BÖLÜM 5

3.9K 108 10
                                    




BÖLÜM 5



Ceylin okuldan çıkmak için aceleci davranıyordu. Öte yandan bir haftadır aklından çıkmayan adamın üç günlük süresi biteli dört gün oluyordu. Aktan onu hiç aramamıştı. Bu yüzden duyduğu kızgınlık dinecek değildi.

Meksika'ya apar topar gitmiş dönmemişti. Ona ulaşamadığından sabırsızlığı da artmıştı. Aklından geçenleri kenara bırakıp odasından ceketini alarak giydikten sonra çantasını eline alıp çıktı. Arabasının anahtarını almadığından dolayı taksiye binmeye karar verdiğinden acele etmeye çalışıyordu.

O an biraz ileride park halindeki escaledenin yanında dikilen adamı gördü. Taktığı güneş gözlüğü yüzünden bakışlarını göremese de dudaklarının aldığı şekilden keyfinin yerinde olduğunu anlamıştı.

Üzerinde yine ona çok yakıştığını düşündüğü takım elbiselerinden biri vardı. Taktığı ince kravatla bütünleşmiş beyaz gömleğiyle yakışıklıydı yine.
Çantasının sapını sıkarak ona doğru yürümeye başladı. Attığı her adımda bedenini saran karıncalanmaya mani olamadı.

Karşısında durduğunda Aktan kadının özenle yaptığı saçlarından topuklu ayakkabılarına dek süzdü. Gri renkteki kıyafeti aynı renkte mini eteğiyle yine nefes kesiciydi. Güneş ışığı altında daha da sarı olan saçlarıyla meydan okuyan bakışları bir haftadır hissettiği eksikliği yerle bir etti.

Ceylin başını çevirecekti ama ensesine dolanan parmaklar aniden onu kendine çekince düşmemek için elini Aktan'ın göğsüne koydu.
Şakağına yapışan dudaklara alışamadan saçlarından içine çektiği nefesle başını çevirmek istedi ancak Aktan buna müsade etmedi.

Pantolonun cebinden çıkardığı diğer elini de yanağına sürttüğünde Ceylin ona baktı. Yanağından boynuna inen işaret parmağın varlığıyla karşısında durmak oldukça zordu.

"Ne yapıyorsun?" dedi düz tutmaya çalıştığı sesiyle. "Okulun önündeyiz ve sen bana çok yakınsın."

"Rahatsız mı oldun?"

"Oldum dersem uzaklaşacak mısın?"

Aktan alayla kaşlarını kaldırıp indirdi.

"Sinir bozucu bir adamsın."

"Başka?"

"Benimle dalga mı geçiyorsun? Bir haftadır aklına gelmedim şimdi ne diye geldin?"

Hâlâ göğsünde duran eli aralarında ki mesafeye engel olmadan Aktan onu iyice kendine çekti ve sırtını arabanın kapısına yaslayarak dikizleyen gözlerden biraz olsun korudu.

"Bunun için mi öfkelisin? " Burnunu tekrar saç köklerinde dolaştırdıktan sonra yokladı. "İşim uzamasaydı bu kadar geç kalmazdım. Türkiye'ye gelir gelmez seni görmeye geldim."

Kafasını geri çektiğinde Ceylin nihayet toparlanabildi. Adamın kokusu ciğerlerine yayıldıkça karşı koyma arzusu yok oluyordu. "Valizim bile bagajda istersen bakabilirsin."

"Tamam," dedi. Kolları arasından çıkmak istediğinde Aktan ısrar etmedi fakat bırakmaya niyeti de yoktu.

"Eve mi gidiyordun?"

Ceylin başını salladığında Aktan arabanın arka kapısını açıp ona yol verdi. "İşin yoksa yemek yiyelim."

Ceylin başta onu red etmek istedi ama günlerin özlemiyle kararsız kalmıştı. Yine de yenilerek arabaya bindiğinde Aktan sırıtarak taktığı güneş gözlüğünü çıkartıp ceketinin cebine koydu.

YERLE YEKSANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin