"Hadi, arkadaşım geldi. Boşalt odayı." diye sinirle konuştu bir anda kardeşine, hoş olmayan bakışlar eşliğinde.
"Hangi arkadaşın?" ~Cheonsa
"Sanane?" boş bakışlar ile kardeşine baktı. Kıskanç bir abiydi ama konu yakın arkadaşları olunca kardeşi onun için tanımadığı birine dönüşüyor, kıskanç bir arkadaş oluyordu.
"Cheo! Lee teyzen geldi!" diye seslendi anneleri içeriden.
"Heeseung oppa mı geldi?" abisinin açığını yakalamak için yüzünde gezdirdi meraklı gözlerini.
"Seni ilgilendirmez." dedi abisi kardeşine tiksinirmiş gibi bakarken.
"Sunghoon, çok gıcıksın!" küçük bir çocuk gibi kollarını göğsünde birleştirdi ve yatağında arkasına yaslandı. "Burası benim de odam. Çıkmayacağım."
"Neden daha büyük bir eve taşınmıyoruz ki? Kız çocuğunun tekinin triplerini çekmek zorunda değilim ben." ~Sunghoon
"Selam..." dedi Heeseung, odanın açık kapısından içeri izinsiz girerek.
"Hoşgeldin oppa..." bir haftadır doğum gününde yaşadığı geceyi düşünüyordu, rüya gördüğünden şüpheliydi.
"Hoşbuldum..." Heeseung, Sunghoon'un omzuna kolunu atarak devam etti; "ne oynuyoruz?"
"Bu buradayken hiç bir şey oynayamayız. Bize bakmak isteyecek, biz izin verirsekte bir daha peşimizden ayrılmayacak." ~Sunghoon
"Ne olur ki? Seni seven bir kardeşin var işte." ~Heeseung
"Öyle değil(!)." ~Sunghoon
"Tamam... Gidiyorum..." genç kız yatağından kalkarken, Heeseung kızın yanına oturdu.
"Sunghoon, kardeşini çaldığımı bilmeni istiyorum." dedi gülen yüzü ile. Bunu söylerken huzursuzdu ama Cheonsa için annesi ve babası öğrenmediği sürece abisinden yana sorun yoktu. Kendi arkadaşından saklayamazdı.
"Ne?" Sunghoon şaşkın yüzü ve bakışları ile yan yana oturan arkadaşı ve kardeşine bakıyordu. "Çaldım derken?"
"Doğum gününde ne yaşandı bilmiyorum ama dışarıdaydı gece yarısı. Bende bunu şans olarak gördüm ve çıkma teklifi ettim." dedi büyük bir rahatlılıkla ve yanında oturan yüzü kırmızıya dönmüş kıza baktı.
"Zorladı da diyebiliriz..." dedi genç kız, bulunduğu durumdan hiç hoşnut olmayan bir ses tonu ile.
"Haha... Hahaha..." Sunghoon'un kesik kahkahası yan yana oturan çiftin kulaklarını doldurdu. İkisi de gerilmişti. Bu iyi miydi, kötü mü bilmedikleri için Sunghoon'u tepkisiz izliyorlardı.
"Şimdi kardeşimden uzaklaş ve odamızdan çık git hyung." Sunghoon'un bu ciddi ve sert sesini ikisi de duymamıştı daha önce.
Heeseung hızlıca ayaklandı ve Sunghoon'a baktı bir süre. Sunghoon'un gözlerinde ki bu sinirle ilk kez karşılaşmıştı. Adımlarını devam ettirip odadan çıktı ve annesinin yanına gitti.
"Seni bir daha onun yanında görmeyeceğim! Unut bunu! Sizin aranızda hiç bir şey yok!" Sunghoon sinirini daha fazla içinde tutamamış, kardeşine bağırdıktan sonra onu odada bırakmıştı tek başına.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐎𝐧𝐞 𝐌𝐨𝐫𝐞 𝐓𝐢𝐦𝐞 - 이 희승 ✔
Fanfiction"𝐌𝐮𝐭𝐥𝐮 𝐨𝐥𝐚𝐜𝐚𝐠̆ı𝐧 𝐡𝐚𝐲𝐚𝐭𝐚 𝐡𝐨𝐬̧𝐠𝐞𝐥𝐝𝐢𝐧 𝐝𝐨𝐠̆𝐮𝐦 𝐠𝐮̈𝐧𝐮̈ 𝐤ı𝐳ı." 𝙳𝚎𝚍𝚒 𝚐𝚎𝚗𝚌̧ 𝚊𝚍𝚊𝚖, 𝚒𝚌̧𝚝𝚎𝚗 𝚋𝚒𝚛 𝚐𝚞̈𝚕𝚞̈𝚖𝚜𝚎𝚖𝚎 𝚒𝚕𝚎. ◦•●◉✿ єηнуρєη ✿◉●•◦ 𝐵×𝐺 .・゜゜・{𝐾𝑢𝑟𝑔𝑢𝑛𝑢𝑛 𝑑𝑒𝑣𝑎𝑚ı "𝑹𝒐𝒔𝒆" 𝑖𝑠�...