🍓24- Tüm gerçeklerin ortaya çıkışı

862 103 60
                                    


SELAM MİLLET AY SONUNDA GELMİSİM 🤧
Tam bir aydir bolum atamadigim icin cok uzgunum sabirla beklediginiz icin de teskurler hepinize (bekleyen var hala uc kisi faln biliyorum hehee) 😣
Sey cok az kaldi aslinda bitirmeme kitabi bu nedenle birazcik yazasim gelmiyo hem bitsin hem bitmesin istiyorum oyle de garip bir isnadnimdir fşsöfşsöclsmdlsmd

Ay neyse iyi okumalar canim okuyucularim 🥺💗💗💗

...

     Gün boyunca gökyüzünde bulutların hakim olduğu hava kararıp laciverte boyandığında hala yağmaya devam eden sağnak yağış tüm kasveti geceye bulaştırırken mutsuzca saatler önce Jeongguk'un bırakıp gittiği masada oturan Kraliçe ise düşünceler arasında boğuluyordu.

    Bugün tüm riskleri göze alarak hamile omegayı onun yerini alamadan yok etmek istemişti. Araştırıp etmiş ve onun için en güçlü zehri bulmuştu. Tüm uğraşları sonunda sonuç verecekken herkesten habersizce onu öldürmek istemişti. Ancak başaramamıştı. Bir daha buna cesaret edebilir miydi?

    Ederdi bu kurnaz kadın. Her kötülüğü yapardı kendi saadeti için. Yapacaktı da. Ancak o anda yaptığı heyecanın sonucunda şu an da duygusal boşluğa düşmüş, sonunu getiremediği planı yüzünden üzülmekle meşguldü.

    Büyük bir risk almıştı. Kral'ın eşini ve doğmamış bebeğini öldürmeye niyetlenmişti. Onların canına kast etmişti. Bu öğrenilirse Kraliçe'yi kimse kurtaramazdı kral'ın elinden. Ya öldürülür ya da o çok sevdiği hayatından vazgeçerek sürgün edilirdi uzak diyarlara.

    Kadın hala karanlığın içinde yalnızca mumun ışığına tutunarak oturuyor ve ne yapacağını düşünüyorken sessizce açılan kapının ardından içeri giren adamı, önündeki sandalyeye selam bile vermeden hadsizce oturana kadar umursamamıştı. Ancak bu yapılan saygısız davranış kadını kızdırmış ve azarlamak için başını kaldırıp karşısına kurulan kişiye bakmasını sağlamıştı. Ancak saatler önce orayı terk eden Jeongguk'u görmek şaşkınlığa uğramasına neden olmuştu.

    "Nasılsın? Uzun zaman oldu görüşmeyeli."

    Kaşlarını çatan kadın anlamaz gözlerle ona baktı önce. Ne demek uzun zaman olmuştu? Daha yeni görüşmüşlerdi.

     Düşündü. Zaten bulanık olan aklını daha çok çalıştırdı Jeongguk'un yüzünü incelerken. Ardından bir şey fark etti. O adam az önce gördüğü Jeongguk değildi. Hatta gözüyle gördüğü detaylar onu o kadar zorluyordu ki son dönemlerde çokça gördüğü omeganın ezberlediği yüzüne bile inanmayacaktı neredeyse. Fark ettiği bu detaylar ise şöyleydi;

    Bakımsız yüzü ve farklı kıyafetler ardında yamuk duran küçük karnı... Onun aslında gerçek bir karın olmadığını fark etti kraliçe. Aslında hamile değildi bu adam. Ardından son zamanlarda hamileliğinden dolayı kilo alan adamdan eser olmadığını, hatta saraya ilk geldiği zamanlardan bile zayıf olduğunu gördü. Ayrıca onu Jeongguk'tan ayıran en büyük detay yüzünde uzun süredir konakladığı büyük yara iziydi. Yanağına yer yapmış hafif pembe yara en az birkaç haftadır oradaydı.

    Bu kişi tanıdığı Jeongguk değildi. Üzerine yemin bile edebilirdi.

    Bu farkındalıkla içinde yeşeren korkuyla adamın gözlerine ilişti irisleri. O kimdi de Jeongguk'a böyle çok benziyordu? Korkuya kapılan kadının kasları iyice gerilirken masada geri doğru çekilerek sırtını arkasına yaslamış ve ona sorgulayıcı gözlerle bakmaya başlamıştı.

    "Kimsin sen?"

    Dudağının tek tarafı kıvrılan gencin irisleri ise masaya kayarken içinde soğumuş çay bulunan bardağı görerek elini oraya attı ve beklemeden boğazından aşağı gönderdi. Sanki birisi ona söylemişti o bardağın yerini.

Snowdrop | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin