BÖLÜM 1

8.4K 115 8
                                    



BÖLÜM 1





Koltuğunda sessizce oturan adamın karanlık düşüncelerinden kimsenin haberi yoktu. Kapkara gözleriyle heyecanla ordan oraya koşturan bedenleri süzüyor aciziyet gözüyle bakarak küçümsüyordu. Uzun zamandır heyecan duymuyordu... Belki sevişirken. Sahi burada ne işi vardı?

Sıkıntıyla parmaklarını dizlerine vurmaya başladığında kızların erkekleri gözleyerek aralarında gülüşüp konuşmalarına, erkeklerinse lise tavırlarını sürdürmelerine daha fazla katlanmak istemiyordu. Asistanı onu buna mecbur etmiş başarıyla mezun olacak öğrencilerin belgelerini onun vermesini ardından ona yakışır şekilde konuşma yapmasını istemişti. Bu prestiji açısından da önemliymiş falan filan. Devamını dinlemeye gerek bile duymamıştı.

Bazen asistanına da sinir oluyordu. Çalışkan yapısı olmasa çoktan işinden etmişti. Başını ağrıtmıyordu en azından.

Gömleğinin düğmelerinden ikisini çözüp yanında oturan ortalı yaşlı kadına göz ucuyla baktı. Kısa eteğinin parmaklarıyla katlayarak dizlerinin epeyce üstüne çekmiş genç adamın ilgisini çekmeye çalışıyordu. Haliyle dünya milyarderleri arasında yerini alan adamın hayatında olmak bolca lüks ve para demekti. Üstelik adamın etrafına yaydığı o yoğun güç her kadının ilgisini çekiyordu.

Aktan kadının giydiği siyah jartiyeri gördüğünde dudağının kenarını kıvırdı. Yatağına girmeye meraklı kadınlardan sadece biri ve artık ezberlediği hareketlerdi. Kadınları basite indirgemek istemezdi ama bu hareketler karşısında sağlıklı ve hayatında kadın olmayan her erkek etkilenirdi. Kendisi hariç. Aldığı solukla göğsünü şişirip kafasını sahneye çevirdiğinde öğrencilerin bazıları sahnede yer almaya başlamış, heyecanla prova yapmaya çalışıyordu.

"Arkadaşlar yerinizi almaya başlayabilirsiniz, birazdan başlayacağız. "

Profesörlerden biri sahneye çıkıp öğrencilerine talimat verdiğinde en ön sırada oturan adamın dikkatli bakışları altındaydı. Bir çok başarıya imza atmış olan bu genç yetenek okullarına gelmişti. Onun gözünde okulları iyi konumda olması gerekiyordu. Bu daha fazla parasal destek demekti.

Aktan, sıkıntıyla saatine göz attığında profesörün konuşmalarını isteksizce dinledi. Dekan ile birlikte bir kaç kişi daha konuştuğunda nihayet onun adı anıldı geniş konferans salonunda. Aktan ayağa kalktığında bir çok kadının iç çekişinin adamların ise imrenerek bakan meraklı gözlerine maruz kalmıştı.

Merdivenleri çıkıp hazırlanan kürsüye geçerken kendine duyduğu öz güveni yine onunlaydı. En başından beri. Mikrofonu kavrayıp dolgun dudaklarıyla ufak bir şekilde gülümsedi. Ne demişti asistanı 'kaba olmayın Aktan Bey'

Kaba değildi onun mizacı böyleydi. Yine de dinletemiyordu. Önüne bırakılan kağıttan konuşması gereken yerleri okuduktan sonra öğrencilere başarılar dileyerek hafifçe baş selamı sundu konuklara. Duyulan alkış tufanının ardından arkasına döndüğünde hiç beklemediği bir manzarayla karşılaştı.

Pasparlak elbisesi, derin göğüs dekoltesine saçılan sapsarı parlak saçlarıyla nefesini kesen kadın, elinde tuttuğu belgelerle ona bakıyordu.

Nefes alamadı sanki. Kimdi bu kadın?

Gözlerini kadından ayırmadan ona yaklaştığında lekesiz pamuk gibi teni gözlerini kamaştırdı. Dudaklarına yedirdiği işta açıcı rujuyla küçük tebessümle izliyordu Aktan'ın yaklaşan adımlarını.

YERLE YEKSANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin