BERCESTE (Mihriban &Ömer)

Bölüm 11: Son Perde

Yeni bölüme hepiniz hoş geldiniz mis kokulu çiçeklerim🤍

Keyifli okumalaaaaaar🎈

Günlerdir ne yemek yiyebiliyorum ne keyfim yerinde ne de başka bir şey. Ömer gözlerini tam dokuz gündür açmadı. Ben tam dokuz gündür bu yoğun bakım koridorunda Ömer 'siz , bu aptal koridorun ayazında yalnız başıma bekliyorum. Bir umut gözlerini açarda kendini yalnız hissetmesin diye gitmedim yanından.

Arada kıyafetlerimi değiştirmek için konağa gidip geldim. Şiyâr ağalar ne kadar konağa artık dönmem gerektiğini, bu şekilde çok yıprandığımı söyleseler bile bir an olsun dönmeyi düşünmedim.

Dila her gün defalarca arıyor, Nazlıcan her gün yemek getiriyor ama boğazımdan geçmiyordu. Her şey o kadar ağır geliyordu ki, sevmediğimi sandığım hatta onun katili olmak için planlar kurduğum adamın şimdi gözlerini hayata tekrar açması için Allah'a dua ediyorum.

O uyandığında yalnız hissetmesin üzülmesin diye kendimi her manada soğuk olan bu koridorda harcıyorum. Ben böyle biri değildim. Ben bu koca dokuz günde anladım ki ben hiç hayal kurmamışım, ben hiç sevmemişim, ben hiç acı çekmemişim, ben hiç sessizliği dinlememişim..

Ömer uyanacaktı. En son onu, dokuz gün önce görmüştüm. Diyar doktora onu görmek için hiç teklif sunmamıştım.

Kendime söz vermiştim ben onu bir kez daha gördüğümde kara gözlerinin içine bakacaktım. Diyar onu görmem için çok ısrar etti. Arada sırada tansiyonu çıktı, kalp atışları hızlandı bazen yavaşladı ama genelde durumu iyiydi.

Sebepsiz her gün ağladım aynı şuan gibi. Ondan koskoca dokuz gündür ayrıydım. Onun bensiz tam dokuz günüydü. Kara gözlerini yeşil gözlerime değmeyişinin dokuzuncu günüydü. Ne güzel var ya o kara gözleri ahh bir görseniz. Siyahın en güzel tonu ve siyahın ilk kez birinin gözlerine bu kadar yakıştığını gördüm. Hiç bir koyu rengin benim içimi açacağına inanmazdım ama onun o kara gözleri benim nefesimi ferahlatıyordu, benliğime huzur veriyordu.

Bir yandan bunlar ne kadar olsa da abimin katili olduğunu hatırlamam bana garip bir his veriyordu. Bunu neden yapmıştı hala aklım almıyor. Ömer öyle bir adam değildi ama yüzüne vurmuştum katil olduğunu o da kabul etmişti. Tam bir aptaldı uyansın ben daha ona neler neler yapacağım. Önce bir uyansın iyileşsin ben onu tekrar hasta ederim. Böyle önce hasta edeceğim tam iyileşir gibi olacak tekrar hasta edeceğim. Ve tekrar tekrar tekrar hasta edeceğim. Kötü kadın mıyım bende ne? Doğuştan varmış bende de bu intikam hırsı..

Az önce Dila aradı güncel durumu öğrenmek için. Her şeyin yolunda gittiğini söylesem de içi bir türlü rahat etmiyordu. Ömer'in beş abisi vardı beni rahatsız etmek istemiyorlardı çok fazla ama ara ara arıyorlardı. Onlar da çok iyi insanlardı. İş durumlarından dolayı üçü şehir dışına ikisi yurt dışına çıkmışlardı. Bu yüzden apar topar sadece eşleri ve çocukları gelmişti. Düğünden hemen sonrada gitmek zorunda kalmıştı eşleri bu yüzden pek tanışma fırsatım olmamıştı.

- Diyar yaklaşık bir saat önce güncel durumu bana bildirmişti. Durumunun iyiye gittiğini hatta bu gün yarın yoğun bakımdan çıkarabileceklerini ve müşahede odasına alabileceklerini söylemişti. Bu da demek oluyordu ki kara gözleri doğanın en yeşili gözlerime en kısa sürede kavuşacaklarını gösteriyordu.

Etrafı sanki hiç dokuz gündür incelememişim gibi incelemeye başladım. Düşündüm, düşündüm, düşündüm.

Uyandıktan sonra ne olacaktı? Yakınlık derecemiz ne olacaktı? Boşanacak mıydık? Aklımda bir ton soru vardı. Aklım da cevabı olmayan bir ton soru vardı. Yaşadığımız onca şey çok garipti. Her şey bir bir film şeridi gibi geçti gözümün önünden.