli ve kaslı duruşu, elleri her şeyi o kadar mükemmeldi ki. Tam bir prens olmak için doğmuştu. Eksiği yok fazlası vardı. Ve tek güzelliği bu değildi. Kalbi beni fena yapıyordu. Çok fenaydım. Ölüyordum, eriyordum bu adama yahu.

Güzel ellerinden birini açarak bana doğru uzattığında bir eline bir de gözlerine baktım. Ardından beklemeden tutuverdim elini.

Beni ayağa kaldırıp birkaç adım atarak geniş odamızın ortasına getirdi. Diğer elimi de kavrayarak kendi omzuna koydu. Ardından kendi ellerini belime yerleştirerek ikimizin de küçük küçük sallanarak dans etmemizi sağladı. Gözlerim onun gözlerinde, utansam da cesurca ona bakıyordum. İşte şimdi kendimi o kadar büyük hissediyordum ki kimse beni alt edemezdi.